Kayseri'de yıllardır devam eden korkunç bir aile dramı, yeni bir boyut kazandı. Üvey kızına insan dışkısı yedirmek gibi akıl almaz bir işkence uyguladığı ortaya çıkan Fatma Y., daha önce ertelenen hapis cezasının da devreye girmesiyle şimdi üvey oğlunun ölümünden dolayı yeniden yargılanacak. Bu olay, çocuk istismarı ve aile içi şiddetin en karanlık örneklerinden biri olarak hafızalara kazınmıştı.
Her şey 15 Ağustos 2020 tarihinde başladı. Fatma Y.'nin üvey oğlu, henüz 6 yaşındaki R.Y., evdeki ranzadan düşerek hayatını kaybetti. O dönemde olay kaza olarak değerlendirilmiş ve Fatma Y. hakkında "taksirle ölüme veya yaralanmaya sebep olma" suçundan soruşturma açılmıştı. Kayseri 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Fatma Y. 14 Eylül 2021'de 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme, sanığın sabıkasının temiz olması nedeniyle hükmün açıklanmasını 5 yıl süreyle erteledi. Yani Fatma Y., bu süre içinde yeni bir suç işlemezse ceza infaz edilmeyecekti.
Ne var ki, bu erteleme kararı uzun sürmedi. Çünkü aynı evde daha büyük bir skandal patlak verdi. R.Y.'nin ölümünden sonra baba C.Y., kızının ve eşinin davranışlarından şüphelenmeye başladı. Şüphelerini gidermek için eve gizlice ses kayıt cihazı yerleştirdi. 15 Ağustos 2020 ile 10 Temmuz 2022 arasındaki kayıtlar, kan donduran gerçekleri ortaya çıkardı. Kayıtlarda Fatma Y.'nin, o sırada 8 yaşındaki üvey kızı B.Y.'ye defalarca hakaret ettiği, eziyet çektirdiği ve en korkuncusu insan dışkısı yedirdiği net bir şekilde duyuluyordu.
Baba C.Y.'nin şikayeti üzerine Fatma Y. hakkında hemen "eziyet" suçundan yeni bir dava açıldı. Kayseri 16'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bu dava, toplumda büyük infial yarattı. Karar duruşmasında tutuksuz yargılanan Fatma Y., mağdur çocuk B.Y. ve babasının avukatı Mustafa Avşar'ın katılımıyla hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Fatma Y.'yi "çocuğa karşı eziyet" suçundan tam 5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Hakim, karar gerekçesinde şu çarpıcı ifadeleri kullandı: "Sanığın daha önce mahkumiyetinin bulunması, suç konusunun önem ve değeri nazara alınarak sanığın etkin pişmanlık gösterip, yeniden suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat oluşmadığından sanık hakkında 'iyi hal' indirimi uygulanmamıştır."
Mağdur taraf, cezanın yetersiz olduğunu düşünerek itiraz etti. B.Y.'nin avukatı Mustafa Avşar, sanığın en üst sınırdan cezalandırılması gerektiğini savunarak dosyayı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşıdı. Ancak 1'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını detaylı inceledikten sonra istinaf talebini reddetti. Daire, "yerel mahkemenin verdiği kararda usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delil ve işlemlerde herhangi bir eksikliğin olmadığı ve ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu" belirterek kararı oy birliğiyle onadı.
İşte bu eziyet davasındaki mahkumiyet, domino etkisi yarattı. Fatma Y.'nin 5 yıllık denetim süresinde yeni bir suç işlemiş olması nedeniyle, daha önceki üvey oğul R.Y.'nin ölümüyle ilgili ertelenen 1 yıl 8 ay hapis cezası kararı tamamen kaldırıldı. Artık Fatma Y., Kayseri 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde yeniden hakim karşısına çıkacak ve "taksirle ölüme sebep olma" suçundan yargılanacak. Bu gelişme, R.Y.'nin ölümünün gerçekten sadece bir kaza olup olmadığını yeniden gündeme getirdi.
Bu dava, sadece bir ailenin trajedisi değil, aynı zamanda çocuklara yönelik istismarın ne kadar gizli ve korkunç olabileceğini gösteren bir örnek haline geldi. Ses kayıtlarının ortaya çıkmasıyla anlaşıldı ki, evin içinde yıllarca sistematik bir işkence uygulanmış. Küçük B.Y.'nin yaşadığı travma, uzmanlar tarafından uzun yıllar etkisini sürdürebilecek bir yara olarak değerlendiriliyor. Fatma Y.'nin bu eylemleri, çevresindekileri bile şoke etmiş durumda.
Şimdi gözler yeniden Kayseri adliyesine çevrildi. Üvey oğlunun ölümünde ihmali olup olmadığı sorusu, eziyet suçundaki mahkumiyetle birlikte daha da anlam kazandı. Mahkeme, bu kez ertelenmiş cezayı doğrudan infaz edebilecek mi? Fatma Y. sonunda hak ettiği cezayı çekecek mi? Bu sorular, davanın yeni duruşmasında yanıt bulacak.
Toplumda büyük yankı uyandıran bu olay, çocuk koruma sistemlerinin ne kadar etkin çalıştığını da sorgulatıyor. Bir babanın şüphesiyle ortaya çıkan gerçekler, yoksa daha kaç çocuğun sessiz çığlıkları duyulmadan kayboluyor? Kayseri'deki bu cani üvey anne vakası, uzun süre konuşulacak gibi görünüyor. Gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.





