Diplomatik kulislerde uzun süredir konuşulan temaslar, bugün somut bir hal alarak dikkatleri üzerine topladı. Dışişleri Bakanı **Hakan Fidan**, Milli Savunma Bakanı **Yaşar Güler** ve MİT Başkanı **İbrahim Kalın**'dan oluşan üst düzey heyet, Suriye'nin başkenti Şam'a çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Heyet, Şam Uluslararası Havalimanı'nda Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve Genel İstihbarat Başkanı Hüseyin Seleme tarafından karşılandı. Bu karşılama, iki taraf arasındaki samimiyetin ve kararlılığın bir göstergesi olarak değerlendirildi. Ziyaret kapsamında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile kapsamlı görüşmeler yapıldı. Ayrıca paralel temaslarda Fidan Şeybani ile, Güler Ebu Kasra ile, Kalın ise Seleme ile birebir görüştü.

Görüşmelerin ana gündem maddelerinden biri, Esad rejiminin devrildiği 8 Aralık'ın birinci yıl dönümünün ardından geçen bir yıllık süreçte ilişkilerin siyasi, ekonomik ve güvenlik boyutlarıyla kapsamlı değerlendirilmesi oldu. Bu dönemde yakalanan ivme, karşılıklı üst düzey ziyaretlerle pekiştirildi. Özellikle Türkiye'nin ulusal güvenlik önceliklerini doğrudan ilgilendiren konular masaya yatırıldı. 10 Mart 2025'te Suriye Demokratik Güçleri ile Şam yönetimi arasında varılan 8 maddelik mutabakatın uygulanma süreci detaylı şekilde ele alındı. Bu mutabakatın entegrasyon takvimi yaklaşırken, tarafların taahhütlere bağlılığı vurgulandı.
Güvenlik başlıkları görüşmelerin odak noktasını oluşturdu. DEAŞ'ın yeniden canlanmasının önlenmesine yönelik ortak iş birliği mekanizmaları tartışıldı. Bölgesel istikrarın güçlendirilmesi, sınır güvenliği ve terör tehditlerine karşı koordinasyon ön plana çıktı. Suriye'nin güneyinde ortaya çıkan riskler de gündeme getirilerek, ortak önlemler üzerinde duruldu. Bu konular, sahadaki gelişmelerin hızlı değişimine paralel olarak acil çözüm gerektiren başlıklar olarak öne çıktı.
Ekonomik ve insani boyutlar da ihmal edilmedi. Suriye'nin yeniden inşası için ikili düzeyde yürütülen projeler masada yer aldı. Kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine yönelik destekler değerlendirildi. Mültecilerin güvenli ve gönüllü geri dönüşü, insani yardım koridorlarının etkin kullanımı gibi konular da görüşüldü. Bu alanlardaki ilerleme, uzun vadeli istikrar için kritik önem taşıyor.
Ziyaretin bir diğer önemli unsuru, Türkiye'nin Şam Büyükelçisi olarak atanan Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz'ın görevine başlaması oldu. 13 yıl aradan sonra yeniden açılan büyükelçilik, diplomatik ilişkilerin normalleşme sürecinde yeni bir sayfa açıyor. Yılmaz'ın ziyarette yer alması, kalıcı mekanizmaların kurulmasına katkı sağlayacak.
Geçmişteki temaslar da hatırlatıldı. Örneğin, rejimin devrilmesinin hemen ardından 22 Aralık 2024'te gerçekleşen ilk ziyaretten bu yana yoğun bir diyalog trafiği yaşandı. Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani'nin 15 Ocak 2025'te Türkiye'ye yaptığı ziyaret, ardından 13 Mart 2025'teki Şam ziyareti ve 12 Ekim 2025'te Ankara'daki toplantı, iş birliğinin sürekliliğini gösterdi. 3+3 formatındaki görüşmeler de bu sürecin önemli bir parçası olarak değerlendirildi.
Bu temaslar, bölgesel dinamiklerdeki kırılganlığa rağmen olumlu bir atmosfer yaratıyor. Tarafların ortak iradesi, çatışma yerine iş birliğini ön plana çıkarıyor. Görüşmelerin ardından yapılacak açıklamalar, yeni yol haritasının ipuçlarını verebilir.
Sonuç olarak, bu üst düzey ziyaret, güvenlikten ekonomiye geniş bir yelpazede ilerleme kaydedilmesinin habercisi gibi görünüyor. Tarafların karşılıklı taahhütleri, önümüzdeki dönemde daha somut adımların atılmasını sağlayabilir. Bölgesel barış ve istikrar açısından taşıdığı önem, herkesin dikkatini çekiyor. Bu diyalogların devamı, uzun süredir beklenen çözümlere kapı aralayabilir.





