Yargı sistemindeki yenilikler, toplumun farklı kesimlerini doğrudan etkilemeye devam ediyor. Özellikle ceza infaz düzenlemeleri, hem hükümlülerin hem de mağdurların hayatını şekillendiriyor. Son dönemde Meclis gündemine gelen paketler, adalet arayışını daha da ön plana çıkarıyor. Bu tür düzenlemeler, geçmiş travmaların yaralarını sarmada kritik rol oynayabiliyor.

11. yargı paketi görüşmeleri sırasında, **27. madde**ye ilişkin önemli bir açıklama gündeme damga vurdu. CHP Grup Başkanvekili **Ali Mahir Başarır**, maddenin deprem bölgesinde mağdur olmuş vatandaşları üzmeyecek şekilde ele alınacağını belirtti. Başarır, "27. maddeyi deprem bölgesinde mağdur olmuş, o davanın tarafı olan yurttaşlarımızı üzmeyecek şekilde ya kapsam dışı bırakılacak ya da bir değişikliğe gidilecek" diyerek, hassas bir yaklaşım sinyali verdi. Bu sözler, deprem davalarındaki sanıkların erken tahliye imkanlarından yararlanmasını önleme çabalarını yansıtıyor.
Deprem felaketinin üzerinden geçen yıllarda, sorumluluk davaları hala devam ediyor. Binlerce aile, yakınlarını kaybederken ihmallerin ve denetimsizliklerin bedelini ödedi. 27. madde, infaz indirimi getirerek bazı suçluların daha erken serbest kalmasına yol açabilecek nitelikteydi. Ancak siyasi baskılar ve kamuoyu tepkileri, bu maddenin yeniden değerlendirilmesini sağladı. Deprem suçlarının af veya indirim kapsamına girmemesi, adalet duygusunu koruma açısından büyük önem taşıyor.
Başarır'ın açıklaması, muhalefetin konuya duyarlılığını ortaya koyuyor. Depremzedelerin eylemleri, nöbetleri ve basın açıklamaları, karar vericileri harekete geçirdi. Maddenin kapsam dışı bırakılması veya değiştirilmesi, mağdur ailelerin yıllardır süren mücadelesine bir karşılık olabilir. Bu düzenleme, olası kastla veya taksirle ölüme sebebiyet verme suçlarını kapsayan davalarda sanıkların erken tahliyesini engelleyecek potansiyele sahip.
Yargı paketleri, genellikle birden fazla kanunda değişiklik öngörüyor. Bu pakette de infaz hükümleri, dolandırıcılık suçlarının yargılanması ve avukatlık mesleğine ilişkin yenilikler yer alıyor. Ancak en çok dikkat çeken kısım, Covid döneminden kalan infaz indirimlerinin genişletilmesiydi. Tepkiler üzerine, aile içi şiddet, cinsel suçlar ve benzeri ağır suçlar kapsam dışı tutuldu. Şimdi gözler, deprem ilgili suçların durumuna çevrilmiş durumda.
Deprem bölgesindeki barolar ve aile platformları, maddenin tamamen çıkarılması veya istisna tutulması için çağrıda bulunuyor. Bu talepler, toplumun geniş kesimlerinden destek görüyor. Siyasi partilerin ortak tepkileri, konunun parti üstü bir mesele olduğunu gösteriyor. Başarır'ın ifadeleri, bu birlikteliğin meyvesini verebileceğine işaret ediyor.
Geçmiş yargı paketlerinde benzer tartışmalar yaşandı. İnfaz indirimleri, cezaevlerindeki doluluğu azaltma amacı taşısa da, mağdur haklarını göz ardı etmemeli. Deprem davalarında tutuklu sanıkların durumu, adaletin tecellisi için sembolik bir öneme sahip. Maddede yapılacak bir değişiklik, binlerce ailenin yaralarına merhem olabilir.
Sonuç olarak, 11. yargı paketindeki 27. maddeye ilişkin gelişmeler yakından izleniyor. Ali Mahir Başarır'ın güvencesi niteliğindeki açıklaması, deprem mağdurlarına umut aşılıyor. Kapsam dışı bırakma veya değişiklik seçenekleri, adil bir çözümün kapısını aralıyor. Bu süreç, yargı reformlarının toplum vicdanıyla uyumlu olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.
Depremzedelerin mücadelesi, sadece kendi adalet arayışları değil, gelecekteki felaketlerde hesap sorulabilirliğin teminatı. Maddenin deprem suçlarını etkilemeyecek hale getirilmesi, toplumsal barışa katkı sağlayacak. Siyasi iradenin bu hassasiyete kulak vermesi, beklenen bir adım.
Görüşmeler devam ederken, kamuoyu tepkileri kararları şekillendirebilir. Deprem bölgesindeki yurttaşların sesi, Meclis koridorlarında yankılanıyor. Başarır'ın sözleri, bu sesin duyulduğunun bir göstergesi. Önümüzdeki günlerde netleşecek düzenleme, milyonları ilgilendiriyor.
Bu tür yenilikler, yargı sisteminin güvenilirliğini artırabilir. Mağdur odaklı yaklaşımlar, adaletin temel taşını güçlendirir. 27. maddenin geleceği, deprem travmasını yaşayanlar için dönüm noktası olabilir. Gelişmeler, umut ve beklentiyi birlikte taşıyor.




