Kooperatifçilik sektörü, son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalara rağmen dayanıklılığını koruyor ve birçok girişimci için cazip bir model haline geliyor. Özellikle ortak üretim, tedarik zinciri yönetimi ve pazarlama süreçlerinde etkili olan bu yapılar, sürdürülebilir kalkınmanın temel taşlarından biri olarak görülüyor. Günümüzde kooperatifler, hem bireysel girişimcilerin hem de toplu organizasyonların finansal zorluklarla başa çıkmasında kritik rol oynuyor. Bu alanda atılacak adımlar, sadece mevcut yapıları güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda yeni fırsatlar yaratıyor.
Yeni bir protokolle kooperatiflerin finansmana erişimi önemli ölçüde kolaylaşıyor. Ticaret Bakanlığı gözetiminde, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) ile Kredi Garanti Fonu (KGF) arasında imzalanan anlaşma, toplam **4,5 milyar liralık kredi hacmi**ni kooperatiflerin kullanımına sunuyor. Bu adım, kooperatiflerin finansal yüklerini hafifletmeyi ve yatırım kapasitelerini güçlendirmeyi hedefliyor. Özellikle üretim, tedarik ve pazarlama süreçlerinde aktif olan kooperatifler, bu destekle daha rekabetçi hale gelebilecek.
Protokolün detayları oldukça avantajlı şartlar içeriyor. Avantajlı finansman maliyetleri sunulurken, **yüzde 80'e kadar kefalet desteği** sağlanıyor. Ayrıca, **12 aya kadar ödemesiz dönem** ve **24 aya varan vade imkanları** ile kooperatifler nakit akışlarını daha rahat yönetebilecek. Bu şartlar, yatırım planlarını erteleyen birçok kooperatif için gerçek bir nefes alma fırsatı anlamına geliyor. Üretim süreçlerini genişletmek veya yeni pazarlara açılmak isteyenler, bu imkanlardan yararlanarak büyüme ivmesi yakalayabilir.
Kredi üst limitleri, kooperatif türlerine göre özenle belirlenmiş. Tarım satış kooperatifleri birlikleri için üst limit **800 milyon lira** olarak ayarlanmış. Bu, tarım sektöründe büyük ölçekli birliklerin genişleme projelerini destekleyecek bir rakam. Kadın girişimi üretim ve işletme kooperatifleri birlikleri ise **25 milyon lira**ya kadar kredi kullanabilecek. Kadın girişimcilerin güçlendirilmesi açısından bu limit, önemli bir teşvik unsuru.
Üretim ve pazarlama kooperatifleri ile küçük sanat kooperatifleri için belirlenen üst limit ise **1 milyon lira**. Bu kooperatifler, genellikle yerel düzeyde faaliyet gösteriyor ve bu destekle ürün çeşitliliğini artırarak pazar paylarını genişletebilir. Küçük sanat kooperatifleri, el emeği ürünlerini daha etkili şekilde pazarlama şansı bulacak. Tüm bu limitler, kooperatiflerin ihtiyaçlarına göre dengeli bir dağıtım sağlıyor.
2025 yılının Birleşmiş Milletler tarafından **Uluslararası Kooperatifler Yılı** ilan edilmesi, bu alandaki küresel ilgiyi artırıyor. Bu ilan, kooperatifçiliğin sürdürülebilir kalkınma hedeflerindeki yerini bir kez daha vurguluyor. Kooperatifler, ortaklık modeli sayesinde riskleri paylaştırıyor ve toplu güçle daha büyük başarılar elde ediyor. Bu yılki odak, kooperatiflerin ekonomik katkılarını maksimize etmek üzerine kurulu.
Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan **2025-2029 Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı**, finansman mekanizmalarının geliştirilmesini öncelikli hedefler arasına alıyor. TESKOMB ve KGF işbirliğiyle hayata geçirilen bu protokol, planın somut adımlarından biri olarak öne çıkıyor. Strateji, kooperatifçiliği daha bütüncül bir yapıya kavuşturmayı amaçlıyor ve bu kredi desteği tam da bu vizyona hizmet ediyor.
Destek sistemi, ilk aşamada belirli kooperatif türlerini kapsıyor. Tarım satış kooperatifleri birlikleri, kadın girişimi üretim ve işletme kooperatifleri birlikleri, üretim ve pazarlama kooperatifleri ile küçük sanat kooperatifleri ön planda. Bu odaklanma, sektörün en dinamik alanlarını güçlendirmeyi hedefliyor. Gelecek aşamalarda kapsamın genişlemesi de bekleniyor.
Kooperatifler, ekonomi içindeki rolleriyle vazgeçilmez aktörler arasında yer alıyor. Üretimden tedariğe, pazarlamadan dağıtıma kadar geniş bir zincirde etkili oluyorlar. Bu destek paketi, kooperatiflerin sürdürülebilir büyümesine doğrudan katkı sağlayacak. Finansmana erişimdeki engellerin azalması, yeni kooperatiflerin kurulmasını da teşvik edebilir.
Sonuç olarak, bu kredi hacmi kooperatifçilik ekosistemini canlandıracak bir dönüm noktası olabilir. Avantajlı şartlar ve yüksek limitlerle donatılan paket, girişimcileri harekete geçmeye çağırıyor. Kooperatiflerde faaliyet gösteren veya kurmayı düşünen herkes, bu fırsatları değerlendirerek geleceğe daha güvenle bakabilir. Sektörün güçlenmesi, genel ekonomik kalkınmaya da olumlu yansıyacak.