Olayların merkezindeki isim Mustafa Emlik, yıllardır suç dünyasında bilinen bir figürdü. Altı ayrı suç kaydı bulunan Emlik, bıçakla yaralama suçundan tam 22 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 2019 yılında cezaevine giren bu adam, sistemin bir parçası olarak indirimli tahliye hakkından yararlandı. 2025'te Çanakkale Açık Cezaevi'ne teslim olmak üzere serbest bırakıldı, ancak kendisine verilen 48 saatlik süre içinde oraya gitmek yerine bambaşka bir yol seçti. Firar edip doğup büyüdüğü Edremit'e döndü ve orada tam dört ay boyunca kimseye çaktırmadan bir şirkette çalışmaya başladı. Kimse onun firari olduğunu fark etmedi, hayatına normal bir insan gibi devam etti.
Bu süreçte Emlik'in hayatına giren bir kadın, tüm olayların fitilini ateşledi. A.C. adlı kadına aşık olan Emlik, ilişkiyi ciddiye aldı ama kadının abisi D.C., bu birlikteliğe şiddetle karşı çıktı. Onay vermeyen abi, Emlik'in öfkesini kabarttı ve olaylar zinciri burada başladı. Katil, aşkı uğruna intikam peşine düştü, ama bu intikam masumları da yaktı. Cinayetler, gizli tanıkların "gördüm, duydum, düşünüyorum" gibi ifadeleriyle aylardır hapiste tutulan tutukluları akla getirdi; iddianamesi bile hazırlanmadan ailelerinden ayrı kalan, uzak cezaevlerine nakledilen İBB tutuklularının durumuyla kıyaslanınca, bu caninin elini kolunu sallayarak dolaşması herkesi isyan ettirdi.
Olay günü her şey hızla gelişti. Mustafa Emlik, ilk kurbanı olan 30 yaşındaki Olcay Özdemir'i evinde ziyaret etti. Bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı ve Emlik, tabancasını çekip beş el ateş etti. Özdemir olay yerinde hayatını kaybetti, ev kan gölüne döndü. Katil, dışarı çıkınca yolda uzman çavuş Kemal Ekri'nin aracını durdurdu. Ekri'ye de tabancayla ateş ederek onu öldürdü ve aracını gasp etti. Bu araçla kaçmaya başlayan Emlik, hız kesmedi; aşık olduğu A.C.'nin abisi D.C.'yi buldu ve onu yaraladı. Ardından kadının eski erkek arkadaşı R.Ö.'yü iş yerinde kıstırdı, onu da vurarak yaraladı.
Kaçış sırasında Emlik'in şiddeti durmak bilmedi. Tartıştığı V.Ö.'yü boğazından bıçaklayarak yaraladı, bu saldırı yoldan geçenleri dehşete düşürdü. Bir süre sonra adres sormak için yaklaştığı R.K.'yi ise bacağından vurdu, adam acı içinde yere yığıldı. En trajik kısım ise jeoloji mühendisi Göktuğ Çalık'la yaşandı; Emlik, Çalık'ın aracına yol vermediğini bahane ederek tabancasını çekti ve onu öldürdü. Yanındaki M.N. de kurşunlardan nasibini aldı, ağır yaralandı. Toplamda üç kişi hayatını kaybetti: Olcay Özdemir, Kemal Ekri ve Göktuğ Çalık. Yaralılar arasında iki polis de vardı, toplam yedi kişi hastanelik oldu.
Balıkesir'in sokakları o gün kanla boyandı, polis ekipleri alarma geçti. Emlik'in firar ettiği açık cezaevi sistemi, bu olayla birlikte sorgulanmaya başlandı. Nasıl olur da altı suç kaydı olan bir adam, indirimli tahliye alıp 48 saatlik sürede teslim olmayınca peşine düşülmez? Edremit'te dört ay çalışması, kimse tarafından fark edilmemesi, adalet mekanizmasındaki aksaklıkları gözler önüne serdi. Aşkın körüklediği bu şiddet, sadece bireysel bir öfke değildi; sistemin ihmaliyle büyüyen bir felaketti.
Olaylar, İBB tutuklularıyla paralellik kuran bir tartışmayı da alevlendirdi. Gizli tanık ifadeleriyle aylardır içeride tutulanlar, aile hasreti çekerken, bu katil dışarıda rahatça dolaşıyordu. Cinayetlerin detayları, her bir kurbanın hikayesini ayrı bir trajedi haline getiriyor. Olcay Özdemir'in evindeki beş el ateş, uzman çavuş Kemal Ekri'nin gasp edilen aracı, Göktuğ Çalık'ın yol verme tartışması... Hepsi, Emlik'in kontrolsüz öfkesinin parçaları.
Şimdi herkes soruyor: Bu cani nasıl bu kadar kolay firar edebildi? Çanakkale Açık Cezaevi'ne gitmesi gereken adam, neden takip edilmedi? Dört aylık süreçte şirketteki işi, aşk ilişkisi, abinin karşı çıkışı... Zincirleme olaylar, bir film senaryosunu andırıyor ama gerçek hayatta yaşandı. Yaralılar hastanelerde tedavi görürken, ölenlerin aileleri yas tutuyor. Polis soruşturması derinleşiyor, ama asıl soru sistemde kalıyor.
Balıkesir canisi olarak anılan Mustafa Emlik'in hikayesi, Türkiye'nin adalet gündemine oturdu. Bıçakla yaralama suçundan 22 yıl ceza alıp indirimle çıkan, sonra firar eden bu adam, üç can aldı ve yedi kişiyi yaraladı. Olay günü yaşananlar, adım adım şiddetin nasıl tırmandığını gösteriyor: Evdeki cinayet, araç gaspı, abi ve eski sevgiliye saldırı, rastgele yaralamalar...
Kurbanların yakınları, adalet bekliyor. Olcay Özdemir'in ailesi, o beş el ateşin acısını taşıyor. Kemal Ekri'nin uzman çavuşluğu, görevi başındayken son buldu. Göktuğ Çalık'ın jeoloji mühendisi kimliği, yol verme kavgasında silindi. Yaralılar V.Ö., R.K., D.C., R.Ö., M.N. ve iki polis, fiziksel yaraların yanı sıra travmayla mücadele ediyor.
Bu olay, açık cezaevi sistemini ve firar kontrollerini yeniden tartışmaya açtı. 2019'dan 2025'e uzanan ceza süreci, indirimle tahliye, 48 saatlik teslim süresi... Hepsi, ihmalleri işaret ediyor. Edremit'teki dört aylık gizli hayat, aşkın getirdiği kıskançlık, abinin onaysızlığı... Cinayet zinciri, bu unsurlarla örüldü.
Türkiye, bu vahşeti unutmayacak. Katilin geçmişi, firarı ve saldırıları, ders çıkarılacak bir hikaye. Adaletin boşlukları doldurulmazsa, benzer trajediler yaşanabilir. Balıkesir'de yaşananlar, sadece bir haber değil; bir uyarı.
