Ekonomi-Piyasalar

Türkiye'de Yabancı Yatırımlar Rekor Kırıyor

Türkiye'de yabancı yatırımlar 2023'te patlama yaptı: Almanya 1.266 şirketle lider, 1 trilyon TL ciro payı %13,8! ABD %11,2, İngiltere %10,3 ile takipte. Rus şirketler Ukrayna savaşıyla 6 kat artarak %3'e ulaştı, Ukrayna 3 kat büyüdü. Yabancı kontrollü 10.256 girişim toplam cironun %12,8'ini elinde tutuyor – istihdam %5,1. Sektörel detaylar, ciro analizleri ve ekonomik etkilerle dolu rapor: Bu yatırım furyası Türkiye'yi nasıl değiştiriyor, fırsatlar ve riskler neler? Merakınızı gidermek için heme

Türkiye ekonomisinin can damarlarından biri olan yabancı yatırımlar, 2023 yılı verileriyle yeni bir ivme kazandı ve Almanya'nın tartışmasız liderliğiyle dikkatleri üzerine çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan "Yabancı Kontrollü Girişim" istatistikleri, yabancıların kontrolündeki şirketlerin toplam ekonomik etkinlikteki payını gözler önüne seriyor. Bu verilere göre, 2023 itibarıyla Türkiye'de faaliyet gösteren 10.256 yabancı kontrollü girişim, toplam cironun yüzde 12,8'ini oluştururken, istihdam edilen işgücünün yüzde 5,1'ini kapsıyor. Bu rakamlar, sadece sayısal bir tablo değil; yabancı sermayenin Türkiye'nin büyüme motoru olarak nasıl konumlandığını ve ekonomik çeşitliliği nasıl zenginleştirdiğini gösteriyor. Özellikle Almanya'nın bu tabloda en büyük payı alması, iki ülke arasındaki köklü ticari bağların gücünü bir kez daha kanıtlıyor. Yaklaşık 1.300 Alman şirketi, 1 trilyon liradan fazla ciroyla faaliyet gösterirken, Türkiye Almanya'nın en önemli ticaret partnerlerinden biri haline geliyor. Bu yatırımlar, otomotivden kimya sektörüne, finanstan lojistiğe kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne entegrasyon çabalarını destekliyor. Ancak, son yıllarda jeopolitik olayların etkisiyle Rus ve Ukrayna kökenli yatırımların hızlı yükselişi, tabloyu daha karmaşık hale getiriyor; yaptırımlar, savaş ekonomisi ve göç dalgaları, bu dinamikleri şekillendiriyor.

Yabancı kontrollü girişimlerin sektörel dağılımı, 2023 verilerinde çarpıcı bir tablo çiziyor ve bazı sektörlerde yabancı sermayenin ezici üstünlüğünü ortaya koyuyor. TÜİK istatistiklerine göre, tütün ürünleri imalatı sektöründe yabancı kontrollü şirketlerin ciro payı yüzde 92,6'ya ulaşmış durumda; bu, sektörün neredeyse tamamının yabancı sermaye hakimiyetinde olduğunu gösteriyor ve uluslararası tütün devlerinin Türkiye pazarındaki derin etkisini yansıtıyor. Sigorta, reasürans ve emeklilik fonları sektöründe ise bu pay yüzde 43,2 olarak kaydedilmiş; finansal hizmetlerin küreselleşmesi, bu alandaki yabancı girişlerini hızlandırmış görünüyor. Diğer öne çıkan sektörler arasında kimya ve ilaç imalatı yüzde 25,8, otomotiv yüzde 22,4 ve gıda işleme yüzde 18,7 paylarla yer alıyor. Bu dağılım, yabancı yatırımcıların yüksek katma değerli ve ihracat odaklı sektörlere yöneldiğini işaret ediyor; örneğin, otomotivde Alman firmaların baskınlığı, Türkiye'nin Avrupa'ya parça tedarik zincirindeki kritik rolünü pekiştiriyor. İstihdam açısından bakıldığında, yabancı kontrollü şirketler 1 milyon 200 bin kişiye iş sağlarken, bu grubun işgücü piyasasındaki oranı yüzde 5,1'i buluyor – yani her 20 çalışandan biri yabancı sermaye kaynaklı bir girişimde çalışıyor. Bu veriler, 2022'ye kıyasla yüzde 2,3'lük bir ciro artışı göstererek, ekonomik toparlanmanın yabancı yatırımlarla desteklendiğini vurguluyor. Ancak, bu büyüme aynı zamanda yerel firmaların rekabet gücünü sorgulatıyor; yabancıların hakim olduğu sektörlerde yerli girişimlerin pazar payı gerilerken, teknoloji transferi ve istihdam yaratma gibi olumlu etkiler dengelenmeye çalışılıyor.

Ülkelere göre dağılımda Almanya'nın liderliği, yıllardır süren bir trendin devamı niteliğinde ve 2023 verileriyle zirveye taşınıyor. TÜİK'e göre, Almanya kökenli 1.266 şirket – toplam 10.256 yabancı kontrollü girişimden en büyüğü – toplam cironun yüzde 13,8'ini elinde tutuyor; bu, yaklaşık 1 trilyon 85 milyar 225 milyon liralık bir hacme denk geliyor. Alman firmalar, özellikle otomotiv, makine ve kimya sektörlerinde yoğunlaşmış durumda; örneğin, Volkswagen, Mercedes ve BASF gibi devler, Türkiye'deki fabrikalarıyla binlerce kişiye istihdam sağlıyor. Bu yatırımlar, sadece ciro bazında değil, teknoloji ve yönetim uygulamaları transferi açısından da Türkiye ekonomisine katkı sunuyor. Almanya'nın Türkiye'ye yaptığı doğrudan yatırımlar, 2000'lerden beri istikrarlı bir şekilde artmış; 2023'te bu hacim, iki ülke arasındaki serbest ticaret anlaşmalarının meyvesini veriyor. Ticaret hacmi açısından bakıldığında, Almanya Türkiye'nin bir numaralı partneri konumunda: 2023 ihracatının yüzde 10'u Almanya'ya gitmiş, ithalatın ise yüzde 9'u buradan gelmiş. Bu karşılıklı bağımlılık, enerji krizleri ve tedarik zinciri kesintileri gibi küresel şoklara rağmen güçleniyor; örneğin, Alman şirketlerin Türkiye'ye kaydırdığı üretim hatları, Avrupa'daki maliyet artışlarına karşı bir tampon oluşturuyor. Uzmanlara göre, bu liderlik, Alman diasporasının (yaklaşık 3 milyon Türk kökenli) yarattığı kültürel ve ticari köprülerden besleniyor; ancak, bürokratik engeller ve kur dalgalanmaları, yeni yatırımları yavaşlatma riski taşıyor.

ABD ve İngiltere gibi diğer Batılı ülkeler de tabloda önemli paylara sahip, ancak Almanya'nın gerisinde kalıyor. ABD kökenli 965 şirket, cironun yüzde 11,2'sini oluştururken, bu yatırımlar ağırlıklı olarak teknoloji, finans ve perakende sektörlerinde yoğunlaşıyor; örneğin, Google, Amazon ve Coca-Cola gibi devlerin Türkiye operasyonları, dijital ekonomi ve tüketim pazarını şekillendiriyor. Bu pay, 2022'ye göre yüzde 1,5'lik bir artış göstererek, ABD'nin Türkiye'yi stratejik bir üs olarak gördüğünü ima ediyor. İngiltere ise 706 şirketle cironun yüzde 10,3'ünü elinde tutuyor; Brexit sonrası ticaret anlaşmaları, bu yatırımları canlandırmış görünüyor, özellikle finans ve enerji alanlarında. BP ve Unilever gibi firmalar, İngiltere'nin Türkiye pazarındaki ayak izini genişletiyor. Bu üç ülkenin toplam payı yüzde 35'i aşarken, Batı sermayesinin Türkiye ekonomisindeki ağırlığı, AB ve NATO bağlarını güçlendiriyor. Ancak, 2023 verilerinde dikkat çeken bir dinamik, Doğu kökenli yatırımların yükselişi: Rusya ve Ukrayna'nın savaş kaynaklı göçü, bu ülkelerin şirket sayılarını katlamış durumda.

Rusya kökenli yatırımların patlaması, 2023 raporunun en çarpıcı unsurlarından biri ve Ukrayna işgaliyle doğrudan bağlantılı. TÜİK verilerine göre, Rus kontrollü şirket sayısı 2021'de yalnızca 83 iken, 2022'de 305'e, 2023'te ise 483'e sıçramış – yani yaklaşık 6 katlık bir artış. Bu şirketlerin ciro payı da yüzde 0,6'dan yüzde 3'e yükselmiş; toplam ciro hacmi 200 milyar lirayı aşmış durumda. Bu büyüme, büyük ölçüde savaş sonrası yaptırımlardan kaçınan Rus iş insanlarının Türkiye'ye akın etmesiyle açıklanıyor; İstanbul, Antalya ve İzmir gibi kentler, Rus sermayesinin yeni merkezi haline gelmiş. Rus şirketleri, ağırlıklı olarak gayrimenkul, turizm ve lojistik sektörlerinde faaliyet gösteriyor; örneğin, yaptırımların ihlal edildiği iddia edilen enerji ve finansal aracılık hizmetleri, tartışmalara yol açıyor. Uluslararası yaptırımlar, bu yatırımların bir kısmını "gri alan" olarak nitelendirirken, Türkiye'nin tarafsız politikası bu akışı teşvik etmiş görünüyor. Ek olarak, Ukrayna kökenli şirketler de benzer bir ivme yakalamış: 2021'de 32 olan sayı, 2023'te 91'e ulaşmış – yaklaşık 3 kat artış. Ukraynalı firmalar, IT, tarım ve inşaat sektörlerinde öne çıkıyor; savaş mağduru girişimcilerin Türkiye'yi güvenli bir liman olarak görmesi, bu trendi tetiklemiş. Bu Doğu yatırımları, toplam yabancı şirketlerin yüzde 5'ini oluştururken, ciro paylarını yüzde 4'e çıkarmış; ancak, jeopolitik riskler nedeniyle sürdürülebilirlikleri sorgulanıyor.

Tarihsel bağlamda, yabancı yatırımların Türkiye'ye girişi 1980'ler liberalizasyonundan beri hızlanmış; 2000'lerde AB uyum süreciyle Alman yatırımları patlama yapmış. 2010-2020 arası, Almanya'nın yıllık ortalama 2 milyar dolarlık doğrudan yatırım yapması, bu dönemi tanımlıyor. Pandemi sonrası toparlanmada ise, 2021-2023 arası Rus-Ukrayna etkisiyle çeşitlilik artmış. TÜİK'in yıllık raporları, bu evrimi belgeleyerek, yabancı sermayenin GSYİH'ya katkısını yüzde 15'e çıkardığını gösteriyor. Ancak, 2023 verileri, kur volatilitesi ve enflasyon gibi iç faktörlerin yatırımları yavaşlattığını ima ediyor; örneğin, yabancı şirketlerin ciro payı 2022'deki yüzde 13,2'den hafif gerilemiş. Uzman görüşlerine göre, bu tablo, Türkiye'nin "köprü ülke" rolünü pekiştiriyor: Batı'dan Doğu'ya uzanan tedarik zincirleri, ülkeyi cazip kılıyor. Yine de, vergi teşvikleri ve hukuki istikrar gibi reformlar, yeni yatırımları çekmek için şart.

Ekonomik etkiler açısından, yabancı yatırımlar çift yönlü bir kılıç gibi işliyor. Pozitif tarafta, 10.256 şirketin yarattığı 1,2 milyon istihdam, işsizlik oranını düşürüyor; ciro hacmi 8 trilyon lirayı aşarken, ihracatın yüzde 40'ı bu firmalardan geliyor. Alman yatırımları, örneğin, otomotiv ihracatını 30 milyar dolara taşımış. Rus ve Ukrayna akışları ise turizm ve gayrimenkulü canlandırmış; Antalya'da Rus sermayeli oteller, doluluk oranlarını yüzde 90'a çıkarmış. Ancak, negatif yönler de var: Yabancı hakimiyeti, yerel firmaların rekabet gücünü erozyona uğratıyor; tütün sektöründeki yüzde 92,6 pay, yerli girişimlerin dışlanmasına yol açıyor. Ayrıca, Rus yatırımlarındaki yaptırımlı işlemler, Türkiye'yi uluslararası yaptırımlara maruz bırakma riski taşıyor – örneğin, AB'nin bazı Rus bağlantılı şirketleri incelemeye aldığı biliniyor. İstihdam kalitesi açısından da eleştiriler var: Yabancı firmalarda ortalama ücretler yerlilere göre yüzde 20 yüksek olsa da, sendikalaşma oranları düşük.

Gelecek öngörüleri, 2024-2025 için iyimser ancak temkinli. TÜİK'in 2023 verileri baz alınarak, Alman yatırımlarının yüzde 5 büyüyeceği tahmin ediliyor; yeşil enerji ve dijital dönüşüm, yeni fırsatlar sunuyor. Rus akışının yavaşlaması beklenirken, ABD ve İngiltere'nin teknoloji yatırımları artabilir. Türkiye'nin 2024'te yabancı sermaye girişini 15 milyar dolara çıkarma hedefi, bu dinamiklere bağlı. Ancak, seçim sonrası politik istikrar ve enflasyon kontrolü, anahtar faktörler. Bu yatırımlar, Türkiye'yi bölgesel bir hub yapma potansiyeli taşırken, dengeli bir yaklaşım şart – yoksa bağımlılık riski artar.

Sonuçta, 2023 yabancı yatırım verileri, Almanya'nın liderliğiyle parlayan bir tablo çiziyor; 1.266 şirket ve 1 trilyon TL ciro, iki ülke bağlarını simgeliyor. Rus ve Ukrayna'nın savaş kaynaklı yükselişi ise jeopolitiğin ekonomiye yansımasını gösteriyor. Toplamda 10.256 girişim, cironun yüzde 12,8'ini ve istihdamın yüzde 5,1'ini yönetirken, Türkiye'nin küresel entegrasyonunu güçlendiriyor. Bu trend, fırsatlar kadar riskleri de barındırıyor; reformlarla desteklenirse, 2025'te yeni rekorlar gelebilir. Yatırımcılar için bu, stratejik bir arena – izlemeye değer.