ABD'de siyasi gündemi sarsan büyük ölçekli e-posta sızıntısı skandalında eski Başkan Donald Trump'tan beklenen açıklama geldi. 2024 başkanlık seçimlerine yönelik yabancı müdahale iddialarının merkezindeki siber saldırı, Trump'ın kampanya ekibinin iç iletişim sistemlerinin ihlal edilmesiyle başlamıştı. Olay, Microsoft'un hazırladığı güvenlik raporu ve ardından haber kuruluşlarına gönderilen gizli belgelerle kamuoyuna yansımıştı.

Trump'ın kampanya sözcüsü Steven Cheung, 10 Ağusto'da yapılan resmi açıklamada saldırının "yasal olmayan yollarla elde edildiğini" ve "ABD düşmanı yabancı kaynaklarca gerçekleştirildiğini" duyurdu. Cheung, "Bu belgeler, 2024 seçimine müdahale etmek ve demokratik sürecimizde kaos yaratmak amacıyla yasadışı olarak elde edildi" ifadesini kullandı. Siber saldırıda özellikle İran bağlantısına dikkat çekilirken, Microsoft'un 9 Ağusto'da yayınladığı rapor da bu iddiaları güçlendirdi. Teknoloji devinin raporunda, İran askeri istihbarat biriminin Haziran 2024'te bir başkanlık kampanyasındaki üst düzey yetkilinin hesabını ele geçirdiği belirtildi. Cheung, "İranlılar, Başkan Trump'ın terör saltanatını durduracağını biliyor, tam da ilk dört yıllık başkanlığında yaptığı gibi" yorumunu yaptı.

Sızıntının boyutları, Politico muhabirlerine "Robert" takma adıyla ulaşan bir kaynak sayesinde ortaya çıktı. 22 Temmuz'dan itibaren AOL e-posta adresi üzerinden yapılan iletişimde, kampanya ekibinin JD Vance hakkında hazırladığı 271 sayfalık gizli bir araştırma dosyası da dahil olmak üzere hassas iç belgeler paylaşıldı. Belgeler, Vance'ın şubat ayındaki adaylık öncesi döneme ait, "özel ve gizli" ibaresi taşıyan detaylı bir çalışmaydı. İki farklı kaynak, belgelerin otantik olduğunu doğrularken, dosyanın kamuya kapalı bazı açıklamalar içerdiği kaydedildi. Dokümanda Vance'ın geçmişte Trump'a yönelik eleştirileri "POTANSİYEL ZAAFLAR" başlığı altında listelenmişti. Aynı kaynak, Florida Senatörü Marco Rubio hakkında da benzer bir araştırma belgesinin parçalarını ilettiğini bildirdi. Rubio, başkan yardımcılığı adaylığı için son düzeye kadar devam eden isimlerden biriydi.

Hacker, belgelerin kaynağına ilişkin sorulara "Nereden aldığım konusunda meraklı olmanızı önermem. Bu soruya verilecek herhangi bir yanıt beni tehlikeye atar ve ayrıca yasal olarak sizin yayın yapmanızı kısıtlar" yanıtını verdi. Sızıntının kapsamı tam olarak bilinmezken, Trump kampanyası için bu durum büyük bir güvenlik zaafiyeti anlamına geldi.

Eski başkan, Univision televizyonuna verdiği demeçte hacklenen bilgileri "sıkıcı bilgiler" olarak nitelendirdi. Trump, "Brifing aldım ve birçok kişi İran olduğunu düşünüyor, muhtemelen öyleydi. Oldukça sıkıcı bilgiler olduğunu düşünüyorum ve ne olduğunu büyük ölçüde biliyoruz, çok önemli bilgiler değil" dedi. Bu sözler, kampanya içindeki hassas dosyaların kamuya sızdırılmasına rağmen Trump'ın tepkisinin ılımlı olduğunu gösterdi.

Olayın ardından Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve diğer istihbarat birimleri soruşturma başlattı. Güvenlik yetkilileri, saldırının yöntemlerinin İranlı operasyonlara benzerlik gösterdiğini belirtirken, Tahran yönetimi suçlamaları kesin bir dille reddetti. İran'ın Birleşmiş Milletler misyonundan yapılan açıklamada, "Bu tür iddialara itibar etmiyoruz. İran hükümeti, ABD başkanlık seçimlerine müdahale etmek gibi bir niyet veya motivasyona sahip değil" denildi.

Microsoft'un detaylı analizi, İran'ın 2024 seçimlerine yönelik siber faaliyetlerini üç seçim döngüsüne kadar izledi. Raporda, "İran'ın seçimle ilgili siber etki operasyonları en az son üç ABD seçim döngüsünde tutarlı bir özellik gösterdi. İran'ın faaliyetleri, seçim döneminin daha geç aşamalarında ortaya çıkması ve seçmenleri etkilemekten ziyade seçim sürecinin kendisini hedef alan siber saldırılar kullanmasıyla Rus kampanyalarından ayırt ediliyor" tespiti yapıldı. Ayrıca İran askeri istihbarat birimi Mint Sandstorm'un eski bir danışmanın hesabını ele geçirerek kampanya yetkilisine kimlik avı e-postası gönderdiği kaydedildi.

Haberde adı geçen Roger Stone'un kişisel e-posta hesabının ihlal edilmiş olabileceği de belirtiliyor. Stone, uzun yıllar Trump'ın iç çevresinde yer alan önemli bir Cumhuriyetçi stratejist olarak biliniyor. Siber saldırının zamanlaması, Trump'ın başkan yardımcısı adayını seçme süreciyle örtüşüyordu. Microsoft raporu, "Haziran 2024'teki İran askeri istihbarat birimi, Başkan Trump'ın başkan yardımcısı adayını seçme zamanlamasına denk gelen bir dönemde başkanlık kampanyasındaki 'üst düzey yetkilinin' hesabına girdi" tespitinde bulundu.

Medya kuruluşlarının belgeleri yayınlamama kararı da dikkat çekti. Politico, The New York Times ve The Washington Post, aldıkları sızdırılmış dosyaları değerlendirdikten sonra yayınlamama kararı aldı. Politico sözcüsü Brad Dayspring, "Belgelerin kaynağı ve bize nasıl ulaştıklarına dair sorular, dosyaların içindeki materyalden daha haber değerliydi" açıklamasını yaptı. Bu durum, 2016 seçimlerinde Rus hackerların Demokrat Parti'nin e-postalarını sızdırmasıyla sonuçlanan WikiLeaks olayının ardından haber odalarının yayın standartlarının değiştiğini gösteriyor. Trump, 2016'da Clinton'a ait e-postaların yayınlanmasını kamuoyuna "Rusya, eğer dinliyorsan, kayıp 30 bin e-postayı bulmayı umuyorum" sözleriyle çağrıda bulunmuştu.

Kampanya ekibi, medya kuruluşlarını hemen yayın yapmamaları konusunda uyardı. Steven Cheung, "Belgeleri veya iç iletişimleri yayınlayan herhangi bir medya kuruluşu, Amerika'nın düşmanlarının işini görür ve tam olarak onların istediğini yapar" dedi. Bu ifade, 2020 seçimlerinde Hunter Biden'ın dizüstü bilgisayarındaki belgelerin çoğu medya kuruluşu tarafından muhtemel Rus dezenformasyonu endişesiyle yayınlanmaması kararını hatırlattı.

Güvenlik uzmanları, saldırının Trump'ın 2020'de İran Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani'ye düzenlenen hava saldırısına misilleme olabileceğini belirtiyor. Adalet Bakanlığı geçen hafta İran'la bağlantılı bir Pakistan vatandaşına karşı suikast komplosu kurmaktan suçlamalar açtı ve belgelerde Tahran'ın algılanan düşmanlarına karşı operasyonlar düzenleme arzusu ve Süleymani'nin öldürülmesini intikam alma isteği vurgulandı. Trump kampanyası, bu motivasyonun siber saldırıda da etkili olduğu görüşünü savunuyor.

Rakka’da PKK/YPG ile Suriye Ordusu Çatıştı:
Rakka’da PKK/YPG ile Suriye Ordusu Çatıştı:
İçeriği Görüntüle

Olayın seçim güvenliği uzmanları arasında yarattığı endişe büyük. Siber saldırıların seçim sürecine müdahale etme potansiyeli, Demokrat ve Cumhuriyetçi kanatta da kaygı yaratıyor. Adalet Bakanlığı'nın soruşturma kapsamı genişlerken, Trump kampanyasının güvenlik protokollerindeki açıklar da tartışılıyor. Vice Başkanı Kamala Harris'in kampanya ekibi ise olaya ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.

Kaynakların belirttiğine göre, sızıntının kapsamı halen net değil ancak kampanya ekibinin iç işleyişine dair önemli bilgiler barındırıyor. Microsoft'un analizinde, "Kremlin ve İran rejimi, 2024 seçimlerine eşit derecede müdahil olabilir" uyarısı yer aldı. Siber tehditlerin seçim sürecini etkileme çabaları, ABD istihbarat topluluğunun en kritik gündem maddelerinden biri haline geldi.

Gelişmelerin ardından Trump, destekçilerine yönelik mesajında seçim güvenliğinin sağlanması çağrısı yaptı ve kampanya ekibinin siber saldırılara karşı ek önlemler aldığını belirtti. Ancak uzmanlar, bu tür müdahalelerin seçim gününe kadar devam edebileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Sızıntıların yabancı aktörler tarafından yönlendirilip yönlendirilmediği ise FBI soruşturmasının odak noktası durumunda.