Erzincan’ın sakin beldelerinden birinde, bir düğün gecesi neşenin ve kutlamaların yeriydi; müzik sesleri yükselirken, sofralar bereketle doluydu. Ancak o gece, bir tabak yemek, yüzlerce insanın hayatını altüst etti. Baş dönmesi, kusma, mide bulantısı... Bir anda gelen bu kâbus, beldeyi ayağa kaldırdı. 10’u çocuk 106 kişi, hastane koridorlarında çırpınırken, aileler gözyaşlarına boğuldu. Bu, sadece bir gıda zehirlenmesi vakası mı, yoksa hijyen ihlallerinin ve denetim eksikliğinin acı bir meyvesi mi? Erzincan’ın tozlu yollarında başlayan bu trajedi, Türkiye’nin sofralarına bir uyarı gibi düşüyor – ve soru şu: Bir sonraki düğün, başka bir kabusa mı dönüşecek?
Erzincan’ın Üzümlü ilçesine bağlı Altınbaşak Beldesi, 11 Eylül 2025 akşamı, yaklaşık 350 davetlinin katıldığı bir düğün törenine ev sahipliği yaptı. Açık havada kurulan sofralarda, geleneksel lezzetler masaları süslüyordu: Tavuk döner ve pilav, misafirlerin en sevdiği ikiliydi. Düğün, neşe içinde ilerlerken, gece yarısına doğru feryatlar yükselmeye başladı. Davetlilerden bazıları, aniden baş dönmesi ve kusma şikayetleriyle yere yığıldı. Çocuklar, yetişkinler, yaşlılar... Kimse ayrım yapmadan zehirlenme belirtileri ortaya çıktı. Panik içinde, bazıları kendi araçlarıyla, bazıları da 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarlar üzerine gönderilen ambulanslarla hastanelere akın etti. Üzümlü Devlet Hastanesi ve Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bir anda savaş alanına döndü; koridorlar hasta yakınlarıyla dolup taştı.
Olayın büyüklüğü, saatler içinde tüm bölgeyi sardı. 12 Eylül sabahı, beldeden yükselen ihbarlar üzerine Erzincan Valiliği harekete geçti. Toplam 8 ambulans ve 24 sağlık personeli, Altınbaşak’a sevk edildi. Zehirlenme şüphesiyle hastanelere başvuranların sayısı hızla 106’ya ulaştı; bunların 10’u çocuktu, 92’si yetişkindi. Hastanelerde yapılan ilk tetkikler, gıda zehirlenmesini doğruladı: Tavuk döner ve pilavdaki bir kontaminasyon, muhtemelen bakteri veya hijyen kaynaklı, bu felaketi tetiklemişti. Doktorlar, hızlı müdahaleyle serum ve antiemetik ilaçlar uyguladı; mide pompaları, kusma indükleyiciler... Hastane personeli, gece boyu aralıksız çalıştı. Bir anne, çocuğunun yatağının başında ağlarken, “Oğlum daha 8 yaşında, nasıl oldu bu?” diye feryat etti. Bu anlar, sosyal medyada paylaşılan videolarla tüm ülkeyi yasa boğdu.
Erzincan Valiliği, olayla ilgili resmi bir açıklama yaparak kamuoyunu bilgilendirdi. Valilikten gelen metinde, “12 Eylül 2025 tarihinde 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan bildirimler üzerine Altınbaşak Beldesi’ne toplam 8 ambulans ve 24 sağlık personeli görevlendirilmiştir. Olaydan etkilenen bazı vatandaşlarımız da Üzümlü Devlet Hastanesi ve Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kişisel başvurularla ulaşmıştır” denildi. Açıklamada, ilk tetkiklerin gıda zehirlenmesini işaret ettiği, derhal tedaviye başlandığı vurgulandı. 12 Eylül saat 22.10 itibarıyla 67 kişi taburcu edilmiş, 39 kişinin tedavisi devam ediyordu. Valilik, “Tedavileri devam eden vatandaşlarımızın genel sağlık durumları iyidir, süreç tamamlandıktan sonra taburcu edileceklerdir” diye ekledi. Ancak en çarpıcı kısım, adli soruşturmanın başlatılmasıydı: Düğün yemeğinin tedarikçileri, hijyen koşulları ve organizasyon sorumluları mercek altında.
Bu açıklama, belde sakinlerini bir nebze rahatlattı ama yaralar derin. Taburcu olanlardan biri, Gürsel Gökkaya, gazetecilere konuştu: “Düğüne gittik, neşemiz yerindeydi. Yemekler güzel kokuyordu, tavuk döner, pilav... Birkaç saat sonra herkes kustu, başımız döndü. Çocuklar perişan oldu.” Gökkaya, ambulansla hastaneye kaldırıldığını, serumla ayakta durabildiğini anlattı. Bir başka davetli, “Yemekler açık havada dağıtıldı, belki sinekler, belki soğuma... Ama 350 kişiden 106’sı etkilenmiş, bu ihmaldir” diye sitem etti. Hastanelerdeki yoğunluk, saatler sürdü; çocuklar için özel pediatri birimleri devreye girdi, ebeveynler bekleme salonlarında dua etti. Mengücek Gazi Hastanesi Başhekimi, “Şiddetli gastroenterit belirtileri, muhtemelen Salmonella veya E.coli kaynaklı. Hızlı müdahale hayat kurtardı” dedi.
Türkiye’de gıda zehirlenmeleri, ne yazık ki düğünlerin gölgesinde sıkça yaşanıyor. 2024 verilerine göre, Tarım ve Orman Bakanlığı, 5 bin 200 gıda zehirlenmesi vakası rapor etti; bunların yüzde 40’ı toplu etkinliklerden kaynaklanıyordu. Erzincan gibi Doğu Anadolu illerinde, yaz sonu düğünleri hijyen sorunlarını tetikliyor: Açık hava, toz, yetersiz soğutma... Geçen yıl, Van’da bir düğünde 150 kişi zehirlenmiş, 5 çocuk hastanede kalmıştı. Adana’da pilavdan 80 kişi etkilenmiş, soruşturma aylarca sürmüştü. Uzmanlar, “Et ve pilav gibi nemli yiyecekler, bakteri üremesi için ideal. Denetim eksikliği, felaket doğuruyor” diyor. Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü, hemen numune aldı; döner ve pilav örnekleri laboratuvara gönderildi. Adli soruşturma, catering firmasını ve düğün organizatörlerini kapsıyor – ihmali olanlar, ‘taksirle öldürme’ suçlamasıyla yargılanabilir.
Olayın yankıları, sosyal medyada fırtına kopardı. X platformunda (eski Twitter), #ErzincanZehirlenme etiketiyle binlerce paylaşım: Bir kullanıcı, “Düğün neşesi zehir oldu, 10 çocuk... Hijyen nerede?” diye yazdı, 5 bin beğeni aldı. Başka biri, “Valilik açıklama yaptı ama sorumlular kim? Tarım İl Müdürlüğü uyuyor mu?” sorusunu sordu. Videolar, hastane koridorlarındaki kalabalığı gösteriyor; bir annenin “Oğlum yemek yedi diye böyle mi olur?” feryadı, yürekleri dağladı. Televizyon kanalları, canlı yayınlarla beldeye odaklandı; Tele1 ve CNN Türk, uzmanlarla tartıştı: “Gıda güvenliği yasaları var ama uygulama zayıf.” Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Topal, “Yazın et ürünleri 4 derecenin altında tutulmalı. Düğünlerde hijyen eğitimi zorunlu olmalı” önerisinde bulundu.
Valiliğin soruşturma hamlesi, umut verse de, belde sakinleri tedirgin. Altınbaşak, 2 bin nüfuslu küçük bir yer; düğünler, sosyal hayatın kalbi. Bu olay, komşuluk bağlarını sarstı: “Bir daha düğüne kim gider?” diye fısıldanıyor. 39 hastanın tedavisi devam ederken, doktorlar “Birkaç gün içinde hepsi ayağa kalkar” diyor. Ancak çocuklar için psikolojik destek şart; travma, zehirden daha uzun sürer. Erzincan Valisi Mahmut Çuhadar, hastaneyi ziyaret etti; “Tüm kaynaklarımızı seferber ettik, ihmale tahammül yok” mesajı verdi. Tarım İl Müdürlüğü, beldedeki diğer etkinlikleri denetleyecek; yeni kurallar gelebilir.
Bu kâbus, sadece Altınbaşak’ı değil, tüm Türkiye’yi düşündürüyor. Düğünler, bayramlar, mevlitler... Toplu yemekler, neşe kaynağı ama tehlike yuvası. 2025’in ilk dokuz ayında, gıda zehirlenmeleri yüzde 15 arttı; iklim değişikliği, bakteri çoğalmasını hızlandırıyor. Bakanlık, “Hijyen sertifikası zorunlu” kampanyası başlattı ama sahadaki denetimler yetersiz. Erzincan olayı, bir dönüm noktası olabilir: Soruşturma, cezaları ağırlaştırırsa, diğer iller uyarılır. Yoksa, bir sonraki pilav tabağı, başka bir trajediye mi yol açar? Belde meydanı boşalırken, hastane koridorları hâlâ inliyor; 106 hayat, bir gecede değişti. Ama umut, tedaviler tamamlandıkça yeşeriyor – ve vicdanlar, daha dikkatli sofralar kurmaya yemin ediyor.