Siyasi gündemi sarsan, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) iç hesaplaşmasını mercek altına alan kritik bir gelişme yaşandı. Aylardır parti kulislerinde fısıltıyla konuşulan isimlerin kaderi, CHP'nin en yüksek disiplin organından çıkan kararla kesinleşti. Partinin mevcut yönetimine karşı yürüttükleri siyasi faaliyetler ve açıklamalarıyla dikkat çeken bu isimler hakkındaki nihai hüküm, siyasetin dilini değiştirecek potansiyelde bir dönemece işaret ediyor. Bu kararın ardındaki gerekçeler ve yaşanan sürecin tüm ayrıntıları, parti içi dinamikleri anlamak adına büyük önem taşıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Yüksek Disiplin Kurulu (YDK), uzun ve titiz bir çalışma sonrasında, iki eski milletvekili ve bir delege hakkında kesin ihraç kararı aldı. İhraç edilen isimler arasında eski İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, eski Aydın Milletvekili Metin Lütfü Baydar ve Sultanbeyli delegesi Özgür Çelik bulunuyor. Bu kararlar, adı geçen isimlerin "Parti tüzüğüne aykırı tutum ve davranışlar" sergilediği gerekçesiyle daha önce Merkez Yönetim Kurulu (MYK) tarafından istenen kesin çıkarma taleplerini takiben geldi.
Kesin İhracın Perde Arkası ve Berhan Şimşek'in Kritik İddiaları
Partiden kesin çıkarma kararı ile yüzleşen isimlerden eski İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek'in süreci, özellikle Olağanüstü Kurultay günlerinde yaşananlarla yakından ilişkili. Şimşek, Kurultay'da Genel Başkanlığa aday olmak için başvuru yaptığını ancak belirlenen süreden on dakika kadar geç kaldığı gerekçesiyle adaylığının kabul edilmediğini belirtiyordu. Bu gelişme üzerine parti yönetimine yönelik oldukça sert ve ses getiren eleştiriler yönelten Şimşek'in, ihraç isteminin asıl nedeninin de bu çıkışları olduğunu ifade ettiği öğrenildi. Şimşek, Tüzüğün "üyelikle bağdaşmayan tutum ve davranışlar" başlığını içeren 68/B maddesi uyarınca disipline sevk edilmişti. Kendisi, bu sürecin tamamen siyasi bir hamle olduğunu ve parti içinde herhangi bir yerde aday olmasını engelleme amacını taşıdığını öne sürmüştü. Yaptığı açıklamalarda "CHP İmamoğlu Holding, CEO'su Özgür Özel" gibi ifadeler kullanarak parti içindeki mevcut yapılanmayı hedef alması, disiplin sürecini hızlandıran başlıca etkenlerdendi.
Eski Aydın Milletvekili Metin Lütfü Baydar hakkındaki süreç de benzer bir hassasiyet içeriyordu. Baydar'ın, partiden ihraç edileceği haberini dahi resmi bir tebligatla değil, üyesi olduğu ilçe örgütünden gelen SMS'lerin aniden kesilmesiyle öğrendiği detayı, parti içi iletişim ve disiplin mekanizmalarının işleyişine dair önemli bir ipucu sunuyor.
Kritik Delege ve YDK Mesaisi
İhraç edilen bir diğer isim olan Sultanbeyli delegesi Özgür Çelik'in durumu ise, partinin İstanbul teşkilatındaki kayyum atama kriziyle doğrudan bağlantılıydı. Çelik, eski İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'in yönetime atanan isimler listesinde yer alan delegelerden biri olarak biliniyordu. Dolayısıyla, Çelik'in ihracı, parti yönetimine karşı Tekin'in yürüttüğü muhalif hareketle ilişkilendirilen isimlere yönelik yürütülen genel bir disiplin sürecinin parçası olarak değerlendiriliyor.
CHP Yüksek Disiplin Kurulu, toplanarak Berhan Şimşek’in dosyası başta olmak üzere toplam otuz iki farklı ihraç istemini masaya yatırdı. Yaklaşık altı saat süren yoğun toplantının ardından çıkan kesin ihraç kararları, parti içindeki muhalif kanadın sesini kesme veya yeniden hizalama çabası olarak yorumlanıyor. Bu kararların ardından partiden uzaklaştırılan bu isimlerin, önümüzdeki süreçte siyasi yelpazede nasıl bir yol izleyeceği ise şimdiden merak konusu oldu. Bu gelişmeler, CHP'nin 2025 ve sonrası için izleyeceği strateji ve parti içi birliğin geleceği açısından siyaset gündeminin en önemli başlıklarından biri olmaya devam edecek.