Hatay'da gerçekleşen ve yüz binlerce vatandaşın heyecanla takip ettiği dev tören, siyaset dünyasında yankı uyandıran çok önemli açıklamalara sahne oldu. 455 Bininci Afet Konutu Kura Çekimi ve Anahtar Teslimi gibi anlamlı bir etkinlikte bir araya gelen devlet erkanı, hem deprem bölgesindeki yaraların sarılması hem de geleceğe dair umut dolu mesajların verilmesi adına tarihi bir gün yaşattı.
Vatandaşların yoğun ilgisi ve coşkusu eşliğinde gerçekleşen bu buluşmada, yapılan konuşmalar sadece bölge halkını değil, tüm ülkeyi yakından ilgilendiren önemli detaylar barındırıyordu. Özellikle kürsüden yapılan vurgular, birlik ve beraberlik mesajlarının ötesine geçerek tarihten bugüne uzanan güçlü bir liderlik vizyonunu ortaya koydu.
Törenin atmosferi, acıların sarıldığı ve yeniden inşa sürecinin tüm hızıyla devam ettiği bir dönemi simgelerken, yapılan konuşmalardaki derinlik dikkatlerden kaçmadı. Milletin zor zamanlarda gösterdiği dayanışma ruhuna vurgu yapılırken, devletin tüm imkanlarıyla sahada olduğu bir kez daha hatırlatıldı. Kürsüdeki isim, konuşmasında sadece bugünü değil, geçmişten aldıkları ilhamla inşa ettikleri geleceği de anlattı.
Tarihimizin en kudretli dönemlerine atıfta bulunarak, bugünkü yönetim anlayışının köklerinin ne kadar derinde olduğunu ifade etti. Dinleyenlerin nefesini tutarak takip ettiği o anlarda, asıl heyecan uyandıran kısım ise liderlik ve imar konusundaki benzetmelerin yapılmaya başlandığı dakikalardı.
Sözlerin giderek keskinleştiği ve mesajın netleştiği o anlarda, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hafızalara kazınacak o tarihi benzetmeyi yaptı. Bahçeli, Türk milletinin yetiştirdiği büyük değerlerin asla tükenmeyeceğini belirterek, tarihteki efsanevi isimlerin bugün de vücut bulduğunu haykırdı. "Ne Süleyman biter ne de Sinan biter" diyerek başladığı cümlesini, herkesin merakla beklediği o tanımlamayla tamamladı.
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı "Günümüzün Süleyman’ı" olarak nitelendirirken, ülkenin inşasında büyük rol oynayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u ise "Günümüzün Mimar Sinan’ı" olarak ilan etti. Bu benzetme, alandaki kalabalık tarafından büyük bir coşkuyla karşılanırken, siyaset kulislerinde de geniş yankı buldu.
Bahçeli’nin bu çarpıcı kıyaslaması, sadece liderleri onore etmekle kalmayıp, aynı zamanda Hatay’ın ve deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması sürecindeki kararlılığı da simgeliyordu. Konuşmasının devamında, Hatay’ın küllerinden yeniden doğduğuna şahitlik etmekten duyduğu bahtiyarlığı dile getiren MHP lideri, bölgedeki inşa ve ihya seferberliğinin muazzam bir boyuta ulaştığını vurguladı. 6 Şubat depremlerinin ardından başlatılan devlet ve millet dayanışmasının, tarihin hiçbir döneminde görülmemiş bir mücadele örneği olduğunu belirten Bahçeli, karamsarlık yaymaya çalışanlara karşı inancın ve iradenin zaferini anlattı.
Konuşmanın en can alıcı noktalarından biri de, felaketler üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışan çevrelere verilen sert yanıttı. Acılar üzerinden "istismar şantiyesi" kurmak isteyenlerin derin bir hayal kırıklığına uğradığını belirten Bahçeli, bu odakların milletin safında değil, zilletin tarafında olduğunu ifade etti. Yapmak yerine yıkmayı, doğru olmak yerine yalan ve dedikodu üretmeyi tercih edenlerin amaçlarına ulaşamadığını söyleyen Bahçeli, devlet ile millet arasına hiçbir iç veya dış mihrakın giremeyeceğinin altını çizdi. Bu sözler, felaket bölgesinde yürütülen çalışmaların sadece beton ve demirden ibaret olmadığını, aynı zamanda manevi bir dirilişin de sembolü olduğunu gözler önüne serdi.
Sonuç olarak Hatay’da yankılanan bu ses, 11 ilimizi ve 14 milyon vatandaşımızı etkileyen asrın felaketine karşı verilen mücadelenin ne denli büyük olduğunu bir kez daha hatırlattı. Molozların ve yıkılan binaların altında kalan umutların, devletin şefkatli eliyle yeniden yeşertildiği bu süreçte, yapılan "Süleyman ve Sinan" benzetmesi, ülkenin yönetim kadrosuna duyulan güvenin ve inancın en somut ifadesi olarak tarihe not düşüldü. Felaketlere boyun eğmeyen, sabır ve metanetle zorlukları aşan bu millet, liderlerinin vizyonuyla geleceğe emin adımlarla yürümeye devam ediyor.