Ülke genelinde yaşanan ekonomik ve sosyal kaygıların gölgesinde, usta gazeteci ve yayıncı Memduh Bayraktaroğlu, Pazar günü yayımladığı özel bir video ile takipçilerini hem şaşırttı hem de önemli mesajlar verdi. Türkiye’yi yöneten genel politikaların kötüye gidişinin bireysel endişelerin asıl kaynağı olduğunu belirterek söze başlayan Bayraktaroğlu, “endişelerinizin, kaygılarınızın ve korkularınızın kaynağı siz değilsiniz, çünkü ülkeyi siz yönetmiyorsunuz” diyerek geniş kitlelerin duygularına tercüman oldu. İster bir şirketin sahibi olun, ister bir tarım üreticisi, isterse büyük bir fabrikatör; yaşanan her türlü endişe, kaygı ve korkunun müsebbibinin ülkenin genel yönetiminden bağımsız olamayacağını açıkça ifade etti. Ancak, ülke kötü yönetilirken yasa dışı yollara sapıp bürokratlar ve siyasetçilerle ortak olup ülkeyi soyanların bir süre para kazanacağını, fakat bu tür iktidarlar döneminde zengin olanların, iktidar değiştiğinde zengin olma yollarına iten araçların birer suç aleti olarak savcılıklara gönderileceğini ve mal varlıklarına el konulacağını yaklaşık yedi sekiz yıldır anlattığını belirtti.

Bu girişin hemen ardından, Bayraktaroğlu, yıllardır yaptığı siyasi analizlere dair radikal bir karar aldığını duyurdu. Artık siyasi konularda, özellikle iki isim hakkında konuşmayacağını kesin bir dille ilan etti. Bu isimler Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan olarak açıklandı. Bu şaşırtıcı kararın gerekçesini açıklarken, ne söylese bir fayda sağlamadığını ve kendinden emin olduğu halde pek çok kişinin hücumuna uğradığını belirtti. Ona hücum edenlerin iktidar yanlarından daha çok, son dönemlerde muhalif olduklarını zannettikleri kişiler olduğunu söyleyen yayıncı, “hani Bahçeli Erdoğan’ı yiyordu, hani Bahçeli Erdoğan’ı bitiriyordu” gibi söylemlerle kendisine hakaret edenlerden bıktığını dile getirdi. Bayraktaroğlu, “Erdoğan’dan da bıktım, Bahçeli’den de bıktım, bana bu tarz saldırı yapanlardan da bıktım” sözleriyle bu konudaki tükenmişliğini ifade etti. Bu önemli kararın hemen ardından, Bayraktaroğlu gündemi değiştirdi ve dinleyicilerine bir pazar sürprizi olarak Tanju Okan’ın meşhur şarkısını seslendirdi.

Siyasi gündemden uzaklaşarak pazar gününü bir şarkı ile geçireceğini söyleyen Bayraktaroğlu, stüdyoda şarkıyı söylerken bazen insanın unutmak değil, hatırlamanın ağırlığından kurtulmak istediğini fark ettiğini anlattı. Bu kurtulma isteğinin sadece aşkla ilgili olmadığını; iş, sosyal veya öğrencilik hayatında ya da dostluklarda yaşanan acıların, kaygıların ve endişelerin de kötü anılar bıraktığını ve bu anıların üzerinden kaç sene geçerse geçsin eskimeyip en kolay hatırlanan anılar olduğunu ifade etti. Ardından, dinleyicileriyle birlikte “Öyle Sarhoş Olsam Ki” parçasının derin anlamlarını yorumladı. Şarkının sözlerindeki sarhoşluğun, yaygın inanışın aksine, alkolle ilgili bir unutma isteği olmadığını vurguladı. Bayraktaroğlu'na göre bu sarhoşluk, aşkın, duygunun ve çekilen acıların sarhoşluğuydu; bir nevi hatırlamaktan tükenmiş bir ruhun bilincini kapatma isteğiydi. Bu durum, bir kaçış değil, bir savunma biçimi olarak tarif edildi. Bu bağlamda, bazı insanların iradelerinin zayıflığı nedeniyle mutlu günlerini değil, mutsuz günlerini kolay hatırladığını ve kendilerine yapılan iyilikleri unutup kötülükleri ise sonsuza kadar hatta son nefeslerine kadar unutmak istemediklerini ekledi. Oysa her sabahın yeniden doğduğunu ve bu yeni başlangıcın, kişinin iradesine ve karakterine bağlı olarak eski yaraları kanatabileceği gibi üzerini de kapatabileceğini belirtti.

Devlet Bahçeli'nin Beklenmedik Adımları Siyasi Dengeleri Nasıl Değiştirecek?
Devlet Bahçeli'nin Beklenmedik Adımları Siyasi Dengeleri Nasıl Değiştirecek?
İçeriği Görüntüle

Şarkı yorumuna kısa bir ara veren Bayraktaroğlu, izleyicileriyle ilginç bir fıkra paylaştı. Bir arkadaş ortamında, eşine doğum gününde dört saniyede yüzden yüze çıkan bir araç aldığını söyleyen bir adama, diğer arkadaşları bunun bir Ferrari olup olmadığını sordu. Adamın bu tahmini onaylamasına rağmen, başka bir arkadaşı "ben öyle bir şey aldım ki benim aldığım şey sadece iki saniyede sıfırdan yüze çıkıyor" dedi. Şaşkınlıkla bunun nasıl bir araba olduğu sorulduğunda, adam araba almadığını, bir baskül aldığını söyledi. Bu espri sonrasında, şarkının temasına geri dönüldü. Bayraktaroğlu, bazen bir insanı değil, o insanda kaybettiğimiz kendimizi unutmak istediğimizi, yani bazen bir aşkı değil, bir aşkla birlikte getirilen masumiyeti unutmak istediğimizi belirtti. Öyle zamanlar vardır ki, bazı kişilerin sadece dış dünyadan değil, kendi geçmişlerinden de göç etmek isteği duyduğunu ekledi.

Şarkının "bir başka dünya bulsam, içinde sen olmasan" dizelerini yorumlayan yayıncı, bu sözlerin aynı zamanda bir unutma duası gibi olduğunu ancak esasında bir kabullenmenin metodu olduğunu belirtti. Unutmak silmek değildir; unutmak artık direnmeyi bırakmaktır. “Her şey bir rüya olsa, unutarak uyansam” derken, asıl demek istenenin uyanınca görülecek gerçeklerin rüyada görülen gerçeklerden çok daha acı olduğu için artık uyanmak istememek olduğunu söyledi. Fakat dijital ailesine seslenerek, acıların her türünü unutacak irade ve karaktere sahip olduklarını, insanın bir sabah kahvaltısına bir şarkının içine sığdırılabilecek kadar güçlü olduğunu söyledi. Bu şarkının sadece bir unutma şarkısı olmadığına inandığını, aynı zamanda bir yeniden doğuşu ya da yeniden doğma gerekliliğini anlattığını ifade etti. İnsanı iyileştiren duygunun ise unutmak değil, affetmek ve en çok da kendini affetmek olduğunu dile getirdi. Yanlış yapılmışsa özür dilemeyi bilerek kendini affettirmenin önemine dikkat çekti.

Yayınını sonlandırırken dijital ailesine seslenen Bayraktaroğlu, izleyicilerinin dijital aileye katılım sayısının 387 bini geçtiğini belirterek bunun dünyanın en büyük mutluluğunu yaratan çok değerli bir sebep olduğunu söyledi. İzleyicilerinden enseyi karartmamalarını ve umutlarını kaybetmemelerini rica etti. Türkiye'yi güzel günlerin beklediğine inandığını söyleyerek, tüm vatandaşları demokrasiye, laikliğe ve sosyal hukuk devleti rejimine sıkıca sarılmaya ve bu rejimi ortadan kaldırmak isteyenlere izin vermemeye çağırdı. Ayrıca, Pazartesi günü yayımlanacak olan ve izleyicilerin mutlaka izlemesi ve arşivlemesi gereken bir sonraki videosunun da müjdesini verdi. Hepinizi sevgiyle gözlerinizden öpüyorum diyerek veda etti.