Türkiye’de son günlerde gündemi belirleyen iki ana başlık öne çıktı: ABD’de 40 günü aşan hükümet kapanmasının küresel piyasalara ve güvenlik algısına etkisi ile Türkiye'de sığınak yönetmeliğinde yapılan çok kapsamlı güncelleme. Zanka TV canlı yayınında Ferit Atay’ın sorularını yanıtlayan Cem Özüak, her iki konunun da ekonomik-bireysel güvenlik dinamiklerine yansımalarını analiz etti.

Can Dündar: İmamoğlu İddianamesi Asrın Siyasi Suikastı
Can Dündar: İmamoğlu İddianamesi Asrın Siyasi Suikastı
İçeriği Görüntüle

ABD’de tarihinin en uzun hükümet kapanması yaşanıyor. Senato’nun geçici bütçe tasarısını onaylamasıyla birlikte kapanmanın sona ermesine çok yaklaşıldı. Bu süreçte, “Yüz binlerce kamu çalışanı maaş alamadan ücretsiz izne ayrıldı, temel sosyal yardımlar durdu, hava trafiğinde büyük aksaklıklar meydana geldi” şeklindeki açıklamalar dikkat çekti. Krizin milyonlarca insanı etkilediği bu ortamda, ekonomik büyümenin ciddi biçimde yavaşladığı, altın ve bitcoin gibi yatırım araçlarının öne çıktığı belirtiliyor.

Türkiye ise güvenlik konusunda büyük bir değişikliğe sahne oldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın başlattığı altı aylık çalışmanın sonunda sığınak yönetmeliği tamamen güncellendi. Resmi Gazete’de yayımlanan yeni düzenlemeye göre, “Artık konut, yurt, otel, bakımevi ve sağlık tesisleri ile sanayi ve imalat tesislerinde sığınak yapımı zorunlu.” Ayrıca mevcut özel ve genel sığınakların bir yıl içinde denetlenerek mevzuata uygun hale getirilmesi şartı getirildi. Bakanlık ayrıca “Millet bahçeleri ve metro tünellerinin de sığınak hizmeti verecek şekilde kullanılacağını” vurguladı.

Ekonomi gündeminde ise yatırım araçlarına ilişkin öngörüler öne çıktı. Altın, gümüş, dolar, euro, sterlin, bitcoin, borsa ve petrol gibi araçlarla ilgili detaylı analizler canlı yayında paylaşıldı. “Ekonomide ani dalgalanmalara karşı güçlü durmak için yatırımcıların temkinli olması gerektiği” uyarısı öne çıkarıldı. Ancak “Burada verilen bilgiler yatırım tavsiyesi değildir” vurgusu özellikle yapıldı.

Tüm bu gelişmeler, güvenliğin ve ekonomik öngörünün ön planda olduğu yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Hem küresel politika hem de Türkiye'deki güncellenen yasal zorunluluklar, insanların önceliklerinde köklü değişime yol açıyor.