Gazze'deki trajedi gün geçtikçe derinleşirken, siyasi isimlerden gelen uyarılar vicdanları sarsmaya devam ediyor. Filistin halkının yaşadığı zorluklar karşısında sadece konuşmanın yeterli olmadığı bir döneme girdik. Artık harekete geçme zorunluluğu herkesin gündeminde.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili ve Muğla Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Gazze konusunda Meclis'in daha aktif rol alması gerektiğini güçlü bir şekilde dile getiriyor. Özdağ'a göre, geçmişte alınan kararlar uygulanmadıysa bile yeni yollar bulunmalı. Örneğin, Filistin'e ziyaret kararı alınmış ancak gerçekleşmemişti. Bu durumda sadece iç çabalarla sınırlı kalmayıp, Lübnan, Ürdün ve Mısır gibi komşu ülkelerin parlamentolarını da sürece dahil etmek şart.
Özdağ, TBMM Genel Kurulu'nda verdiği araştırma önergesinin AK Parti oylarıyla reddedilmesini eleştirerek, "AK Parti neye 'hayır' dediğini anlamadan oylama yaptı" diyor. Bu önerge, Gazze'ye insani yardım koridoru açılması ve komşu ülkelerle koordinasyon sağlanmasını hedefliyordu. Gazze'de yaşanan insanlık dramı, trajedi ve soykırım karşısında ekmek bile bulamayan halkın durumu göz önünde bulundurulduğunda, böyle bir reddin kabul edilemez olduğunu vurguluyor.
Aynı önergenin tekrar verileceğini belirten Özdağ, Gazze hassasiyetinin ne ölçüde olduğunu test edeceklerini ifade ediyor. Tarihe not düşmek adına, geçmişteki bazı tavizlerin affedilmeyeceğini hatırlatıyor. Örneğin, "One minute" çıkışından sonra geri adım atmanın veya Cemal Kaşıkçı dosyasını başka ülkeye vermenin tarih tarafından yargılanacağını söylüyor.
Gazze'deki açlık ve kıtlık felaketi, uluslararası toplumun gerçek bir sınavıyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Özdağ'ın çağrısı, Meclis'in sadece konuşmakla yetinmeyip somut adımlar atması yönünde. İnsani yardımın ulaştırılması için araştırma komisyonu kurulması, kenardaki ülkelerle görüşmeler yapılması gibi öneriler, acil eylem ihtiyacını ortaya koyuyor.
Bu açıklamalar, Gazze soykırımı ve Filistin davasının unutulmaması için önemli bir hatırlatma niteliğinde. Özdağ, daha önce benzer girişimlerde bulunan isimleri de anımsatarak, küresel vicdanın harekete geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Gazze'deki zulmün unutturulmaması, adaletin evrensel ilkelerine sahip çıkılması her vicdan sahibinin görevi.
Selçuk Özdağ'ın bu çıkışı, Gazze'ye insani yardım ulaştırılması konusunda yeni tartışmaları ateşleyebilir. Meclis'in reddettiği önergenin tekrar gündeme gelmesiyle, siyasi partilerin tutumu daha yakından izlenecek. Gazze'deki çocuklar, kadınlar ve yaşlıların yaşadığı dram karşısında, eylem zamanının geldiği mesajı net bir şekilde veriliyor.
Uluslararası alanda da benzer çağrılar yükselirken, parlamentolar arası işbirliği fikri dikkat çekici. Lübnan, Ürdün ve Mısır parlamentolarının devreye sokulması, yardım koridorlarının açılmasına katkı sağlayabilir. Özdağ, bu tür adımların tarih karşısında hesap verme yükümlülüğünü azaltacağını belirtiyor.
Gazze haberleri arasında öne çıkan bu açıklama, soykırım iddialarını ve insani krizin boyutlarını bir kez daha gündeme taşıyor. Filistin halkının direnişi ve yaşadığı zorluklar, sessiz kalınamayacak kadar ağır. Selçuk Özdağ gibi isimlerin ses yükseltmesi, vicdanları uyandırma potansiyeli taşıyor.
Sonuç olarak, Gazze için söz değil eylem zamanı vurgusu, siyasi arena에서 güçlü yankı buluyor. İnsani yardım koridoru, araştırma komisyonları ve uluslararası koordinasyon gibi somut öneriler, uygulanabilir çözümler olarak masada duruyor. Bu çağrıya kulak verilip verilmediği, önümüzdeki günlerde belli olacak. Gazze'deki trajedi devam ederken, eylem bekleyen milyonlarca vicdan var.
