Yaklaşık dokuz yıldır cezaevinde tutulan Selahattin Demirtaş'ın durumu, siyaset gündeminin en hararetli başlığı haline geldi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Demirtaş'ın haksız yere tutuklu olduğu yönündeki tekrarlanan kararları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan “Hukuk gereği ne yapılması gerekiyorsa o yapılacaktır” açıklamasında bulundu. Adalet Bakanı'nın olumlu açıklamaları sonrasında gözler mahkemeden çıkacak kararda. “Bu karardan sonra aslında bir saat bile içeride tutulmamalıydı” diyen yorumlara dikkat çekilirken, benzer durumda olan Figen Yüksekdağ isminin az anılması da tartışılıyor.
Demirtaş'ın bırakılması halinde gündemi ne bekliyor? DEM Parti'deki liderlik konumu ve olası yeni parti tartışmaları, “Eğer siyaset yapmaya devam edecekse hiç kuşkusuz ki DEM Parti'nin içinde olacak ve partinin unsurları da bunu kabullenecekler” ifadeleriyle öne çıkıyor. Ancak Demirtaş'ın etkisinin sadece Kürt seçmenle sınırlı olmadığı, kamuoyu araştırmalarında gençler ve kadınlardan da yüksek destek aldığı belirtiliyor: “Bu teveccüh Abdullah Öcalan’dan daha yüksek görünüyor.”
Siyasal iktidarın yaklaşımı, “Cumhur İttifakı açısından önemli olan lider Abdullah Öcalan” vurgusuyla açıklanırken, Devlet Bahçeli’nin olumlu açıklamaları dikkat çekiyor: “Doğru olan bu. Şu anda tutuklu olan siyasetçiler siyasi suçlar nedeniyle tutuksuz yargılanmalı.”
Türkiye’deki siyasi tutuklamalar, ifade özgürlüğü ve hukuk devleti olma vurguları aynı süreçte gündemdeki yerini koruyor: “Siyasetçilerin hapishanelerde tutulması ülke demokrasisi açısından doğru değil… Asıl olan düşünce ve inanç özgürlüğüdür.”
Siyasi atmosferde tansiyon yüksek. AKP Genel Başkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında karşılıklı sert açıklamalar sürüyor. “Bu yükselen dil nereye varacak? Geçmişten örnekler vermek isterim, her yükselen tansiyon başka sonuçlar doğurmuştur” uyarısı gündemde.
Öte yandan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in de serbest bırakılabileceği belirtilirken, mali polis tarafından suç örgütüne yardım iddialarıyla gözaltılar sürüyor. “Gazeteciler ifadeye çağrılıyor; ama bu gözaltı mı, yoksa ifadeye davet mi?” sorusu konuşuluyor. Yargı süreçleri, siyasi atmosferi iyiden iyiye ısıtıyor.
Son olarak, Kürt siyasetindeki gelecek ve Demirtaş’ın tavrı kritik önem taşıyor. “Demirtaş siyasete devam edecek mi, etmeyecek mi?” sorusunun yanıtı merakla bekleniyor. Demirtaş’ın bırakılması halinde DEM Parti başta olmak üzere, siyasi dengelerin kökten değişebileceği görüşü öne çıkıyor.
Türkiye’de “Terörsüz bir gelecek” tartışmaları ve yeni çözüm arayışlarında da DEM Parti ve Demirtaş’ın rolü masada. “Silahların tamamen bırakıldığı ve demokratik süreçlere ağırlık verileceği” vurgusu yapılırken, bölgede yeni aktörlerin çıkabileceği değerlendirmesi de dikkat çekiyor.
Ekonomide ise bütçe görüşmeleri sırasında yaşanan protestolar ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Türkiye siyasetinin nabzı, Demirtaş'ın serbest bırakılıp bırakılmayacağı kararını beklerken daha da hızlanıyor.
Sonuç: Gözler hem mahkemeden çıkacak kararda hem de Demirtaş’ın olası siyasi yol haritasında. Siyasi atmosferin, liderlerin açıklamalarının ve kamuoyunun hassas dengeler üzerinde hareket ettiği böylesine kritik bir dönemde, her adımın yankısı büyük olacak.
