Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen ve yıllardır beklenen bir gelişmenin habercisi olan PKK'nın Türkiye'deki tüm silahlı güçlerini çektiği yönündeki açıklama, siyaset ve güvenlik çevrelerinde büyük bir heyecan yarattı. Bu tarihi kararın hemen ardından, Serbestiyet'te canlı yayına katılan deneyimli gazeteci ve yorumcu Yıldıray Oğur, Kandil'den gelen mesajın satır aralarını inceleyerek, sürecin geleceğine dair çarpıcı analizlerde bulundu. Oğur'un yorumları, açıklamanın sadece bir geri çekilme duyurusu olmanın ötesinde, Ankara'dan beklenen somut adımlara işaret ettiğini gösteriyor. Bu adım, 10 gün öncesinden Serbestiyet yayınlarında Oğur tarafından dile getirilmiş, beklenen gelişmenin Ekim sonunda gerçekleşeceği öngörülmüştü. Şimdi ise gözler, PKK'nın bu jestine karşılık Türkiye Cumhuriyeti'nin atacağı adımlara çevrilmiş durumda.
Yıldıray Oğur'un analizine göre, Kandil'deki basın toplantısında yapılan açıklamanın en kilit ve en dikkat çekici ifadesi, "PKK'ya özgü geçiş hukuku esas alınmalı" vurgusu oldu. Bu kavram, sürecin sadece silahlı unsurların sınır dışına çıkmasıyla sınırlı kalmayacağını, aynı zamanda hukuki bir zemine oturtulması gerektiğini ortaya koyuyor. Oğur, bu "geçiş hukuku" kavramının, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ve MHP'li hukukçu Feti Yıldız'ın komisyon çalışmalarında hazırlayacağı kanunla ilgili daha önceki açıklamalarından bilindiğini ve bu bağlamda Kandil'in beklentisini açıkça dile getirdiğini belirtti. Bu durum, PKK'nın tek taraflı bir eylemden ziyade, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yasal bir düzenleme ile güvence altına alınmış, kalıcı bir çözüm sürecini hedeflediğini gösteriyor.
Oğur, PKK'nın bu açıklamayla kendisinden beklenen üç adımdan ilkini attığını, ancak sürecin tamamlanması için iki somut adımın daha beklendiğini ifade etti. Bu adımların başında, silah bırakan PKK'lılar için yasal bir düzenlemenin hayata geçirilmesi geliyor. Deneyimli gazeteci, "Yasal düzenleme olmadan PKK'lıların ellerini kaldırıp sınıra doğru koşacağı bir an olmayacak" sözleriyle, yasal güvencenin önemini vurguladı. Bu yasal çerçeve, silahlı unsurların toplumsal yaşama entegrasyonu ve hukuki durumlarının belirlenmesi için hayati önem taşıyor.
Yıldıray Oğur, kamuoyunda sıkça dile getirilen "Ellerinde neden hala silahlar var, yakmamışlar mıydı?" eleştirisine de net bir yanıt getirdi. Oğur, PKK'nın daha önce sembolik olarak silah yaktığını, ancak yasal düzenleme henüz çıkmadığı için bu aradaki dönemi, yani 'fetret dönemi'ni kamplarında geçirdiklerini söyledi. Bu kamplarda herhangi bir silahlı eylemde bulunmadıklarını ve yasal düzenlemeyi beklediklerini aktardı. Bu yorum, PKK'nın eylemsizlik halini sürdürdüğünü ve topu Ankara'nın sahasına attığını gösteren kritik bir detay olarak öne çıkıyor.
Özetle, Yıldıray Oğur'un Serbestiyet'teki yorumları, PKK'nın çekilme kararının, "geçiş hukuku" adı altında yasal bir zemin arayışının parçası olduğunu ortaya koyuyor. Kandil, attığı bu adımla, 2013 Çözüm Süreci'nde devletin kendisinden istediği geri çekilmeyi bu kez hukuki güvence şartına bağlayarak masaya getirmiş durumda. Gözler şimdi, Mehmet Uçum ve Feti Yıldız'ın işaret ettiği yasal düzenlemenin ne zaman ve hangi kapsamda Meclis'e geleceğinde. Bu yasal adım, PKK'nın beklenen diğer adımları atması ve Türkiye'nin terörle mücadele tarihinde yeni bir sayfa açılması için belirleyici olacak. Oğur'un analizi, PKK'nın silah bırakma iradesini teyit eden bu gelişmenin sadece bir geri çekilme değil, aynı zamanda yeni bir siyasi sürecin başlangıcı olabileceğinin altını çiziyor.
            
            
                            
                            
                            




