Türkiye’nin siyasi sahnesi, her zaman bir duygu fırtınası; ama bu kez Manisa’daki CHP kongresi, hem gözyaşlarını hem umutları bir araya getirdi. Özgür Özel’in kürsüden yükselen sesi, sadece bir liderin konuşması değil; adeta bir millete yazılmış bir mektup. Ben bu anların peşine düştüm ve gördüm ki, işin içinde sadece siyaset değil, bir yuvanın, bir mücadelenin ruhu var. Eğer CHP’nin yolculuğunu takip ediyorsanız veya bu ülkenin geleceğine dair bir umut arıyorsanız, bu satırlar kalbinize dokunacak, çünkü burada hem hüzün hem de bir devrimin tohumları var.
Her şey, CHP’nin 39. Manisa Olağan İl Kongresi’nde, Özgür Özel’in kürsüye çıkmasıyla başladı. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı konuşulurken, Özel, öyle bir çıkış yaptı ki, salonu ayağa kaldırdı. “Ekrem Başkanı’n yerine cumhurbaşkanı adayınız var mı diyorlar. Var, ben değilim, sensin, bu salonda oturan herkes benim cumhurbaşkanı adayım. Sizin kadar da benim.” Bu sözler, sadece bir slogan değil; CHP’nin birleşik ruhunu, halkın gücünü haykıran bir manifesto. Özel, İmamoğlu’nun aday olamaması durumunda partinin pes etmeyeceğini, her bir üyesinin bir lider gibi mücadele edeceğini ilan etti. Bu, bir kişinin değil, bir kitlenin liderliği; adeta “Herkes bir adım öne çıksın” çağrısı.
Kongre, sadece bu çıkışla değil, duygu dolu anlarla da damga vurdu. Özel, konuşurken sesi titredi; çünkü Manisa, onun için sadece bir şehir değil, bir yuva. Elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in anısı, salonu gözyaşına boğdu. Özel, Zeyrek’le çocukluktan beri kurdukları hayalleri anlattı; “Ferdi, benim genç yaşlarımızdan beri birlikte hayal kurduğumuz bir kardeşimizdi” derken, sesindeki çatallanma, herkesin yüreğine dokundu. Salon, sık sık “Ferdi Başkan” sloganlarıyla inledi; bu, sadece bir anma değil, bir vefa borcuydu. Özel, “Her şeyin başladığı yerdeyiz, memleketimiz, yuvamızdayız” diyerek, Manisa’nın CHP için bir kale, Mustafa Kemal Atatürk’ten miras bir ocak olduğunu vurguladı.
Özel’in konuşması, hüzünle umudu harmanladı. İki yıl önceki il kongresinde Ferdi Zeyrek’in il başkanı seçildiğini hatırlattı; o gün Manisa, tek yumruk olmuş, “Türkiye’yi değiştireceğiz” demişti. Zeyrek’in ani ölümü, bu hayali yarım bıraksa da, Özel’in kararlılığı dimdik ayakta. “Manisa’yı ben alamadım, ama Ferdi aldı” diyerek, Zeyrek’in mirasına sahip çıktı. Bu, sadece bir anı değil; bir mücadele sözü. Özel, “Bu yürüyüşü bitiremeyiz, bir adım geride durmayacağız” diyerek, iktidara karşı duruşlarını netleştirdi. 100 yıl önceki Anadolu yürüyüşüne benzettiği bu hareket, CHP’nin sadece bir parti değil, bir halk hareketi olduğunu gösteriyor.
İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı meselesi, kongrenin en kritik noktasıydı. Özel, bu soruya yanıt verirken, partinin ruhunu ortaya koydu: “Gün gelip Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olacak. Tut ki yapamadık, partiden bir nefer adaylaşacak.” Bu, bir yenilgi planı değil; bir zafer garantisi. İmamoğlu’nun Silivri’de olmasına rağmen, CHP’nin pes etmeyeceğini, her üyesinin bir lider olduğunu söylüyor. “Sensin, bu salonda oturan herkes” derken, sadece Manisa’daki delegelere değil, tüm Türkiye’ye sesleniyor. Bu, bir liderin değil, bir milletin mücadelesi; herkesin aday olabileceği bir demokrasi hayali.
Özel’in hüzünlü anıları, sadece Ferdi Zeyrek’le sınırlı değildi. Altan Öymen, Güney ve Emine Abla’yı anarken, “Büyük hüzünlerin kentindeyiz” dedi. Ama bu hüzün, pes etmek değil; daha güçlü ayağa kalkmak için bir yakıt. “CHP değişirse Türkiye değişir” sloganı, Manisa’dan yeniden yankılandı. Özel, kurultay anılarını anlatırken, Ferdi’nin “Bu da Manisa, nasıl olmuş?” sözünü hatırlattı; o an, salondaki herkesin gözlerini doldurdu. Bu, bir nostalji değil; bir yemin tazeleme. CHP, Manisa’dan aldığı güçle, Türkiye’yi değiştirme sözünü yeniliyor.
Kongrenin mesajı net: İktidarın baskılarına, engellemelerine rağmen, CHP geri adım atmayacak. Özel’in “Bir devir kapanacak, yeni bir devir açılacak” sözü, sadece bir umut değil; bir plan. “Beni seven arkamdan gelsin” diyerek, tüm demokratlara, tüm halka bir çağrı yaptı. İmamoğlu’nun adaylığı, bu planın merkezinde; ama o olmazsa bile, CHP’nin her ferdi bir aday, her üyesi bir lider. Bu, bir partinin değil, bir ülkenin birleşme anı.
Manisa’daki bu kongre, sadece bir toplantı değil; bir milletin nabzı. Özel’in titreyen sesi, Ferdi Zeyrek’in anısı, İmamoğlu’nun gölgesi – hepsi birleşip bir devrim ateşi yakıyor. “Sensin” sözü, sadece delegelere değil, sokaktaki her vatandaşa sesleniyor. Eğer bu ülkede değişim istiyorsanız, bu satırlar o değişimin kıvılcımı. CHP, Manisa’dan bir mesaj yolladı: Devir kapanıyor, yenisi geliyor. Ve bu yolda, herkes bir aday, herkes bir lider.
            
            
                            
                            
                            




