İstanbul'un siyasi atmosferi, önemli bir gelişmeyle hareketlendi. Şehrin önde gelen isimlerinden biri, hukuki bir süreçle karşı karşıya kalırken, partililer ve destekçiler adliye önünde toplanarak dayanışma gösteriyor. Bu olay, sadece bireysel bir mesele olmanın ötesinde, geniş kitleleri etkileyecek potansiyele sahip ve dikkatleri üzerine çekiyor.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan casusluk soruşturması kapsamında Çağlayan Adliyesi'nde ifade vermeye başladı. Saat 10.55'te adliyeye giriş yapan İmamoğlu, yanında eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte geldi ve ifadesine 11.30 civarında devam etti. İmamoğlu, sürecin başlangıcında yaptığı açıklamada, İstanbullu yurttaşların yasağa rağmen adliye önünde toplandığını belirterek onlara teşekkürlerini iletti. Aynı soruşturma kapsamında Necati Özkan da ifade verirken, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın emniyetteki işlemleri tamamlandı ve adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Yanardağ'ın soruşturmada adı geçmesi, medya özgürlüğü tartışmalarını da gündeme taşıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, saat 11.00'de adliye önünde binlerce kişiye hitap ederek önemli mesajlar verdi. Özel, İmamoğlu'na yönelik casusluk suçlamasını son çare bir iftira olarak nitelendirdi ve önceki suçlamaların başarısız olduğunu vurguladı. Konuşmasında, Hüseyin Gün adlı kişinin İngiliz ajanı olduğunu itiraf ettiğini açıklayan Özel, bu kişinin 2019 yerel seçimlerinden sonra Necati Özkan'a sosyal medya verileri satmaya çalıştığını ancak reddedildikten sonra ortadan kaybolduğunu belirtti. Özel, bu gelişmeyi başsavcının itirafı olarak değerlendirdi ve AK Partililerin İngiliz istihbaratıyla bağlantılı olabileceğini ima etti.
Adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, İstanbul Valiliği'nin Şişli, Kağıthane ve çevre ilçelerde eylem yasağı ilan etmesi dikkat çekti. Ancak CHP'li vekiller, engellerin kaldırıldığını duyurdu. Halk TV muhabiri Umut Taştan, bariyerlerin miting alanlarını daralttığını rapor ederken, metro hatlarının açık olduğu ve yurttaşların alana ulaşabildiği belirtildi. CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, metroların kapalı gibi bir algı yaratıldığını ancak gerçekte açık olduğunu ve tüm engellerin kaldırıldığını ifade etti. Akdoğan, alanı CHP'nin kontrolünde tuttuklarını ve emniyet ile valilikle irtibat halinde olduklarını ekleyerek, bütün İstanbulluları adliye önüne davet etti.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, dün akşamdan beri mücadele verdiklerini ve otobüslerini yerleştirdiklerini anlattı. Gökçek, Kayseri Milletvekili Aşkın Genç ve il yöneticisi Gürbüz Erdagöz'ün de katkısıyla engellemelerin aşıldığını belirtti. Saat 11.00'de Özel'in konuşacağını duyuran Gökçek, metrobüs ve diğer yolların açık olduğunu vurgulayarak, herkesi desteğe çağırdı. Bu çağrılar, adliye önündeki kalabalığın büyümesine katkı sağladı ve yurttaşlar otobanlardan bariyerleri aşarak alana ulaştı.
Özgür Özel'in konuşması, siyasi bağlamı da derinleştirdi. Özel, 19 Mart'taki gözaltı sürecini darbe girişimi olarak tanımladı ve Saraçhane'deki yedi gün yedi gece süren direnişi övdü. 31 Mart yerel seçimlerindeki CHP zaferini hatırlatan Özel, partinin 47 yıl sonra birinci parti olduğunu ve İmamoğlu'nun dört kez Recep Tayyip Erdoğan'ı yendiğini belirtti. Özel, bu başarıların ardından gelen casusluk suçlamasını çaresizlik olarak yorumladı ve Devlet Bahçeli'ye atıfla iddianame gerekliliğini savundu.
İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Rukiye Leyla Süren, başsavcının talimatıyla baro yönetimi ve personelin adliyeye alınmadığını belirterek, durumu sözün bittiği yer olarak nitelendirdi. Bu açıklama, hukuki süreçlerin şeffaflığı konusunda soru işaretleri yarattı. Özel, konuşmasında özgür basının susturulamayacağını vurgulayarak, TELE1'e yönelik operasyonlara karşı çıkacağını ifade etti ve muhalif medyaya sahip çıkma sözü verdi.
Adliye önündeki etkinlik, Ak Toroslar çetesine karşı çıkanlara selam gönderilmesiyle de renkli anlara sahne oldu. Özel, meydandaki herkesin tanıdıklarını arayarak alana davet etmesini istedi ve sorgu süreci devam ettikçe haysiyetlerini ezdirmeden mücadele edeceklerini söyledi. Bu sözler, kalabalıkta büyük alkış aldı ve İstanbul'un farklı kesimlerinden destek mesajları yağdı.
Gelişmeler, İmamoğlu'nun tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden adliyeye getirilmesiyle başladı. Çok sayıda polis ekibinin görevlendirildiği bölgede, giriş ve çıkışlar kontrollü şekilde sağlandı. Siyasi destekçiler adliyede yerlerini alırken, olay İstanbul'un gündemini domine etti. CHP'nin organizasyonuyla düzenlenen miting, yasağa rağmen başarıyla gerçekleşti ve partinin birlik mesajını güçlendirdi.
Bu süreç, sadece bir soruşturma olmanın ötesinde, Türkiye'nin siyasi dinamiklerini yansıtan bir dönüm noktası haline geldi. İmamoğlu'nun ifadesi devam ederken, Özel'in çağrısıyla büyüyen kalabalık, dayanışmanın gücünü gösterdi. Yurttaşlar, adliye önünde toplanarak seslerini duyurmaya devam ediyor ve gelişmeleri yakından takip ediyor.
            
            
                            
                            
                            




