CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sultanbeyli’deki dev mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tarihi çağrıda bulundu. Siyasi Ahlak Kanunu bir günde çıkarılsın, kim zenginleşmiş meydanda belli olsun dedi. Erdoğan’dan İmamoğlu ve diğer siyasi tutuklardan özür dilemesini istedi. Parti kapatma dönemi kapansın mesajı verdi. Ahmet Özer’in tahliyesi ve barış sürecine dair flaş açıklamaları var. İşte detaylar ve tam metin.

Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve aynı zamanda partisinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun özgürlüğü ile erken seçim talebini bir kez daha yüksek sesle duyurmak amacıyla Sultanbeyli Kent Meydanı'nda "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi düzenledi. On binlerce vatandaşın akın ettiği dev organizasyonda CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sahneye çıkarak tarihe geçecek nitelikte bir konuşma gerçekleştirdi. Miting, aynı zamanda Azerbaycan'dan Türkiye'ye dönüş yolunda Gürcistan üzerinde düşen C-130 askeri kargo uçağında şehit düşen 20 kahraman askerimizin anısına da adandı.

Eski Tip Ehliyetle Kaza Yapana Sigorta Ödemesi Yok
Eski Tip Ehliyetle Kaza Yapana Sigorta Ödemesi Yok
İçeriği Görüntüle

Özgür Özel, konuşmasına Sultanbeyli halkına hitap ederek başladı: "Güzel Sultanbeyli, canım Sultanbeyli; Anadolu’dan gurbete çıkanların yolunun düştüğü, ekmeklerini buldukları, alın teri, göz nuru akıtıp hayatlarını kurdukları güzel Sultanbeyli. Aydos’un gölgesinde alnı açık, başı dik duranlar hepiniz hoş geldiniz, hepinizi saygı ile selamlıyorum. Biz bugün Sultanbeyli’nin vicdanına sığınmaya geldik. Biz bugün burada 69’uncu kez zulme, adaletsizliğe, haksızlığa direnmeye ve bir büyük eylemi yapmaya geldik. Hepiniz hoş geldiniz."

Muhalefete yönelik sistematik baskılara değinen Özel, şunları söyledi: "Onlar bize saldırıyorlar. Onlar arkadaşlarımızı hapse atıyorlar. Onlar bütün medya organlarından moralimizi bozmak; bizi yıkmak, geriletmek, güçsüzleştirmek için her şeyi yapıyorlar. Buna karşı eğilmeden, geri adım atmadan, elbette öfkeliyiz, hüzünlüyüz ama hiç kimseye bizim suratımızı astırabilmenin mutluluğunu yaşatmadan ta Saraçhane’deki ilk akşamdan beri bir büyük direnişi gerçekleştiriyoruz. Susmuyoruz, şarkılarımızı ve türkülerimizi söylüyoruz. Hep bir ağızdan umudu haykırıyoruz."

Ancak günün acı olayına dikkat çeken Özel, mitingin müziksiz geçeceğini duyurdu: "İlk kez bugün mitingin saatler öncesinden başlayarak bu otobüsün üstünde bir müzik çalmadı, çalmayacak. Çünkü bugün yüreğimiz dağlanıyor. Maalesef, Azerbayan’ın kurtuluş günü, zafer bayramı törenlerine katılan ve sonra yurda dönen kahraman askerlerimizi taşıyan askeri kargo uçağı Gürcistan - Azerbaycan sınırında düştü. 20 yiğit evladımızı, 20 iyi yetişmiş, pırıl pırıl askerimizi, canımızı kaybettik. Onun için bugün burada şarkı yok, neşe yok. Ben burada, Sultanbeyli’den sizi ve televizyonları başında bizleri izleyen herkesi önce bir dakikalık bir saygı duruşuna ve ardından İstiklal Marşımızı hep birlikte okumaya davet ediyorum. Ruhları şad olsun. Arnavutköy İlçe Başkanımız Tekin Aras aramızda. O da şehitlerimiz için bir dua okuyacak. Ondan sonra başlayacağız."

Tekin Aras’ın duasının ardından Özel, son günlerdeki acı olayları hatırlatarak tek iyi haberin Ahmet Özer’in tahliyesi olduğunu vurguladı: "Allah kabul etsin, ruhları şad olsun. Biraz önce hocamız da bahsetti. Ne yazık ki son zamanlarda çok kötü haberler aldık. Gebze’de çöken binada dört vatandaşımızı kaybettik. Dilovası’nda yangında üçü çocuk, altı kadın işçimizi kaybettik. Diyarbakır’da dün iskele çökmesinden dolayı dört işçimizi kaybettik. Hem onların, hem iş kazalarında, iş cinayetlerinde, hem vatan savunmasında hayatını kaybedenlerin, bir kez daha tüm şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyoruz. Bu memleket için görev yapan herkesi, polisimizi, askerimizi Allah korusun. Böyle acıları bir daha yaşamayalım inşallah. Çok kötü haberler aldık, almaya devam ediyoruz. Ama dün ilk kez bir güzel haber aldık."

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tahliyesine değinen Özel, şöyle devam etti: "Seçildikten sonra 209 gün görev yapabilen, ardından 377 gün hapis yatan, dün bu saatlerde Silivri Cezaevi’nde hücresinde olan Ahmet Özer özgürlüğüne kavuştu ve biraz önce size hitap etti. Onun bir an önce görevine dönmesini beklerken; Silivri’de, İzmir’de, Antalya’da, Afyon’da, Gebze’de, Bolu’da hem partimizin belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin, bürokratların, hem de Türkiye’nin tüm cezaevlerindeki siyasi tutsakların özgürlüklerine kavuşmasını ve hep birlikte onların bu otobüsün üstünde özgürlüklerini kutlayacağımız günleri bekliyoruz. Onları buradan bir kez daha saygı ile selamlıyoruz."

Sultanbeyli'nin siyasi anlamda önemine vurgu yapan CHP lideri, "Tabii değerli Sultanbeyliler öyle, böyle bir ilçede değiliz. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin şüphesiz İstanbul’da en güçlü olduğu ilçelerden birindeyiz. Bizim geçmişte gücümüzün çok düşük olduğu, güç kazandığımız ama arzu ettiğimiz noktada olmadığımız bir ilçedeyiz. Ben yapılan büyük haksızlıktan, 19 Mart darbesinden sonra yedi gün - yedi gece Saraçhane’de direndikten sonra ‘Ne yapacağız, bırakacak mıyız?’ diyenlere ‘Asla bırakmayacağız’ demiştim. ‘Her hafta sonu Anadolu’nun bir ilinde, yedi bölgeden bir ilde ve her çarşamba darbenin gerçekleştiği günün akşamında buluştuğumuz saatlerde, İstanbul’da bir ilçede buluşacağız’ demiştim."

Mitinge katılımın yoğunluğunu eleştirenlere de yanıt veren Özel, "Bunu söylediğimizde bize şöyle dediler: ‘Kadıköy kolay, Bakırköy kolay. Pek çok ilçede yazın ve baharda bu işler kolay. Sıcak gelecek, soğuk gelecek, yağmur yağacak. Bu işin Sultanbeylisi var. Oraya gidip da gece mitinginde kaç kişiye konuşacaksın?’ Buradan bu muhteşem akşamı gerçekleştiren hem Zeynel Özbakır başkanımızın şahsında Cumhuriyet Halk Partisi örgütüne, hem de hangi görüşten olursa olsun adaletin yanında, haksızlıkların karşısında, seçtiğinin arkasında duran, iradesine sahip çıkan Sultanbeyli’nin bütün demokratlarına, sosyal demokratlarına, milliyetçi demokratlarına, Kürt demokratlarına ve aslan sosyal demokratlara selam olsun. Hepiniz hoş geldiniz."

Yargılamaların canlı yayınlanması çağrısında bulunan Özgür Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öyle bir adalet krizinin içindeyiz ki 19 Mart sivil darbesinden 237 gün sonra, neredeyse sekiz ay sonra nihayet o iddianame yazıldı. Aylardır bekledik. ‘Artık sabrımız kalmadı’ dedik. Şimdi en sonda söyleyeceğim lafı başta söylüyorum. Ekrem Başkan, bütün arkadaşlar, parti olarak biz bütün aileler bekliyoruz ki cesaretiniz varsa yargılamaları canlı yayınlayın."

Erdoğan'a Siyasi Ahlak Kanunu teklifini ise şu sözlerle dile getirdi: "Var mısın Sayın Erdoğan, çıkaralım Siyasi Ahlak Kanunu’nu bir günde? Tüm siyasetçiler, sen de ben de Ekrem Başkan da siyaset öncesinden bugüne kadar kim zenginleşmiş, kimin varlığı artmış, kim haram yemiş? Millet görsün. Hodri meydan. Sayın Erdoğan bak burada ne var? Burada Özgür Özel’in alyansı var. Hani diyordun ya. ‘Siyasete girerken bu vardı. Siyaseti ben bırakırken, zenginleşmişsem bilin ki çalmışımdır’ diyordu. Benim, Ekrem Başkan’ın, bizim yüzükten geldiği noktada izah edemeyeceğimiz tek kuruşumuz yok. Ama sen o yüzüğün üstüne neler koydun be adam, neler koydun? Bunu anlat önce."

Şema yayınlamalarına da tepki gösteren CHP lideri, "Daha iddianame kabul edilmeden, yargılama olmadan, karar verilmeden istinaf edilmeden, Yargıtay’da kesinleşmeden, her gün masumiyet karinesi zedeleniyor. Dün de şemalar yayınlanıp bunu milletin gözünün önüne koyup, inandırmaya çalışıyorlar. Bu şemaları en son Ergenekon’da, Balyoz'da yapıyorlardı. Kimseye suçu ispatlanmadan ‘suçlu’ diyemezsiniz. Olmayan bir örgütü var diye gösteremezsiniz."

Erdoğan'ın siyasi tavrını sert bir dille eleştiren Özel, şu ifadeleri kullandı: "Erdoğan’ın partisine kapatma davası açıldığında heyetler kurup, dünyayı gezip, anlatıp, ‘Türk demokrasi tarihine vurulmuş bir darbedir’ diyordu. Dünün mazlumu, dünün mağduru şimdi bugün gelmiş karşımıza bugünün zalimi olmuş. Buradan, Sultanbeyli’den, bir zamanların AK Parti’nin kalesinden bütün AK Partililerin vicdanına sesleniyorum: Parti kapatmak darbecilerin işi değil midir? Parti kapatmak senden korkanların işi değil midir? Bütün AK Partililere sesleniyorum: Artık Recep Tayyip Erdoğan siyasette havlu atmıştır. Kendi kadın kollarına, gençlik kollarına güvenini yitirmiştir. Bu milletin artık takdiri değil. Bu millete zorla kendini dayatmaktadır."

Demokratik birlik çağrısında bulunan Özgür Özel, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun için buradan Türkiye’deki bütün demokratlara sesleniyorum: Vakit parti kapatmalara karşı birlikte direnmek; vakit demokratik siyaseti birlikte savunmak; vakit siyasetin mertçe, dürüstçe ve serbestçe yapılmasını savunmaktır. Dün demokrasi ile gelenlerin bugün demokrasiden vazgeçmesi seçmeni de peşinden götürecekleri anlamına gelmez. Sultanbeyli’deki AK Parti’ye gönül vermiş, bu yaşananlardan utanan bütün demokratlara sesleniyorum: Yarınları sizin demokrasiye inancınızla hep birlikte kurabiliriz."

Özel, Erdoğan'a yönelik dönüm noktası niteliğindeki çağrısını ise şu sözlerle iletti: "Sultanbeyli’den Sayın Erdoğan’a, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir çağrım var. Yarın sabah kameraların karşısına geçmelisiniz. 237 gündür ‘hırsız’ deyip, ‘yolsuz’ deyip ‘Belediyeleri soydular’ deyip, ‘casus’ deyip hakkını yediklerine, kul hakkına girdiklerinize, onların bu değerli ailelerine karşı bir özür borcunuz var. Buradan Erdoğan’a Türkiye siyaseti açısından bir dönüm noktası olabilecek bir çağrı yapıyorum. Eğer bu ailelerden özür dilerse, arkadaşlarımızdan özür dilerse, ‘Bana da öyle söylediler, ama kanıt olmadığını gördüm. Bunların bir düzen olduğunu gördüm. Bundan sorumluluğum yok, beni de kandırdılar. Tanrım, milletim ve Rabbim beni affetsin’ diyorsan, bir kez daha bu milletten özür dilersen, bundan sonra siyasi mücadeleyi seninle sandıkta yapmaya varım. ‘Önümüzdeki baharda’ diyorsan baharda, ‘Yok iki ay sonra karda kışta’ diyorsan, karda kışta. Sandığın gelmesine, aday olursan seninle yarışmaya, olamazsan seni emekli etmeye, aileyle, eşle çocukla uğraşmayacaksan zaten niyetimiz yok; senle, aileyle, eşle, çocukla uğraşmayacağız. Biliyorum ki biz bir kelime eksik söylersek, bu milleti susturacaksınız. Biz bir adım geri gidersek, bu millete 100 yıl geriye gidiş yaşatacaksınız. Biliyorum ki biz bir santim eğilirsek, siz bu millete diz çöktüreceksiniz. Ama biz diz çökmeye değil, geri adım atmaya değil, susmaya değil, teslim olmaya değil, mücadele etmeye kararlıyız."

Mitingde dün cezaevinden tahliye edilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer de sahneye çıkarak duygusal bir konuşma yaptı: "Kıymetli Sultanbeylililer, değerli İstanbullular, Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Değerli kardeşlerim demin Sayın Genel Başkanımız bana dedi ki: '13 aydan sonra ilk defa mikrofonla buluşacaksın.' Ben de dedim ki: 'Sayın Genel Başkanım, evet; halkımla buluşacağım, halkımızla buluşacağım.' Ben 372 günden sonra özgürlüğüme kavuştum, aranızdayım ama buruk bir sevinç benimkisi, sevinemedim bile. Çünkü yüreğimin yarısını Silivri’de bıraktım. O diğer yarısıyla size Ekrem Başkan’dan selam getirdim; belediye başkanlarımızdan, belediye bürokratlarımızdan, siyasilerimizden sıcak selamlar getirdim."

Özer, tahliye sürecini anlattı: "Dün cezaevinden çıkarken sevgili İl Başkanımız Özgür Çelik ve sevgili başkanımızın Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekilimiz Nuri Aslan, birçok ilçe başkanımız, belediye başkanımız ve örgütümüz beni karşılamaya geldi. Sizin şahsınızda bütün İstanbul örgütüne çok teşekkür ediyorum. Ama bugün bu meydana, siz değerli halkıma şükranlarımı arz etmek için geldim. Çünkü biliniz ki sizin buradaki sesiniz, Silivri hücrelerindeki yüreklerde yankılanıyor. Onlar sizden güç alıyor, motive oluyorlar kardeşlerim."

Özgürlüğün değerini vurgulayan Özer, "Özgürlük dünyanın en kıymetli şeyidir. Tıpkı hava gibi, su gibi var ama farkında olmayız. Nefesiniz kesildiğinde havanın kıymetini anlarsınız. Cezaevinde şunu düşündüm: Bir tek kişi bile özgür değilse, hiçbirimiz özgür değiliz. Onun için bu mücadelemiz devam edecek. Özgürlük ve demokrasi mücadelesi devam edecek. Bu mücadele, bir insanın en onurlu mücadelesidir. Böyle zor zamanların maalesef ağır bedelleri olur. Ama bu bedeli ödemekten geri durmayanlar sayesinde geleceğe dair umutlarımız diri kalıyor. Özgürlüğe, eşitliğe, adalete dair mücadelemiz hep birlikte onları getirene kadar sürecek. Selam olsun bu mücadeleyi verenlere, selam olsun sizlere!"

Barış sürecine değinen Özer, "Biliyorsunuz, ülkemiz bir barış sürecinden geçiyor. Barış olmadan demokrasi olmaz, üretim olmaz, bereket olmaz. Biz de bu barışı Cumhuriyet Halk Partisi olarak canı gönülden destekliyoruz. Ama buradan şimdi sesleniyorum değerli dostlar, herkese, bizi dinleyen herkese soruyorum: Ülkenin yarısını dışlamakla barışı nasıl getireceğiz? O halde şimdi kardeşlik zamanı, şimdi kucaklaşma zamanı. Bu kucaklaşmayı, bu barışı üretmek için hukuk gerekir bize, adalet gerekir bize."

Toplumun germesine ve kutuplaşmasına dikkat çeken Özer, "Silivri’de yatan başkanlarımız, kardeşlerimiz kimse 'yargılanmasın' demiyor. Ama pekala tutuksuz yargılanabilirler. Toplumu bu kadar germek, bu kadar kutuplaştırmak iyi değil. Madem barış diyoruz, madem kucaklaşma diyoruz, peki bu halkla kucaklaşmayıp da nasıl barışı getireceğiz? Onun için buradan bir çağrı yapıyorum: Evet, bize barış gerekli, demokrasi gerekli, hukuk gerekli. Bunun için kucaklaşmalıyız. O nedenle şimdi kucaklaşma zamanı, şimdi kardeşlik zamanı diyorum."

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki iddianameye değinen Özer, "İşte dün İBB iddianamesi çıktı. İki bin, üç bin sene ile Ekrem Başkan yargılanıyor. Nasıl olacak bu barış? Olmaz! Söylemek istediğim şu: Bizler, ülkemiz ve sizin çocuklarınız daha güzel, daha aydınlık bir Türkiye’de yaşasın diye mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu aynı zamanda bir anayasal hakkımız. Anayasamızın ikinci maddesi diyor ki: 'Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir.' Biz de bunun için çalışıyoruz zaten."

Destek veren partilere teşekkür eden Özer, "Değerli kardeşlerim, Bu süreçte yiğitçe, cesurca, meydan meydan yorulmadan koşan, feraset sahibi Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in şahsında bize destek veren bütün genel başkanlara teşekkür ediyorum. DEM Parti'nin eş genel başkanlarına, İşçi Partisi'nin, Yeni Yol'un genel başkanlarına verdikleri destek için teşekkür ediyorum. Hep beraber demokrasi yolunda bize açılan ufka gidelim, iktidara gelelim, geldiğimiz iktidarı da demokratikleştirelim."

Özer, Esenyurt halkı adına yaşadığı üzüntüyü de dile getirdi: "Önümüzün kesilip hizmetlerden ayrı bırakılmamız, en çok beni Esenyurt halkı adına üzdü. Ama merak etmeyin, karanlık koyulaştığında şafak yakın demektir. Ülkemizin demokrasi şafağında buluşmak üzere… Her şey çok güzel olacak!"

Özgür Özel, miting öncesinde dün tahliye edilen Ahmet Özer ile görüşerek moral vermişti.