Türkiye siyasetinde gündem, İçişleri Bakanlığı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında verdiği soruşturma izni kararıyla bir anda ısındı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu gelişme üzerine kameraların karşısına geçerek çok sert açıklamalarda bulundu. Kararın hukuki değil tamamen siyasi saiklerle alındığını vurgulayan Özel, iktidarın yaklaşan seçimleri kaybetme korkusuyla hareket ettiğini belirtti. Gündeme bomba gibi düşen bu gelişme sonrası gözler Ankara’daki siyasi gerilime çevrildi.

Netanyahu'dan Türkiye'ye F-35 ve Suriye'de "Potansiyel Tehdit" İtirafı!
Netanyahu'dan Türkiye'ye F-35 ve Suriye'de "Potansiyel Tehdit" İtirafı!
İçeriği Görüntüle

Özgür Özel, yaptığı açıklamada sürecin tamamen bir "hazımsızlık" ürünü olduğunu dile getirdi. İktidarın seçim sonuçlarını kabullenemediğini ve muhalefetin güçlü aktörlerini hedef alarak siyaset dizayn etmeye çalıştığını ifade eden CHP lideri, "Hazımsızlıkla, ülkeyi yöneten ve bir sonraki seçimlerde seçimi kaybedeceğinden endişe eden birisinin hedef göstermesiyle başlayan bir sürecin içindeyiz" diyerek iktidara yüklendi. Bu sözler, soruşturma izninin zamanlamasının ve amacının doğrudan yaklaşan seçimlerle ilgili olduğu mesajını verdi.

Açıklamalarında iktidarın parti yapılanmasını da eleştiren Özel, hükümetin yargıyı kendi siyasi çıkarları için bir araç gibi kullandığını öne sürdü. Mevcut yönetimin sandıktan korktuğunu belirten Özel, "Sandıktan korkan, kendi kadın kollarına, gençlik kollarına, ana kademesine güvenmeyen hiçbir partide olmayan yargı kolları başkanlığı diye kol kuran biriyle muhatabız" ifadelerini kullandı. Bu çarpıcı benzetme, yargı süreçlerinin siyasallaştığına dair muhalefetin en net çıkışlarından biri olarak kayıtlara geçti.

CHP lideri, yaşanan bu süreci İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik geçmişte yapılan hamlelerle de ilişkilendirdi. İktidarın taktiğinin aynı olduğunu ve amacın muhalefetin belediye başkanlarını yıpratmak olduğunu savunan Özel, "Bu süreçte İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'na yapılanların amacı neyse şimdi dönüp Mansur Yavaş'a da aynı itibar suikastını gerçekleştirmeye çalışan bir süreci başlatmak istiyorlar" şeklinde konuştu. Bu sözler, CHP’nin belediye başkanlarına yönelik soruşturmaları sistematik bir saldırı olarak gördüğünü ortaya koydu.

Özel, açıklamasının devamında 19 Mart tarihine atıfta bulunarak, bugünkü tablonun o günden farklı olmadığını belirtti. "Bu 19 Mart'tan farklı bir sonuç değil" diyen CHP Genel Başkanı, iktidarın seçim kaybetme endişesiyle hareket ettiğini ve bu tür soruşturmalarla gündemi değiştirmeye çalıştığını ima etti. Soruşturma izninin, Mansur Yavaş’ın kamuoyundaki yüksek desteğini kırmaya yönelik bir hamle olduğu yorumları da bu açıklamayla güçlendi.

Söz konusu soruşturma izni, siyasi kulislerde iktidarın yerel yönetimler üzerindeki baskıyı artıracağı şeklinde yorumlanırken, Özgür Özel’in bu net tavrı CHP’nin belediye başkanlarına tam kadro sahip çıkacağını gösterdi. İtibar suikastı vurgusu, önümüzdeki günlerde bu tartışmanın hukuk zemininden çok siyasi zeminde yürütüleceğinin sinyallerini verdi. Mansur Yavaş’a yönelik bu girişimin, muhalefet cephesinde safları daha da sıklaştıracağı öngörülüyor.

Sonuç olarak Özgür Özel, Mansur Yavaş hakkında verilen bu kararın hukuki bir denetimden ziyade, siyasi bir hesaplaşma aracı olduğunu net bir dille ifade etti. İktidarın "yargı kolu" kurduğunu iddia ederek, sürecin meşruiyetini sorgulayan Özel, Mansur Yavaş’ın yanında olduklarını ve bu tür "itibar suikastlarına" geçit vermeyeceklerini tüm kamuoyuna ilan etmiş oldu.