Özgür Özel'in Kilis'teki coşkulu mitingi, Türkiye'nin siyasi nabzını bir kez daha hızlandırdı. 16 Kasım 2025'te, sınır kenti Kilis'in meydanında toplanan binlerce kişi, CHP Genel Başkanı'nın sözleriyle adeta birleşti. Konuşma, Atatürk'ün 97 yıl önceki Kilis ziyaretinden ilham alarak başladı ve Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'deki mektubuna kadar uzanan bir adalet mücadelesine dönüştü. Yerel yönetimlerin başarı hikayeleri, ekonomik krizin acı tablosu ve yargıdaki usulsüzlükler, Özel'in ağzından dökülen her cümleyle daha da netleşti. Bu miting, sadece bir toplama değil, değişim umudunun tohumlarının atıldığı bir arena gibiydi.

Miting, komşu illerden gelen il başkanları ve milletvekillerinin sahneye davet edilmesiyle renklendi. Gaziantep'ten Vakas Açar, Adana'dan Anol Tburoğlu, Hatay'dan Hakan Tirakçi, Adıyaman'den Engin Doğan, Kahramanmaraş'tan Ünal Ateş, Şanlıurfa'dan Ferhat Karadağ, Hakkari'den Suzan Çakırbeyli, Osmaniye'den Mutlu Yavuzer ve Ankara'dan Ümit Erkol gibi isimler, kalabalığın alkışları arasında yerlerini aldı. Milletvekilleri de sahnede boy gösterdi: Gaziantep'ten Hasan Öztürkmen ve Melih Meliç, Hatay'dan Mehmet Güzel Mansur, Server Mulloğlu ve Mermin Karıldırım, Kahramanmaraş'tan Ali Öztür, Adana'dan Orhan Sümer ve Ayhan Barut, Balıkesir'den Ensaray Keçin, İstanbul'dan Gökhan Zek ile parti üyesi Ali Abbas Ertürk. Parti konsey üyeleri Burcu Mazıçıoğlu ve Uğurcillak da unutulmadı. Bu selamlama, CHP'nin bölgesel dayanışmasını gözler önüne serdi ve mitingin ruhunu hemen yakaladı.

Kilis Belediye Başkanı Hakan Bileçen'i sahneye çağıran Özel, duygusal bir hitapla kalabalığa seslendi. O sizden gurur duyuyor, ben de hepinizden gurur duyuyorum, diyerek Bileçen'i övdü ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı da selamlayarak, Sizi yalnız bırakmadık, vurgusunu yaptı. İki yıl前の yağmurlu bir günde küçük bir grupla başlayan yolculuklarını hatırlatan Özel, bugünkü kalabalığın büyüklüğünden etkilendiğini belirtti. Bu an, mitingin samimi ve içten havasını pekiştirdi, izleyicileri duygusal bir bağla sararken.

Konuşmanın en dokunaklı bölümü, Atatürk'ün Kilis anısından esinlenmeyle geldi. Özel, 97 yıl önce Halep'ten Kilis'e gelen Mustafa Kemal Atatürk'ün, İngilizlerin Anadolu'ya gireceği endişesini dile getirdiğini anlattı. Kilislilerin verdiği cevabı nakletti: Kanımızı son damlasına kadar akıtalım, son kurşunumuzu ateşleyelim, bu vatanı kimseye vermeyiz. Atatürk'ün bu direniş karşısında hayranlıkla, Bu vatanın uyanıklığı beni gerçekten hayrete düşürdü. Bu sevdalı millet bir daha asla ölmeyecek, dediğini aktardı. Bu tarihî bağlam, CHP'nin vaatlerini daha da güçlendirdi: Partizanlığın biteceği, Kilis'in sahipsiz kalmayacağı, terk edilmişliğin kader olmayacağı sözleri, kalabalıkta yankılandı. Özel, bu mirasın bugün de yaşadığını vurgulayarak, değişimin temel taşlarını döşedi.

Yerel yönetim başarıları, mitingin en somut ve ilham verici kısmıydı. Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra, maaş ödenemeyeceği söylentilerine rağmen, Kilis Belediyesi'nin attığı adımlar hayranlık uyandırdı. Özel, 700 taşeron işçiyi kadroya alıp sendikalı hale getirdiklerini, 1000 işçiye sendikalı maaş verdiklerini detaylandırdı. Minimum maaşı 30.000 TL'ye çıkardıklarını, her işçinin ortalama 30.000 TL aldığını belirtti. Altyapı projesinin yüzde 95'inin tamamlandığını, sadece 700 metre kaldığını; 1 milyon metrekare asfalt döşendiğini, tüm bunları devlet desteği veya arazi satışı olmadan kendi kaynaklarıyla başardıklarını anlattı. Diaper, gıda ve diğer yardımların gizli şekilde dağıtıldığını, kreş, şehir restoranı, çay bahçesi, kafe ve halk ekmeği fabrikasının açıldığını sıraladı. Hakan Bileçen'i sizden gurur duyuyor diye överken, Mansur Yavaş'ı da tebrik etti. Bu başarılar, CHP'nin somut değişim vaadini kanıtlar nitelikteydi ve dinleyicileri motive etti.

Ümit Özdağ'dan CHP'ye İmralı Tebrik: "Doğru Adım Ama Yetmez!"
Ümit Özdağ'dan CHP'ye İmralı Tebrik: "Doğru Adım Ama Yetmez!"
İçeriği Görüntüle

Mitingin zirvesi, Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'deki mektubunun okunmasıyla yaşandı. 242 gündür tutuklu olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın sözleri, kalabalığı gözyaşlarına boğdu. İmamoğlu, mektubunda Kilis'i medeniyet beşiği olarak selamladı ve Hakan Bileçen ile Umut Sapan'a teşekkür etti. 2024 seçimlerinin yeni bir siyaset anlayışını getirdiğini, polarizasyonun bittiğini, sorunların rasyonel çözümlerle ele alındığını vurguladı. CHP'nin yüzde 61 oy oranıyla ilk parti olduğunu, halkın adil ve popülist olmayan yönetim istediğini söyledi. Siyah propaganda, tehdit ve komplolara rağmen CHP'nin umut olduğunu belirterek, Halkın egemenliği koşulsuzdur. Bizi baskı ve zulümle ortadan kaldırmaya çalışanlar yenilecek, diye haykırdı. Kaynakların azınlıkların elinde olmaması gerektiğini, herkesin refahı için mücadele edileceğini ifade etti. Mektubun sonu, umut dolu bir notla bitti: Bir kaybeder, bu millet kazanır. Her şey güzel olacak. Bu satırlar, adalet arayışını alevlendirirken, İmamoğlu'nun direncini tüm Türkiye'ye taşıdı.

Mansur Yavaş'ın konuşması, mitinge Ankara'dan esen bir rüzgar kattı. Yavaş, selamlarını iletirken hükümetin seçim öncesi tehditlerini eleştirdi: Teröristler belediyeyi alacak, işçiler işten atılacak dediler, ama Ankara 25 yıl sonra değişim yaptı. CHP belediyelerinin yüzde 58 memnuniyet oranıyla hükümet değişikliği getireceğini savundu. Operasyonların başladığını, et ve süt şirketinin ithalatını örnek verdi. Adil yargı talebini yineledi: Canlı yayınlansın, millet görsün. Yolsuzluk iddialarını Gökçek ailesi üzerinden sorguladı. Ankara'da emeklilere maaş, doğalgaz, et yardımı; öğrencilere ücretsiz servis ve kırtasiye desteği verdiklerini anlattı. Köyler arasında ayrım yapmadıklarını, 16 belediyeye çıkardıklarını belirtti. Kilis'e destek sözü vererek, Değişim hükümeti getirecek, dedi. Yavaş'ın bu sözleri, yerel yönetimlerin gücünü ulusal bir harekete dönüştürdü.

Özgür Özel'in ana konuşması, mitingin en uzun ve en derin kısmıydı. Kalabalığa hitaben hükümeti sert eleştirdi: Siyaseti bırakıp sırt çevirdiler. Atatürk'ün Kilis anısını tekrarlayarak, Hakan Bileçen'in yüzde 42 oy ile seçildiğini, borçları 502 milyon TL'den 390 milyon TL'ye düşürdüğünü vurguladı. Hizmetleri tek tek sıraladı: Kreş açılışı, şehir restoranı, emekli kahvesi, 163 km atık su hattı, 37 km içme suyu borusu, 1 milyon metrekare asfalt, 1200 çocuğa kırtasiye desteği, üzüm dağıtımı, ücretsiz çorba. Kilis'in düşük geliri (76. il), yüksek işsizliği (6. il) ve mülteci sorunlarını dile getirdi. Sınır ticaretinde 50 dolar ücretin kaldırılmasını talep etti. Emekli maaşlarının erimesini örnekledi: 2002'de 8 çeyrek altın eden maaşın şimdi 1,5'a düştüğünü; asgari ücretin 7'den 2'ye indiğini söyledi. Yoksulluk sınırını 92.000 TL olarak belirterek, halktan el kaldırtıp alkışlattı. Enflasyonun Avrupa'da birinci, gıda enflasyonunda dünya beşincisi olduğunu; 13,5 milyon işsiz bulunduğunu haykırdı. Çözüm olarak oy sandığını değiştirmeyi önerdi: Bu veriler, ekonomik krizin günlük hayatı nasıl zehirlediğini çarpıcı şekilde ortaya koydu.

İmamoğlu davası, Özel'in en ateşli eleştirilerinden biriydi. Davayı Mart 19 darbesi olarak nitelendirdi ve iddianamedeki yalanları tek tek çürüttü: 560 milyar TL yolsuzluk iddiası, cep telefonları, lüks arabalar, çantada para, sinyal jammer gibi suçlamalar. Gizli tanıkların sayısının 3'ten 15'e çıkarıldığını, Meşe tanığının iddianameden çıkarıldığını, ilke adı altında aynı yalanların sürdürüldüğünü anlattı. Adil yargı için çağrı yaptı: Tutuksuz yargılansın, canlı yayınlansın. Tele1'in kapatılmasını, web sitesinin engellenmesini kınadı. Yargının siyasallaşmasını villalar ve ikinci maaşlarla örnekledi. CHP'nin Ergenekon ve Balyoz davalarından ders aldığını, bu davanın da komplo olduğunu söyledi. Bu bölüm, hukukun üstünlüğü mücadelesini mitingin kalbine yerleştirdi ve dinleyicileri öfke ve umut karışımıyla doldurdu.

Miting, Özel'in sonuç çağrısıyla zirveye ulaştı. CHP'nin Atatürk'ün partisi olduğunu, 50 yıldır iktidar olmamasına rağmen ilk parti konumunda olduğunu hatırlattı. Gelecek seçimlerde hükümeti değiştireceklerini, parlamenter sisteme geçeceklerini, gençlere vizasız Türkiye vaat etti. Söz verdik, sözümüzü tutacağız. Bir yıl içinde yine geleceğim, diyerek kalabalığa sarıldı ve Birlikte kazanacağız diye seslendi. Konuşma, Yaşasın Türkiye sloganlarıyla bitti. Bu final, değişim rüzgarının Kilis'ten başlayarak tüm ülkeyi saracağını hissettirdi.

Kilis mitingi, CHP'nin yerel zaferlerini ulusal bir harekete dönüştüren bir dönüm noktasıydı. Ekonomik krizin pençesinde kıvranan halka umut aşılayan bu etkinlik, adalet ve eşitlik taleplerini yeniden alevlendirdi. Özgür Özel'in her kelimesi, Türkiye'nin geleceğine dair bir manifesto gibiydi; İmamoğlu'nun mektubu ise bu manifestonun en güçlü imzası. Değişim, artık sadece bir vaat değil, somut adımların meyvesi haline geliyor. Kilis'in meydanından yükselen ses, Ankara'ya ve ötesine ulaşacak gibi görünüyor.