Son günlerde gündemi sarsan bir açıklama, Yalova'dan geldi ve herkesin dikkatini çekti. Bir siyasetçi, uzun yıllardır bildiği gerçekleri haykırarak dile getirdi, yetkilileri göreve çağırdı. Bu ses getirici ifadeler, şehirdeki gizli tehlikelere işaret ediyor ve büyük soru işaretleri yaratıyor. Video görüntüsü makalenin aşağısında verilmiştir.
Muharrem İnce, Yalova'da yaptığı konuşmada, şehrin İstanbul'a yakınlığının bazı gruplar için stratejik bir avantaj haline geldiğini vurguladı. Terörist örgütler ve uyuşturucu kaçakçılarının burayı üs olarak kullandığını, ancak eylem yapmadan karargah kurduklarını belirtti. Yıllardır bu durumun bilindiğini, ama yeterli önlem alınmadığını ifade etti. Yalova'nın butik bir şehir olduğunu, yüzde 60'ının ormanlarla kaplı olduğunu hatırlatarak, bu güzide yerin nasıl risk altına girdiğini anlattı.
Konuşmasında Yalova Başsavcısına doğrudan seslendi: "Sabah 5'te eve gelmek yerine davet et, yarın gelirim." dedi ve bilgi vermeye hazır olduğunu söyledi. Yasal olmayan arazilerde yapı izni sınırlıyken, bazı dini tarikatların büyük ölçekli inşaatlar yaptığını örnek verdi. Özellikle 5000 dönüm araziye 75 metrekare izin varken, tarikatların 5 dönüme 5 dönüm yapı yükselttiğini iddia etti. Bir tarikat yurdunu göstererek, "Cesareti varsa arasın, gezdireyim." diye meydan okudu. İçeride neler döndüğünü bilmediğini, ama savcının girebileceğini ekledi.
İnce, geçmişteki hatalara da değindi. FETÖ'nün dindarlık kisvesi altında tolere edildiğini, şimdi benzer şekilde tarikatların sakal ve görünüşle erdem sanıldığını söyledi. "Ön kapıdan girip arka kapıdan çıkıyorlar." ifadesiyle, adalet sistemindeki çifte standardı eleştirdi. Terör ve uyuşturucu ayrımının namaz kılanlarla kılmayanlara göre yapılmasının büyük bela getireceğini uyarısında bulundu.
Son olaylara da touching: Atatürk'ün malında gerçekleşen operasyonda polis çocuklarının şehit olmasını büyük üzüntüyle anıldı. Millet yas tutarken, çevre sakinleri ve mahalle muhtarlarının uzun zamandır rahatsız olduğunu belirtti. Bir köy muhtarı, 7 ay önce bir derneğin kapatıldığını, ama başka mahallede yeniden açıldığını anlattı. Yalova'da bu tür yapıların çok fazla olduğu, çelik bariyerler ve tel çitlerle çevrili karargahlar haline geldiği vurgulandı.
İnce, 16 yıl Yalova milletvekilliği yaptığı için her karışını bildiğini, güvenlik güçlerinin ve savcıların da bilmesi gerektiğini söyledi. İstihbarat eksikliğinin ayıp olduğunu, daha kötü olayların gelebileceğini öngördü. FETÖ gibi yeni tarikatların hükümeti kandırabileceğini, milletin korunması gerektiğini ifade etti. Özellikle 4 ay önce aynı evde operasyon yapıldığını, bugün şehit olanlardan birinin o gün tutuklanıp serbest bırakıldığını hatırlatarak şaşkınlığını dile getirdi.
Bu iddialar, Müslüman kisvesi altında girenlerin sorun çıkardığını, secde edenlerin bazen darbe yaptığını örnekleyerek derin bir eleştiri getirdi. Yayın ekibi de ağır güvenlik önlemleri altında çalışırken, mahallenin çevrildiğini, operasyon sonrası resmi açıklamaların beklendiğini aktardı. Yalova'nın 1952'den beri yağmalanan alanlarının küçüldüğü, Elmalık köyünün ileride olduğu gibi detaylar da paylaşıldı.
Tüm bu açıklamalar, güvenlik ve adalet mekanizmalarının ne kadar etkili çalıştığını sorgulatıyor. Yetkililerin sessizliği, vatandaşlarda endişe yaratırken, İnce'nin cesur çıkışı takdir topluyor. Bu tür uyarılar, gelecekteki riskleri önlemek adına ne kadar önemli? Şehirdeki gizli yapılar, gerçekten karargah mı yoksa abartı mı? Bu sorular, gündemi uzun süre meşgul edecek gibi görünüyor.
Konuşmanın her detayı, yılların birikimiyle ortaya konurken, savcılara ve valilere çağrı yineleniyor. Bağışıklığı olmadığını, çağırıldığında gideceğini söyleyen İnce, bilgi paylaşmaya hazır olduğunu tekrarladı. PKK, IŞİD benzeri tehditler için herkesin duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Bu haykırış, sadece Yalova'yı değil, benzer risk taşıyan tüm bölgeleri düşündürtüyor.
Gündemdeki bu olay sözler, tarikat yapılarının denetimi, istihbarat çalışmaları ve yasadışı inşaatların önlenmesi konularını yeniden masaya yatırıyor. Vatandaşlar, yetkililerden somut adımlar beklerken, İnce'nin ifadeleri geniş yankı uyandırıyor. Güvenlik güçlerinin çocukları için üzüntü büyük, ama önlem almak için geç mi kalındı?
Bu çarpıcı açıklamalar, dini kisvenin kötüye kullanımına karşı net bir duruş sergiliyor. Sakal büyütmenin erdem olmadığını, asıl önemli olanın adalet ve güvenlik olduğunu hatırlatıyor. Gelecekte benzer felaketlerin yaşanmaması için acil müdahale çağrısı yapılıyor.
