Siyasetin koridorlarında esen rüzgarlar, bazen bir fısıltıyla başlar ve kısa sürede kasırgaya dönüşür. Ankara'nın kalabalık sokaklarında, belediye binasının ışıkları altında dönen entrikalar... Herkesin dilinde aynı isim: Mansur Yavaş. O, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak halkın gönlünde taht kurmuş bir figür, ama son günlerde adeta bir hedef tahtasına çevrilmiş durumda. Konserler, etkinlikler, harcamalar... Bunlar sıradan gündem maddeleri gibi görünse de, arkasında yatanlar çok daha derin. Peki, bu fırtına nereye varacak? Neden şimdi? Sabrınızı biraz daha zorlayalım, çünkü asıl sırlar, bu satırların devamında gizli.

Her şey, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı o konser ve etkinlik soruşturmasıyla patlak verdi. Başsavcılık, belediyenin düzenlediği etkinliklerdeki harcamaların kamuya zarar verdiği iddialarını mercek altına aldı. Bu kapsamda, 13 kişi gözaltına alındı – hepsi belediye çalışanı veya ilgili isimler. Ama iş burada bitmedi. Başsavcılık, İçişleri Bakanlığı'ndan özel bir izin talep etti: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında soruşturma izni. Suçlamalar ağır: "Görevi kötüye kullanma" ve "denetim görevinin ihmali". Bu, Yavaş'ın doğrudan sorumlu tutulduğu anlamına geliyor; etkinliklerdeki usulsüzlüklerin onun gözetiminde gerçekleştiği iddia ediliyor.

Gazeteci İsmail Saymaz, Halk TV'de yayınlanan programında bu konuyu masaya yatırdı. Saymaz, ekranda net bir şekilde ifade etti: "Bana gelen bilgiler, Ankara operasyonunun başka halkaları olabileceği yönünde." Yani, bu soruşturma sadece konserlerle sınırlı kalmayabilir. Saymaz'a göre, halihazırda devam eden başka dosyalar da bu soruşturmaya katılabilir. "Şimdilik konser ihaleleriyle başlayan bu soruşturmaya, başka dosyalar da eklenebilir," dedi Saymaz, ses tonunda bir heyecanla. Programın sunucusu Gözde Şeker'in sorularına yanıt veren Saymaz, Ankara kulislerinden aldığı bilgileri paylaştı: "Operasyon genişletilecek, 2 dosya daha var ve onlarla birleştirilecek." Bu sözler, stüdyoda bir sessizlik yarattı; izleyiciler ekrana kitlendi.

Mansur Yavaş'ın tepkisi ise gecikmedi. Soruşturma izni talebi üzerine bir açıklama yapan Yavaş, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma yürütmesi için İçişleri Bakanlığı’ndan izin almasına gerek yok. Çağrırlarsa gönüllü olarak ifade vermeye hazırız," dedi. Bu, Yavaş'ın kendine olan güvenini gösteriyordu. Devamında, "Görev sürem boyunca her adımımı hukukun evrensel ilkeleri, demokratik değerler ve kamu vicdanı doğrultusunda attım. Ankara halkının bir kuruşunun, bir imzasının hesabını vermekten hiçbir zaman çekinmedim," diye ekledi. Yavaş, belgelerin, dosyaların ve hesapların satır satır incelendiğini vurguladı: "Sonuç açık ve nettir: Her işlemimiz şeffaftır, her kuruşun kaydı vardır." Ekranda beliren metinlerde, Yavaş'ın bu sözleri büyük harflerle vurgulanıyordu, adeta bir meydan okuma gibi.

Bahçeli'nin 'Kara Kedi' Anlatısı: Siyasetin Ardındaki Gerçekler
Bahçeli'nin 'Kara Kedi' Anlatısı: Siyasetin Ardındaki Gerçekler
İçeriği Görüntüle

Ama Yavaş'ın açıklaması burada bitmiyordu. O, çifte standartlara dikkat çekti: "Tek tek hepsini yeniden anlatmayacağım ama yapılan çifte standartlar hukuk devletinin üzerine gölge düşürmektedir." Ayrıca, soruşturmayı sızdıran ve sürece siyaseten müdahil olan kişiler hakkında işlem yapılmasını beklediklerini söyledi. Bu, eski belediye başkanı Melih Gökçek'e bir göndermeydi. Gökçek, operasyon saatlerinden önce bir tweet atmıştı ki, bu tweet işin boyutunu gösteriyordu. Saymaz, programda bu detayı da ele aldı: "Melih Gökçek'in tweet'i, işin boyutunu gösteriyor." Gökçek'in paylaşımı, sanki önceden haberdar olmuş gibi bir hava taşıyordu ve bu, siyasi bir hesaplaşmanın sinyaliydi.

İsmail Saymaz, tartışmayı derinleştirdi. Halk TV stüdyosunda, arkasında Ankara manzarası beliren ekranda konuşurken, "Bu operasyonun ucu Mansur Yavaş'a gider mi?" sorusunu sordu ve yanıtladı: "Ankara kulislerinde konuşulanlara göre, evet, genişleyebilir." Saymaz, gazetecilik kariyerinden örnekler vererek, benzer soruşturmaların nasıl büyüdüğünü anlattı. "Bana gelen bilgilere göre, başka soruşturmalar açılabilir," dedi, izleyicileri düşündürerek. Program boyunca, ekran altından akan bantlarda haberler geçiyordu: "ABB'ye konser soruşturması! 13 gözaltı!" ve "Yavaş: İfade vermeye hazırız."

Bu olay, sadece bir belediye soruşturması değil; siyasi bir satranç oyunu gibi. Mansur Yavaş, CHP'nin önemli bir figürü ve cumhurbaşkanlığı adaylığı konuşulan bir isim. İsmail Saymaz, daha önce de Halk TV'de Yavaş'ın adaylık isteğini dile getirmişti: "Mansur Yavaş, CHP'den cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor, bu en doğal hakkı." Ama şimdi, bu soruşturmalar onun yolunu kesmeye mi çalışıyor? Saymaz, İletişim Başkanlığı'na da sert çıkmıştı başka bir programda: "Kendinize gelin!" diye seslenmişti, ama bu video doğrudan Yavaş odaklı.

Programın ilerleyen dakikalarında, Saymaz kulis bilgilerini detaylandırdı: "Şimdilik konser ihaleleriyle başlayan bu soruşturmaya, halihazırda devam eden başka dosyalar da katılabilir." Bu, 2 ek dosyanın birleştirileceğini ima ediyordu. Sunucu Şeker, "Peki, bu dosyalar neler?" diye sordu. Saymaz, "Detaylar netleşmedi ama belediye harcamaları ve etkinliklerle ilgili," yanıtını verdi. Ekranda, grafiklerle soruşturma süreci gösteriliyordu: Gözaltılar, izin talebi, Yavaş'ın açıklaması...

Mansur Yavaş'ın şeffaflık vurgusu, programın ana temasıydı. "Ankara halkının bir kuruşunun hesabını vermekten çekinmedim," diyen Yavaş, soruşturmayı sızdıranlara da değindi: "Biz hem bu konularla ilgili hem de soruşturmayı sızdıran ve sürece siyaseten müdahil olan kişiler hakkında işlem yapılmasını bekliyorduk." Bu, Gökçek'in tweet'ine doğrudan bir atıftı. Saymaz, bunu yorumladı: "Melih Gökçek'in saatler öncesi paylaşımı olay oldu."

Tartışma, hukuk devletine gölge düşüren çifte standartlara kaydı. Yavaş, "Yapılan çifte standartlar hukuk devletinin üzerine gölge düşürmektedir," derken, Saymaz onayladı: "Evet, bu tür sızıntılar süreci kirletiyor." Program, izleyicilere soru bıraktı: Bu soruşturmalar genişler mi? Yavaş'a başka dosyalar mı açılacak?

Bu video, Halk TV'nin canlı yayın geleneğini sürdürüyor. İsmail Saymaz'ın keskin analizleri, Mansur Yavaş'ın cesur açıklamaları... Hepsi, siyasi gündemin nabzını tutuyor. Eğer bu dosyalar birleştirilirse, Ankara'da yeni fırtınalar esecek. Melih Gökçek'in rolü, İletişim Başkanlığı'nın tutumu... Her şey birbirine bağlı. İzleyenler, nefeslerini tuttu; çünkü bu, sadece bir belediye hikayesi değil, Türkiye'nin siyasi geleceğini etkileyebilecek bir dönüm noktası.

Sonuçta, İsmail Saymaz'ın sözleri kulaklarda çınlıyor: "Operasyon genişletilecek." Mansur Yavaş ise hazır: "İfade vermeye gönüllüyüz." Bu çekişme, daha çok konuşulacak. Ankara'nın ışıkları altında, yeni gelişmeler mi bekliyor? Zaman gösterecek, ama heyecan dorukta.