Kıbrıs'ın kuzeyinde yarın yapılacak seçimler, adanın siyasi atmosferini iyice kızıştırdı. Bir televizyon programında yaşananlar, yılların birikmiş öfkesini gözler önüne serdi. Konuklar arasında ateşli bir tartışma patlak verdi, herkesin dilinde aynı sorular: Kim kimi temsil ediyor, adanın gerçek adı ne, ve dışarıdan gelen sesler ne kadar etkili? Bu program, sadece bir tartışma değildi; adanın yaralarına parmak basan bir haykırıştı.
Programın odak noktası, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) ismi ve statüsü üzerineydi. Kıbrıslı bağımsız gazeteci Ayşem, canlı yayında adanın isminin yanlış telaffuz edilmesine sert tepki gösterdi. "Siz bu ülkenin adını bile doğru söylemiyorsunuz," diyerek başladı sözlerine. Ayşem, KKTC'nin 1983'te ilan edildiğini ve partilerin ortak onayıyla kurulduğunu vurguladı, ama dünyanın tanımamasının bu gerçeği değiştirmeyeceğini savundu. Konuşması sırasında, CHP'li temsilciye dönerek, "Tufan Erhürman KKTC'yi kabul etmiyor mu? Kıbrıs'ı Kıbrıs Federal Devleti olarak mı görüyor?" diye sordu. Bu soru, stüdyoda gerginliği tırmandırdı ve diğer konuklar hemen araya girdi.
CHP temsilcisi, tartışmanın bir başka yüzünü ortaya koydu. "Biz, Kıbrıs Türk halkının iradesine saygı duyuyoruz," dedi ve AKP'yi Kıbrıs siyasetine karışmakla suçladı. "Adalet ve Kalkınma Partisi, Kıbrıs'ı iç siyaset malzemesi yapıyor, bu çok çirkin," diye ekledi. Temsilci, KKTC seçimlerini Türkiye'nin iç meselesi gibi kullanmanın yanlış olduğunu belirtti ve "200 milyondan fazla seçmenin iradesine gölge düşürmek doğru değil," diye devam etti. Ayşem'in gazetecilik kimliğini sorgulayan temsilci, "Siz bir partinin temsilcisi misiniz yoksa bağımsız bir gazeteci mi?" diye sordu. Ayşem ise net bir şekilde yanıt verdi: "Ben tamamen bağımsız bir gazeteciyim, hiçbir görevim yok. Sadece gerçekleri söylüyorum."
AKP temsilcisi ise savunmaya geçti. "KKTC'nin adı neden yanlış olsun? Kıbrıslılar bu ismi reddediyor mu?" diye sordu Ayşem'e. Gazeteci, "Elbette reddediyor, çünkü bu ülkenin adı öyle değil," diye cevapladı. AKP'li, Ayşem'i bir partinin sözcüsü olmakla itham etti ve "Hangi partinin temsilcisi olarak bunu söylüyorsunuz?" diye üsteledi. Ayşem, "Ben gazeteciyim ve bu ülkenin adını böyle söylemenize karşıyım. Ne demek o?" diyerek tepkisini sürdürdü. Tartışma, KKTC'nin tanınmamasına rağmen bayrağının ve adının varlığını koruduğunu savunan AKP'liyle devam etti. "Diğer devletler tanımıyor diye isim silinmez," dedi.
Programın moderatörü, tartışmayı yönetmeye çalıştı ama sesler yükseldikçe yükseldi. Ayşem, "Hayır hayır hayır," diyerek kesintilere karşı koydu ve "Ağzınız alışmış maalesef," diye eleştirdi diğerlerini. CHP'li, "Biz Kıbrıs kardeşlerimizin işlerine karışmayı yanlış buluyoruz," diye araya girdi ve Ayşem'in partileri bağlayacak şekilde konuşma yetkisi olup olmadığını sorguladı. Ayşem, "Bağımsız gazeteciyim, anlamadığınız ne? Siz Türkiye Cumhuriyeti'ni yanlış mı söylüyorsunuz?" diye karşılık verdi.
Tartışma derinleşince, Ayşem adanın sorunlarını döktü ortaya. "Burası bir ülke, burada insanlar yaşıyor, bir irade var, bir toplum var," dedi. Kıbrıs Türk toplumunun şikayetlerini sıraladı: "Dayatılan meselelerden şikayetçi herkes, yaşlısından gencine. Bu neye besliyor? Türkiye'ye karşı nefrete." Ayşem, üstten bakışları eleştirdi: "Bu tutumlar, bu konuşmalar, bu üstün görüşler, Kıbrıs Türk halkını incitiyor ve uzaklaştırıyor. Sürekli besliyoruz diye söyleniyor, aşağılanıyoruz. Liderimizi biz belirleyeceğiz, başkanımızı biz seçeceğiz diyorlar. Tatar dersek Tatar, Ünal Üstel dersek o." Gazeteci, milletvekillerinin suskunluğunu da kınadı: "Eğer bu toplumun temsilcileri ses çıkarmazsa, Kıbrıs'ı ulusal dava diye diye batacağız bu arka bahçeye."
Ayşem'in sözleri, adanın 50 yıllık sorunlarını özetliyordu. "Bu çerçeve, bu bakış bizi yok etti. 50 yıldır mafya, fuhuş, uyuşturucu ve kirli paraya gömüldük," diye haykırdı. "Ne anlatıyorsunuz bize arkadaşlar? Hayal ve yalan satıyorsunuz, adımızın bile doğru söylenmediği bir yer için." AKP'li ise karşı çıktı: "Kıbrıs satılmıyor, eğer siyasetçiler satıyorsa Türkiye'deki liderlere bakın." Ayşem'e dönerek, "Dünyanın en medeni, laik Türk toplumu Kıbrıs Türk toplumudur," dedi ve üzüntüsünü belirtti.
CHP temsilcisi, konuyu genişletti. "Lübnan'daki iç savaş, Filistin'deki soykırım, Yugoslavya'daki katliamlar bize gösteriyor ki bu bölgede büyük insanlık faciaları yaşanıyor," dedi. KKTC'nin kendi iradesini koruması gerektiğini vurguladı: "Kuzey Kıbrıs'taki kardeşlerimiz hem kendi iradelerini hem ulusal iradelerini koruyacak. Yarınki seçimler hayırlı olsun. Dış müdahalelerden uzak, bağımsızlıklarını, egemenliklerini, uluslararası tanınmayı ve barışı kendi iradeleriyle sağlasınlar. Amin diyelim."
Moderatör, "Amin o zaman," diye araya girdi ve diğer konuklara söz hakkı verdi. Ayşem, "Burada bir görüş yok. Bu bir ülke," diye tekrarladı. Program, Kıbrıs'ın seçimlerinin Türkiye'yle ilişkileri nasıl etkileyeceğini tartışarak sürdü. CHP'li, "Ne olursa olsun, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkileri zedeleyecek kahramanlık havasına inanmamalıyız," dedi. AKP'li ise, "Biz Kıbrıs'ın siyasi iradesine tamamen saygılıyız," diye yanıtladı.
Bu tartışma, sadece isim kavgası değildi; adanın geleceğini, Türkiye'nin etkisini ve Kıbrıslıların öfkesini yansıtıyordu. Ayşem'in isyanı, yılların birikmiş şikayetlerini patlattı. "Eğer bu devam ederse, statüko korunur ve biz batmaya devam ederiz," dedi gazeteci. Program, seçimlerin adayı nasıl şekillendireceğini merak ettirerek bitti. KKTC'de yarın sandık başına gidecek seçmenler, bu sesleri duyacak mı? Tartışma, adanın barış ve tanınma umutlarını yeniden gündeme getirdi, ama cevaplar hâlâ havada asılı.
Seçimler yaklaşırken, Kıbrıs'ın kuzeyindeki gerginlik artıyor. Ayşem gibi sesler, müdahalelere karşı çıkıyor ve toplumun kendi kaderini belirlemesini istiyor. CHP ve AKP temsilcilerinin çarpışması, Türkiye'nin Kıbrıs politikasında derin ayrılıkları gösterdi. "Biz Kıbrıslılar satılık değiliz," diyen Ayşem, programın en çarpıcı anını yarattı. Bu olay, adanın sorunlarını dünya gündemine taşıyabilir mi? Zaman gösterecek, ama bir şey kesin: Kıbrıs'ın sesi artık daha yüksek çıkıyor.
            
            
                            
                            
                            




