Gerçek Gündem Haberleri

İstanbul İl Yönetimi Skandalı ve Piyasaların Çöküşü!

Türkiye'yi ayağa kaldıran gizemli karar! CHP'de büyük deprem, borsa yerle bir... Milyarlar eridi, sır perdesi aralanıyor. Heyecan dolu detaylar sizi bekliyor, kaçırmayın!

Türkiye'nin siyasi arenasında rüzgarlar hiç durmuyor, her an yeni bir fırtına esiyor ve bu seferki fırtına, ana muhalefet partisi CHP'nin kalbine iniyor. Günler öncesinden kulislerde fısıldanan dedikodular, ekonomik göstergelerin titremesiyle birleşince, herkesin aklında aynı soru beliriyor: Bu sadece bir hukuki işlem mi, yoksa daha büyük bir oyunun parçası mı? Piyasalar adeta bir depremle sarsılırken, yatırımcılar ellerindeki varlıkların eriyişini izliyor, ama asıl hikaye henüz başlamış bile değil. Siyasi gerilimler, ekonomik dalgalanmalar ve gizli hesaplaşmaların iç içe geçtiği bu olay, ülkeyi yeni bir belirsizliğe sürüklüyor gibi görünüyor.

Ekonomi uzmanları ve siyasi yorumcular, son günlerde yaşananları bir zincirin halkaları olarak nitelendiriyor. Her şey, borsa endekslerinin ani düşüşleriyle başladı. Yatırımcılar, ekranlara kilitlenmiş halde, hisselerin değer kaybetmesini izlerken, arka planda siyasi kararların gölgesi uzanıyordu. Kimileri bunu tesadüf olarak görüyor, kimileri ise planlı bir hamle. Ama bir şey kesin: Bu olay, sadece partilerin iç meselesi olmaktan öte, ülkenin mali yapısını doğrudan etkiliyor. Rezervlerin erimesi, döviz kurlarındaki oynaklık ve altın fiyatlarındaki sıçrama, sıradan vatandaşın cebini de yakmaya başlıyor. Peki, bu kaosun arkasında ne var? Uzmanlar, siyasi kararların ekonomik piyasaları nasıl manipüle edebileceğini tartışırken, halk arasında endişe büyüyor.

Canlı yayınlarda, deneyimli yorumcular bu konuyu masaya yatırıyor. Ferit Atay, programında konuğu Rubil Gökdemir ile birlikte, olayların ekonomik boyutunu irdeliyor. Atay, "Bu akşam Rubil Gökdemir ile birlikteyiz ve her zamanki gibi siyasi ekonomi yapıyoruz," diyerek başlıyor söze. Ardından, ülkenin ekonomisinde her an her şeyin olabileceğini vurguluyor: "Bu ülkede ekonomide her an her şey olabilir. Pozisyon alın diyoruz hep." Gökdemir ise sessizce dinlerken, Atay devam ediyor: "Son CHP il yönetimi kararıyla gördük ki, ekonomide her şey olabilir. Siyasi operasyon bu. Borsa hali ortada." Konuşma ilerledikçe, rezervlerin erimesinden bahsediliyor. Atay, "Dün CHP İstanbul il yönetimi kararıyla Merkez Bankası rezervlerinden 5 milyar dolar yandı. Bugün 3 milyar dolar eridi. İki günde 8 milyar dolar uçtu gitti," diyor heyecanla. Gökdemir, araya girerek ekonomik mekanizmaların siyasi etkisini anlatıyor: "Siyaset sadece siyaset değil, ekonomi mekanizmaları da var. Mali politika, para politikası, sermaye piyasaları... Serbest tilkiler serbest tavuklara tuzak kurar."

Yorumcular, piyasaların nasıl bir oyuna sahne olduğunu detaylandırıyor. Atay, "Borsada tezgah kuruldu. Milleti yediler yine," diye isyan ediyor. Gökdemir ise, "Enflasyon verisi düşük gelecek beklentisiyle milleti pompaladılar. Kısa satış yasağının kaldırılması, özkaynak oranının artırılması, büyüme rakamlarının abartılı gelmesi ve enflasyonun beklenenden kötü çıkması... İki ayda olanı iki günde bitirdiler," şeklinde açıklıyor. Bu sözler, izleyicileri ekrana kilitleyen bir gerilim yaratıyor. Atay, "6.5 milyon yatırımcı var borsada. Kaçını tokatladılar bilmiyorum. İki günde iyi tokatladılar," diye ekliyor. Gökdemir, sistemin tasarımını eleştiriyor: "Sistem emeğe, üretime değer vermiyor. Sadakat, kayırmacılık, klientalizm üzerine kurulu. Kamu kaynaklarını ele geçirmek, zenginler dışında herkesi köle görmek... Milleti birbirine düşürüp, ilericiler, gericiler diye bölerek gösteriyi sürdürüyorlar."

Siyasi kulislerde ise tepkiler çığ gibi büyüyor. Ana muhalefet partisi yetkilileri, bu kararı "demokrasiye darbe" olarak nitelendiriyor. Partinin üst düzey isimleri, mahkeme kararının hukuki değil siyasi olduğunu savunuyor. Bir yetkili, "Bu karar, partimizin iç işlerine müdahale. Kongre sürecimizi durduruyor ve delegeleri askıya alıyor," diyor. Öte yandan, iktidar kanadından gelen açıklamalar daha temkinli. Bir sözcü, "Siyasi partilerin iç işlerine karışmayız, ama hukuk herkes için geçerli," şeklinde yorum yapıyor. Uluslararası basın da olayı yakından takip ediyor; yabancı medya, kararın Türkiye'deki demokrasi için kötü bir işaret olduğunu yazıyor. Piyasaların tepkisi ise anında: Borsa endeksi yüzde 5-6 düşüşle günü kapatıyor, yabancı yatırımcılar tedirgin.

Ekonomik analistler, bu kararın rezervler üzerindeki baskıyı artırdığını belirtiyor. Atay, yayınında "Rezervler eridi, 8 milyar dolar gitti. Siyasi kararlar ekonomiyi vuruyor," diye uyarıyor. Gökdemir, "Piyasalarda algı hakim. 15 Eylül'de CHP'ye kayyum korkusuyla yeni operasyon yapacaklar. Ama hukuken böyle bir karar çıkamaz," diyor. Atay ise, "Erdoğan borsa yükseliyor dedi, iki gün sonra bu karar geldi. Borsa çakıldı," diye ekliyor. Bu konuşmalar, izleyicilerde bir merak uyandırıyor: Acaba bu karar, daha büyük bir planın parçası mı? Yatırımcılar, kısa satış yasağının kalkması ve özkaynak oranlarının artması gibi değişiklikleri tartışırken, küçük yatırımcıların nasıl tuzağa düştüğünü anlatıyorlar. "Mart 19 İmamoğlu olayından sonra gözler 15 Eylül CHP davasındaydı. Ama erken avladılar yatırımcıları," diyor Atay.

Olayın hukuki boyutu da tartışma yaratıyor. Atay, "Hukuk bu ülkede üstün değer değil. Her şey yorum mekanizmasıyla siyasi açıklanabilir. Pozitif hukuka göre gerçek ne? Bunu koymak lazım," diye belirtiyor. Gökdemir, "Güçler ayrılığı önemli. Ama güçler tek elde olunca, Türkiye şimdi yaşananları yaşıyor," şeklinde yanıt veriyor. Bu diyalog, izleyicileri düşündürüyor: Sistem mi bozuk, yoksa kararlar mı manipüle ediliyor? Parti içinden gelen sesler, kararın kongre sürecini durdurduğunu ve delegelerin askıya alındığını vurguluyor. Tepkiler arasında, 81 il başkanının İstanbul'a çağrılması gibi hamleler var, ki bu da birlik mesajı veriyor.

Piyasaların çöküşü, sadece borsa ile sınırlı kalmıyor. Döviz kurları yükseliyor, altın fiyatları sıçrıyor ve yatırımcılar pozisyonlarını gözden geçiriyor. Uzmanlar, bu tür siyasi kararların ekonomik istikrarsızlığı tetiklediğini söylüyor. Atay, "Sistem tokat üzerine kurulu. İlginç bir şey bu," diye ironik bir şekilde yorumluyor. Gökdemir ise, "Sistem bireysel yeteneğe değer vermiyor. Kamu kaynaklarını ele geçirmek için milleti bölüyorlar," diye derinleştiriyor. Bu sözler, olayın sadece bir karar olmadığını, daha geniş bir sistem sorunu olduğunu işaret ediyor.

Ve şimdi, asıl bomba geliyor: İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP'nin 8 Ekim 2023'te yapılan 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'ni iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimi tedbiren görevden uzaklaştırıldı. Mahkeme, geçici olarak Gürsel Tekin'i il başkanlığına, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap'ı ise yönetime atadı. Bu karar, kongre sürecini durdurdu ve 196 delegenin yetkisini askıya aldı. Piyasalar anında tepki verdi; Borsa İstanbul 100 endeksi yüzde 5'in üzerinde düşüşle günü kapattı, Merkez Bankası rezervlerinden milyarlarca dolar eridi. Bu, sadece bir hukuki adım mı, yoksa CHP'ye yönelik daha büyük bir operasyonun provası mı? Zaman gösterecek, ama ülke nefesini tutmuş bekliyor.