EBK Başkanı Mücahit Taylan’ın Yalanı Arena’da: 1 Milyar TL’lik Skandal!
EBK Başkanı Mücahit Taylan’ın Yalanı Arena’da: 1 Milyar TL’lik Skandal!
İçeriği Görüntüle

Türkiye'nin siyasi gündemi son günlerde Devlet Bahçeli'nin İmralı'ya ilişkin çağrısıyla adeta bir fırtınaya dönüştü. Gazeteci İsmail Saymaz, bu önemli gelişmeyi değerlendirirken oldukça dikkat çekici ifadeler kullandı ve sürecin AK Parti için dönüm noktası olabileceğini vurguladı.

Saymaz, programında geçmişteki siyasi tartışmalara atıf yaparak başladı. Daha önce bazı çevrelerin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olması halinde Abdullah Öcalan ile Selahattin Demirtaş'ın serbest kalacağını iddia ettiğini hatırlattı. Hatta Mansur Yavaş'ın belediye başkanı seçilmesi durumunda bazı hizmetlerin belirli gruplara yönlendirileceğine dair söylemlerin dile getirildiğini belirtti. Şimdi ise topun AK Parti'ye geçtiğini ve Bahçeli'nin bu adımının iktidar kanadında ciddi bir ikilem yarattığını ifade etti.

''Dün dündü, bugün başka bir gün. Bahçeli'nin bu mesajı sonrası AK Parti pragmatizminin sınırları zorlanıyor'' şeklinde konuşan Saymaz, sürecin nasıl yönetileceğinin Beştepe'de yoğun şekilde tartışıldığını aktardı. Özellikle İmralı'ya heyet gönderilmesi konusunun AK Parti içinde farklı görüşler ortaya çıkardığını, bazı isimlerin destek verdiğini ancak genel olarak temkinli bir yaklaşım sergilendiğini dile getirdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu'nun grup konuşmasındaki sözleri de gündeme damga vurdu. Dervişoğlu, siyasi aktörlerin hassas dengeler üzerinde yürüdüğünü belirterek, ''İmralı ve Silivri arasında adeta ip üstünde yürüyüş yapılıyor'' dedi. Ulusal birlik ve beraberliğin korunması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, biriken sorunların çözümü için sağlıklı bir muhalefetin şart olduğunu savundu. Ayrıca tüm siyasi partilerin bu süreçte ortak sorumluluk taşıdığını ve aracıların aynı kapıya çıktığını ifade etti.

CHP cephesinde ise yarın yapılacak kritik toplantı büyük merak konusu. Parti yönetimi, İmralı'ya ziyaret izni konusunda nasıl bir tutum sergileyecek? Saymaz'a göre CHP, delegasyona doğrudan katılmak yerine sadece izin verme yolunu tercih ederse daha avantajlı konumda kalabilir. Çünkü katılım halinde sorumluluğun paylaşılması, ileride siyasi tartışmalara yol açabilir. Özellikle kent uzlaşısı davalarında bazı belediye başkanlarının karşılaştığı durumlar hatırlatıldığında, CHP'nin temkinli davranması gerektiği ortaya çıkıyor.

AK Parti kanadında ise görüş ayrılıkları net bir şekilde kendini gösteriyor. Süleyman Soylu gibi isimler Bahçeli'nin çağrısına daha yakın dururken, Binali Yıldırım telekonferans gibi alternatif önerilerle süreci yumuşatmaya çalışıyor. Mehmet Uçum'un da destekleyici tavrı dikkat çekerken, parti genelinde Cuma gününe kadar net bir kararın açıklanması bekleniyor. Muhtemelen kurum olarak doğrudan ''evet'' denmeyecek, ancak oylamada olumlu yönde bir yaklaşım sergilenecek.

Saymaz, kişisel görüşünü de paylaşmaktan çekinmedi. Terörsüz bir Türkiye hedefinin her zaman desteklenmesi gerektiğini belirten gazeteci, geçmişteki çözüm süreçlerini hatırlatarak olumlu adımların kalıcı olması için güven ortamının şart olduğunu söyledi. Ancak AK Parti'nin geçmişteki çelişkili tutumları nedeniyle endişelerin haklı olduğunu ekledi. ''Bugün olumlu bir adım atılabilir, yarın ise hava değişebilir'' uyarısında bulundu.

Abdullah Öcalan'ın mevcut koşullarında video mesaj gönderme ve dış dünya ile iletişim imkanlarının olduğu da tartışmada yer aldı. Köln'deki bir etkinliğe mesaj iletmesi örneği verilirken, telekonferans hakkı gibi detaylar gündeme getirildi. Bu durum, ziyaret izninin teknik olarak mümkün olduğunu gösteriyor.

Diğer partilerden gelen tepkiler de çeşitlilik arz ediyor. Yeniden Refah Partisi ''Biz yokuz'' diyerek uzak dururken, Zafer Partisi gibi oluşumlar daha sert bir muhalefet sergileyeceklerini belirtiyor. Musavat Dervişoğlu'nun milliyetçi çizgideki partisi İYİ Parti ise bu krizi fırsata çevirme potansiyeli taşıyor.

Bahçeli'nin bir başka talebi ise Ekrem İmamoğlu'nun davasının televizyonlarda yayınlanması yönünde. Tüm kanalların bu yayını yapmasını isteyen Bahçeli, toplumun aydınlatılması gerektiğini savunuyor. Saymaz, bu talebin de siyasi atmosferi daha da ısıttığını yorumladı.

Genel olarak süreç, Türk siyasetinde yeni bir sayfa açma potansiyeli taşıyor. İmralı'ya olası bir heyet ziyareti, örgüt'ün silah bırakma çağrısı ve siyasi partilerin tutumları yakın gelecekte büyük değişimlere yol açabilir. CHP'nin yarınki toplantısı ve AK Parti'nin Cuma günkü açıklaması, herkesin merakla beklediği kritik eşikler olarak öne çıkıyor.

Eğer Özgür Özel'in aynı gün Selahattin Demirtaş'a ziyaret gerçekleştirebileceği söylentileri doğru çıkarsa, muhalefet kanadında da hareketlilik artacak. Bu gelişmeler, ittifak dinamiklerini yeniden şekillendirebilir ve Bahçeli'nin çizdiği sınırların aşılması halinde daha derin tartışmalara kapı aralayabilir.

Türkiye'nin önündeki bu hassas dönem, tüm siyasi aktörlerin sorumlu davranmasını gerektiriyor. Barış ve istikrar odaklı adımların kalıcı olması için güven inşası ön planda tutulmalı. Gündemdeki bu sıcak konu, önümüzdeki günlerde daha fazla detaylarla aydınlanacak gibi görünüyor. Siyasi gözlemciler, her an yeni bir sürpriz olabileceğini öngörüyor.