Son yıllarda teknoloji dünyasında yaşanan sessiz ama derinden ilerleyen bir devrim, insanlık tarihini yeniden yazmaya hazırlanıyor. 18 yıllık bir geçmişe dayanan ve perde arkasında titizlikle yürütülen çalışmalar, ateşin veya elektriğin bulunması kadar büyük bir etki yaratacak potansiyele sahip. Çekimleri on yıl süren ve teknoloji devlerinin kapalı kapılar ardında neler planladığını gözler önüne seren çarpıcı bir yapım, geleceğin sandığımızdan çok daha yakın ve sarsıcı olacağını kanıtlıyor. Uzmanlar, bu dönüşümün sadece bir teknolojik ilerleme olmadığını, aynı zamanda insanlığın kontrolü elinde tutup tutamayacağı konusunda büyük bir sınav vereceğini belirtiyor.

ASUS Ascent GX10: Kişisel AI Süper Bilgisayarı Devrimi Başlıyor
ASUS Ascent GX10: Kişisel AI Süper Bilgisayarı Devrimi Başlıyor
İçeriği Görüntüle

Konunun merkezinde ise yapay zekayı sadece bir yazılım olmaktan çıkarıp, insan gibi düşünebilen genel bir zekaya (AGI) dönüştürmeyi hedefleyen DeepMind şirketi ve kurucusu Demis Hassabis yer alıyor. Kaynağımız olan "Çiçek ile Teknoloji" kanalındaki detaylara göre, bu ekip 2007 yılından beri "zekayı çözmek" ve ardından bu zekayı kullanarak dünyadaki diğer tüm sorunları çözmek gibi iddialı bir misyonla hareket ediyor. Hassabis, bu teknolojinin vazgeçilmez olduğunu ve elektriğin hayatımızdaki yeri neyse, geliştirdikleri teknolojinin de aynı konuma geleceğini savunuyor. Ancak bu yolculuk, sadece başarılarla değil, aynı zamanda ürkütücü yeteneklerin keşfiyle de dolu.

Geliştirilen sistemlerin öğrenme kapasitesi, ilk aşamalarda basit bilgisayar oyunları üzerinden test edildi. Ancak ortaya çıkan sonuçlar bilim insanlarını bile hayrete düşürdü. Hiçbir kural öğretilmeyen, sadece "puanı maksimize et" komutu verilen algoritmalar, Pong ve Breakout gibi oyunları saatler içinde kendi kendine öğrenmekle kalmadı, insanların asla akıl edemeyeceği stratejiler geliştirerek insanüstü bir seviyeye ulaştı. Özellikle AlphaGo projesi, dünyanın en karmaşık oyunu olarak bilinen Go oyununda dünya şampiyonunu yenerek bir dönüm noktası oldu. Yapay zekanın "37. hamle" olarak bilinen ve hiçbir insanın aklına gelmeyecek yaratıcı bir hamle yapması, makinelerin artık sadece hesaplama yapmadığını, aynı zamanda "düşünebildiğini" gösterdi.

Bu gelişmelerin sadece oyunlarla sınırlı kalmadığı, AlphaFold projesiyle biyoloji ve tıp dünyasında devrim yarattığı da ortaya çıktı. Bilim dünyasının 50 yıldır çözemediği "protein katlanması" problemini çözen yapay zeka, kanserden Alzheimer'a kadar pek çok hastalığın tedavisinde çığır açabilecek bir seviyeye ulaştı. Ancak madalyonun diğer yüzünde, askeri stratejilerde kullanılabilecek AlphaStar gibi projeler ve teknolojinin kötüye kullanım riskleri de bulunuyor. Kaynakta belirtildiği üzere, bu teknolojinin ordular tarafından kullanımı ve otonom sistemlerin savaş sahasına inmesi, ülkeler arasında yeni bir güç yarışını tetikliyor.

Sürecin en korkutucu yanı ise kontrol mekanizması. Stuart Russell gibi uzmanlar, "Gorilla Problemi" adını verdikleri bir tehlikeye dikkat çekiyor. Nasıl ki insanlar zihinsel kapasiteleriyle gorillerden üstün hale gelip onların kaderini belirlediyse, bizden daha zeki bir yapay zekanın ortaya çıkması durumunda insanlığın kaderinin kimin elinde olacağı sorusu gündeme geliyor. Stephen Hawking'in de uyardığı gibi, bu teknolojiyi doğru kurgulamak için insanlığın sadece tek bir şansı olabilir. Eğer kontrol kaybedilirse, tarih "Yapay Genel Zeka Öncesi" ve "Sonrası" olarak ikiye ayrılabilir.

Sonuç olarak, DeepMind'ın 2010'dan beri Google çatısı altında sürdürdüğü bu çalışmalar, Çin gibi süper güçler için de bir "Sputnik anı" yaratarak küresel bir uyanışa sebep oldu. Kendi kendine öğrenen, insan verisine bile ihtiyaç duymadan gelişen AlphaZero gibi modeller, geleceğin dünyasında insan zekasının yerini sorgulatıyor. Bu teknoloji, hastalıkları çözmek gibi muazzam faydalar sağlasa da, gerekli küresel regülasyonlar ve güvenlik önlemleri alınmazsa, insanlık kendi yarattığı bu üstün zeka karşısında çaresiz kalabilir.