Türkiye siyasetinde yeni bir gün yeni bir tartışma daha patlak verdi. AKP'nin iki hafta önce Hakimler ve Savcılar Kurulu üyeliği için TBMM Genel Kurulu'na sunduğu ancak kura sonucu seçilemeyen avukat İsmail Ergüneş, şimdi ise partinin İstanbul'un kalabalık ilçelerinden Gaziosmanpaşa'daki ilçe başkanlığı koltuğuna oturdu. Bu hızlı geçiş siyasi kulislerde büyük yankı uyandırırken, muhalefet kanadından gelen açıklamalar "parti devleti" tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Olayın özeti oldukça net. TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden oluşan Karma Komisyon, HSK üyeliği için üç aday belirlemişti. Bu adaylar arasında yer alan İsmail Ergüneş, Meclis'te yapılan oylamaya katıldı fakat yeterli desteği bulamadı. Genel Kurulda yapılan seçimde elde ettiği 22 oyla diğer adayların gerisinde kalan Ergüneş, sonuç açıklandığında HSK üyesi olamayacağını öğrendi. Ancak bu hayal kırıklığı uzun sürmedi. Parti yönetimi, HSK yolculuğu tıkanan ismi beklemeden yeni bir görevle ödüllendirdi ve Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı makamına atadı. Bu karar kamuoyuna duyurulduğunda hem parti tabanında hem de muhalefet cephesinde şok etkisi yarattı.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Emin Ekmen, atamaya sosyal medya hesabından sert tepki gösterdi. "Bugün İstanbul Gaziosmanpaşa ilçe Başkanlığı'na atanan Sayın İsmail Ergüneş iki hafta önce Hakim Savcılar Kurulu üyesi adayı olarak TBMM genel kurulunda oylamaya girmişti. Böyle bir atama için bir iddet süresine bile ihtiyaç duymuyorlar. Bu geçişliliklerin bu kadar kolay ve hızlı olması Ak Parti'de kimse tarafından yadırganmıyor mu gerçekten?" şeklindeki sözleriyle hem atamanın hızını hem de parti içindeki rahatlığı eleştirdi. Ekmen'in bu çıkışı, muhalefetin konuya bakışını özetler nitelikteydi ve kısa sürede binlerce paylaşım aldı.
İsmail Ergüneş'in kariyeri de bu atamanın tartışılmasına neden olan ayrı bir boyut. Ergüneş, AKP'nin 2006 yılında gerçekleştirilen Gaziosmanpaşa İlçe Kongresi sonrasında İlçe Seçim İşleri Başkanı olarak siyasete aktif katılım göstermeye başladı. 2007 genel seçimlerinde Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanlığı görevini üstlenen isim, parti teşkilatındaki başarılı çalışmalarıyla dikkatleri üzerine çekti. Siyasi yükselişi hız kesmeden devam eden Ergüneş, 2014 yerel seçimlerinde Gaziosmanpaşa Belediye Başkan aday adayı olmak için ilçe başkanlığı görevinden istifa etti. Bu adaylık süreci sonuçlanmasa da partideki etkinliğini korudu ve İstanbul İl Başkanlığı Teşkilat Komisyonu Üyeliği'ne getirildi.
Kamuoyunun dikkatini çeken bir diğer nokta ise Ergüneş'in son yıllardaki kurumlar arası geçişkenliği. 2017 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nda başkan müşaviri olarak kamu görevine başladı. Bu görevde yaklaşık dört yıl kalan Ergüneş, 2021'de ise 66. Hükümet döneminde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bakan Yardımcısı olarak atandı. Bakanlık görevi süresinde çeşitli pozisyonlarda yer alan Ergüneş, daha sonra HSK adaylığı gündeme geldi. Bu geçişler, muhalefet tarafından sık sık "parti devleti" eleştirilerine konu olurken, iktidar kanadı ise liyakat ve tecrübe vurgusu yaptı.
Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı görevini yürüten Fatih Aydemir'in istifası sonrası boşalan koltuğa Ergüneş'in getirilmesi, parti içindeki dengeleri de gözler önüne serdi. AKP İstanbul İl Başkanlığı, atama kararını resmi açıklamayla duyururken görevi devreden Aydemir'e teşekkür ederken Ergüneş'e yeni görevinde başarılar diledi. Açıklamada "Görev devri gerçekleşti" ifadesi kullanıldı ancak bu cümle muhalefet tarafından yetersiz bulundu. Çünkü Ergüneş'in son görevi bakan yardımcılığıydı ve bu düzeyden ilçe başkanlığına geçiş, parti içindeki hiyerarşik yapının nasıl işlediğini sorgulatacak türden bir gelişmeydi.
Medyaya yansıyan haberlerde Ergüneş'in 2006'dan beri partiyle iç içe olduğu vurgulanıyor. Gerçekten de Ergüneş, AKP'nin kuruluş dönemlerinden itibaren siyasetin içinde olan bir isim. 2007 seçimlerindeki aktif rolü, 2014 aday adaylığı, ardından il ve kurumsal görevlerdeki yükselişi, onun partinin sadık ve deneyimli bir neferi olduğunu gösteriyor. Ancak bu sadakat ve deneyim, HSK gibi tarafsızlığın ön planda olması gereken bir kurum adaylığı sonrası ilçe başkanlığına atanmasıyla birlikte eleştirilerin hedefi haline geldi. "Parti devleti bu mudur?" sorusunu gündeme getiren Yeniçağ Gazetesi yazıları, bu atamanın Türkiye'deki demokrasinin kalitesi hakkında soru işaretleri uyandırdığını savundu.
Odatv'nin haberinde yer alan detaylar da dikkat çekici. Ergüneş'in iki hafta önce HSK üyesi adayı olarak TBMM genel kurulunda oylamaya girdiği ancak seçilemediği belirtilirken, bu sürenin ne kadar kısa olduğu altı çiziliyor. Gaziosmanpaşa'nın İstanbul'un seçmen sayısı yüksek ilçelerinden biri olduğu düşünüldüğünde, bu kritik göreve HSK adayı olmuş bir ismin getirilmesinin tesadüf olmadığı yorumları yapılıyor. Siyasi analistler, bu hareketin hem Ergüneş'in ödüllendirilmesi hem de ilçedaki parti teşkilatının güçlü bir figürle desteklenmesi anlamına geldiğini düşünüyor.
Konuya dair başka detaylar da var. Ergüneş'in HSK seçiminde 22 oy aldığı, rakipleri arasında yer alan Havvanur Yurtseven ve Mustafa Naim Yağcı'nın ise daha fazla oy toplayarak kurul üyeliğini kazandığı belirtiliyor. Bu sayısal veri, Ergüneş'in Meclis'teki desteğinin yeterli olmadığını gösteriyor. Ancak partinin bu durumu bir kenara bırakıp onu hemen bir başka kritik göreve ataması, siyasi kariyer yönetiminin nasıl şekillendiği sorusunu akıllara getiriyor. Özellikle Gaziosmanpaşa gibi büyük bir ilçede seçim çalışmalarının önümüzdeki dönemdeki önemi düşünüldüğünde, bu atamanın stratejik bir hamle olduğu yorumları yapılıyor.
T24 ve Cumhuriyet gibi haber kaynakları da atamayı "tepki çeken karar" olarak nitelendiriyor. Gaziosmanpaşa'nın demografik yapısı ve seçmen profili göz önünde bulundurulduğunda, ilçe başkanlığının ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor. Ergüneş'in bu göreve getirilmesi, partinin 2028 seçimlerine yönelik hazırlıklarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Zira Ergüneş, seçim koordinasyonu konusunda deneyimli bir isim ve partinin İstanbul'daki yapılanmasında önemli rol oynuyor.
Kullanıcıların sosyal medyada yaptığı yorumlara bakıldığında, atamanın hızı ve zamanlaması en çok tartışılan konuların başında geliyor. "HSK olmadı, AKP ilçe başkanı oldu" şeklindeki başlıklar, olayı özetleyen ve eleştiren bir ton taşıyor. Bazı kullanıcılar, bu durumun Türkiye'deki kurumlar arası geçişkenliğin ve partizanlığın bir göstergesi olduğunu savunurken, diğerleri ise Ergüneş'in liyakatine vurgu yapıyor. Ancak muhalefetin genel kanısı, bu tür atamaların demokrasinin ruhuna aykırı olduğu yönünde.
İsmail Ergüneş'in kişisel Twitter hesabındaki paylaşımları da merak konusu. Hesabında "66. Hükümet Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı (Önceki Dönem)" ibaresini taşıyan Ergüneş, yakın zamanda bu unvanı güncelleyip ilçe başkanlığı rolünü ekleyecek gibi görünüyor. Sosyal medyadaki takipçileri arasında yeni göreviyle ilgili tebrik mesajları yayılırken, bazı eleştirel yorumlar da dikkat çekiyor. Ancak Ergüneş'in şu ana kadar atamaya dair resmi bir açıklama yapmaması, sessizliğini koruduğu anlamına geliyor.
Atamanın hukuki boyutu da tartışılıyor. HSK adaylığı için gerekli şartları taşıyan bir ismin, bu sürecin hemen ardından parti yönetiminde üst düzey bir göreve getirilmesinin, yargı bağımsızlığı tartışmalarıyla birleştiğinde nasıl bir algı yarattığı uzmanlar tarafından analiz ediliyor. Anayasa hukukçuları, bu durumun HSK'nın tarafsızlığına dair endişeleri artırabileceğini belirtirken, siyasi bilimciler ise Türkiye'deki partiler devleti ilişkisinin güncel bir örneği olarak görüyor. Özellikle son yıllarda sıkça gündeme gelen "yargıyı siyasetleştirme" eleştirileri, Ergüneş'in kariyeri üzerinden yeniden gündeme taşınıyor.
Gaziosmanpaşa'daki parti tabanından gelen reaksiyonlar ise karışık. Bazı parti üyeleri, deneyimli bir ismin ilçeye dönüşünü olumlu karşılarken, diğerleri ise bu kadar hızlı bir atamanın teşkilat içindeki kariyer planlamasını sekteye uğratabileceğini düşünüyor. Özellikle uzun yıllar ilçe teşkilatında çalışmış, başkanlık için adı geçen isimlerin bu karar karşısında nasıl hissettiği merak konusu. Ancak AKP İstanbul İl Başkanlığı'nın kararını net bir şekilde açıklaması, bu konudaki tartışmaları bir nebze olsun dindirdi.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Ergüneş'in kariyerindeki diğer detaylar da gün ışığına çıkmaya devam ediyor. 2006'dan bu yana AKP'nin çeşitli kademelerinde görev alan ismin, sadece siyasette değil, bürokraside de önemli roller üstlendiği ortada. TMSF'deki başkan müşavirliği görevi, ekonomik alandaki yetkinliğini gösterirken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndaki tecrübesi sosyal politika alanındaki bilgisini ortaya koyuyor. Bu çok yönlü profil, onun hem siyasi hem de idari alanda tercih edilmesinde etkili olmuş görünüyor.
Öte yandan, Ergüneş'in 2014'teki belediye başkan aday adaylığı süreci de ilginç detaylar barındırıyor. O dönemde ilçe başkanlığından istifa edip aday adayı olması, siyasi risk alma cesaretini gösteriyor. Bu hamle başarısız olsa da partinin merkezindeki gücünü kaybetmemesi, sadakat ve çalışkanlığının takdir edildiğini gösteriyor. Şimdi yine aynı ilçeye dönüş yapması, tam da Türkiye siyasetindeki "dönen dolap" metaforunu hatırlatıyor.
Haberin detaylarına indiğimizde, HSK seçimindeki oy dağılımının da önemi ortaya çıkıyor. Ergüneş'in aldığı 22 oy, onun Meclis'teki tabanının sınırlı olduğunu gösteriyor. Ancak partinin bu duruma rağmen onu ödüllendirme yoluna gitmesi, belki de farklı bir mesaj veriyor: HSK'daki başarısızlık, siyasi kariyerin sonu değil, yeni bir başlangıcın habercisi olabilir. Bu yaklaşım, parti içinde motivasyon açısından da önemli bir sinyal olarak yorumlanıyor.
Sonuç olarak, İsmail Ergüneş'in HSK adaylığından AKP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı'na uzanan yolculuğu, Türkiye siyasetinin dinamiklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu hızlı geçiş, muhalefetin "parti devleti" eleştirilerini güçlendirirken, iktidar kanadı için liyakat ve tecrübenin ödüllendirilmesi olarak görülüyor. Gaziosmanpaşa gibi stratejik bir ilçenin yönetimi artık Ergüneş'in ellerinde ve önümüzdeki dönemdeki performansı, bu atamanın ne kadar doğru olduğunun cevabını verecek gibi görünüyor. Siyasi kulislerde bu konunun uzun süre konuşulacağı ve Ergüneş'in adının daha sık duyulacağı kesin.
