CHP'nin kalbi İstanbul İl Başkanlığı'nda yaşanan son gelişmeler, siyaset arenasındaki dengeleri altüst etmeye devam ediyor. Uzun yıllardır partinin önemli figürlerinden biri olarak bilinen Gürsel Tekin, beklenmedik bir mahkeme kararıyla karşı karşıya kaldı. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin aldığı tedbir kararı, mevcut il başkanı Özgür Çelik ve yönetimini görevden alarak, yerine kayyum olarak Tekin'i atadı. Bu atama, partide adeta bir deprem etkisi yarattı, çünkü Tekin'in geçmişteki eleştirileri ve parti içi dinamiklerdeki rolü zaten tartışmalı bir konumdaydı. Parti tabanı, bu kararın arkasında yatan siyasi hesaplaşmaları sorgulamaya başladı, zira CHP'nin içindeki çatlaklar giderek derinleşiyor gibi görünüyordu.

Özellikle son dönemde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in liderliğinde partide bir yenilenme rüzgarı eserken, bu tür müdahaleler soru işaretlerini çoğaltıyor. Özel, göreve geldikten sonra parti disiplinini sıkı tutma konusunda net mesajlar vermişti, ancak bu olayla birlikte eski ve yeni nesil arasındaki gerilimler su yüzüne çıktı. Tekin'in ataması, bazı kesimler tarafından "yargı eliyle müdahale" olarak nitelendirilirken, diğerleri bunu parti içi demokrasinin bir testi olarak görüyor. Hatırlanacağı üzere, CHP'nin 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nin iptali için açılan dava, bu süreci tetiklemişti. Kongre sırasında yaşanan usulsüzlük iddiaları, mahkemeye taşınmış ve sonuçta mevcut yönetimin görevden alınmasıyla sonuçlanmıştı. Bu durum, partinin İstanbul gibi kritik bir kentteki organizasyonunu doğrudan etkileyecek nitelikte, çünkü yerel seçimler yaklaşırken güçlü bir yapıya ihtiyaç duyuluyor.

Gürsel Tekin'in siyasi yolculuğu, bu olayla yeni bir dönemece giriyor. Yıllarca CHP'nin İstanbul teşkilatlarında aktif rol alan Tekin, milletvekilliği dönemlerinde de partinin önemli kararlarında söz sahibi olmuştu. Ancak son yıllarda parti yönetimiyle yaşadığı anlaşmazlıklar, onu daha eleştirel bir konuma sürüklemişti. Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık döneminde yakın çalıştığı bilinen Tekin, Kılıçdaroğlu'nun ayrılışından sonra Özgür Özel'in ekibinde kendine yer bulamamıştı. Bu atama kararıyla birlikte, Tekin'in "görevimin başındayım" diyerek kamuoyuna seslenmesi, partideki muhalif sesleri canlandırdı. Tekin, binaya gitmeden de çalışabileceğini belirterek, kararlılığını göstermiş oldu, ancak bu açıklama parti merkezinde soğuk duş etkisi yarattı.

Öte yandan, Özgür Özel'in tepkisi de sert oldu. Özel, kararın ardından yaptığı açıklamada, Tekin'in partiye girişini engelleyeceklerini ve ihraç sürecini başlattıklarını duyurdu. "Binaya giremez, mutlaka gireceğiz" şeklinde başlayan bir tartışma, parti içinde kutuplaşmayı artırdı. Özel, siyasi partiler kanununun 21. maddesine atıfta bulunarak, hukuki zeminde mücadele edeceklerini vurguladı. Bu sözler, CHP'nin direniş ruhunu yansıtıyor gibi görünse de, arka planda daha büyük bir hesaplaşmanın sinyallerini veriyor. Parti yöneticileri, bu kararın AKP ve Erdoğan'ın yargı üzerindeki etkisinden kaynaklandığını iddia ederken, muhalifler ise iç temizlik fırsatı olarak görüyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun sessizliği ise dikkat çekici. Eski genel başkan, CHP'nin zor dönemlerinde her zaman uzlaştırıcı bir rol üstlenmişti, ancak bu krizde henüz net bir açıklama yapmadı. Kılıçdaroğlu'nun geçmişte Tekin'le yakın çalıştığı biliniyor, bu da onun müdahalesinin krizin seyrini değiştirebileceğini düşündürüyor. Parti içi kaynaklar, Kılıçdaroğlu'nun Özel'le görüşerek orta yolu bulmaya çalışabileceğini söylüyor, ancak bu spekülasyonlar gerilimi daha da artırıyor. CHP'nin cephe gerisinde yaşanan bu operasyon, sadece İstanbul'la sınırlı kalmayabilir; ulusal çapta bir siyasi dalgalanmaya yol açabilir.

Tüm bu gelişmeler, CHP'nin geleceğini belirsiz kılıyor. Tekin'in ataması, partinin demokratik yapısına darbe olarak algılanırken, Özel'in ihraç hamlesi disiplin vurgusunu güçlendiriyor. Ancak asıl soru, bu krizin nasıl çözüleceği. Tekin, savunma için 15 gün süre talep ederken, henüz tebligat almadığını belirterek zaman kazanıyor. Parti tabanı, bu süreçte liderlerin tutumunu yakından izliyor, çünkü İstanbul'un kaybı, genel seçimlerde büyük bir yara açabilir.

Tandoğan'da Demokrasi Fırtınası: CHP'nin Tarihi Gövdelerini Gösterisi Ülkeyi Sarsıyor!
Tandoğan'da Demokrasi Fırtınası: CHP'nin Tarihi Gövdelerini Gösterisi Ülkeyi Sarsıyor!
İçeriği Görüntüle

Ve işte kritik nokta: Gürsel Tekin, ihraç kararının hemen ardından sürpriz bir adım attı. Tekin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan randevu talep edeceğini açıkladı. Bu hamle, partideki krizi diyalog yoluyla çözme girişimi olarak görülüyor. Tekin, "En kısa süre içerisinde randevu talep edeceğim. Görüşürüm tabii ki, niye görüşmeyeyim, benim genel başkanım. Kemal Bey’le de Ankara’ya gittiğimde randevu talep edeceğim, görüşeceğim" diyerek niyetini belli etti. Bu görüşmeler, CHP'deki bölünmeyi onarabilir mi yoksa yeni fırtınalara mı yol açar, zaman gösterecek. Tekin'in bu adımı, parti içi barışı sağlama potansiyeli taşıyor, ancak Özel'in sert tutumu karşısında nasıl bir sonuç vereceği merak konusu.