Türkiye'nin askeri havacılığında kara bir sayfa daha açıldı: Azerbaycan'dan kalkan ve ülkeye dönmek üzereyken Gürcistan topraklarında düşen C-130 kargo uçağındaki 20 personelin şehit olduğu haberi, ulusu yasa boğdu. Milli Savunma Bakanlığı (MSB), sosyal medya hesaplarından yaptığı resmi açıklamayla, uçakta uçuş ekibi dahil toplam 20 personelin bulunduğunu duyurdu. Bu trajik olay, sadece Türk Silahlı Kuvvetleri'ni değil, tüm bölgeyi etkileyen bir felaket olarak tarihe geçti. Düşen uçağın enkazına ulaşılmış olsa da, arama kurtarma çalışmaları hâlâ devam ediyor ve her geçen dakika yürekleri ağza getiriyor. Peki, bu kaza nasıl oldu, C-130'un geçmişi ne ve uluslararası arenada nasıl yankı buldu? Gelin, bu yürek burkan olayın tüm detaylarını adım adım ele alalım, çünkü bu sadece bir kaza değil, vatan görevi başındaki kahramanların son uçuşu.
Olay, 11 Kasım 2025 öğleden sonra saatlerinde yaşandı. Türk Hava Kuvvetleri'ne ait C-130E tipi askeri kargo uçağı, Azerbaycan'ın Gence şehrinden havalanarak rutin bir görev dönüşü için Türkiye'ye doğru yola çıkmıştı. Uçak, Kafkasya semalarında süzülürken, Azerbaycan-Gürcistan sınır hattında ani bir şekilde irtifa kaybetti ve Gürcistan topraklarına çakıldı. MSB'nin ilk açıklamasında, "Azerbaycan’dan ülkemize gelmek üzere havalanan bir C130 kargo uçağımız Gürcistan’da düşmüştür. Arama kurtarma çalışmalarına Gürcistan makamları ile koordineli olarak başlanmıştır" denildi. Kısa süre sonra gelen güncellemede ise acı gerçek ortaya çıktı: "Düşen uçağımızda uçuş ekibi ile birlikte 20 personelimiz bulunuyordu." Bu 20 yiğit asker, vatan savunmasının sessiz kahramanları olarak anılıyor; aralarında pilotlar, yükçüler ve bakım personeli bulunuyordu. Henüz resmi bir açıklama yapılmasa da, enkazın dağılmış hali ve kaza kırım raporlarının ilk bulguları, tüm personelin şehit düştüğünü işaret ediyor – bir ulusun gözyaşları, bu sınır hattında akıyor.
C-130 Hercules, Türk Hava Kuvvetleri'nin belkemiği olan efsanevi bir uçak tipi. 1950'lerden beri hizmet veren bu dört motorlu nakliye devi, dünyanın en güvenilir askeri uçaklarından biri olarak biliniyor. Türkiye, filosunda 19 adet C-130 bulunduruyor ve bunlar, lojistik operasyonlardan insani yardımlara kadar her alanda kullanılıyor. Ancak, bu modelin geçmişi kazalarla da dolu: 1980'lerde Yunanistan'da bir C-130 düşmüş, 1990'larda ABD'de benzer trajediler yaşanmıştı. Son yıllarda ise, iklim değişikliğinin tetiklediği şiddetli hava koşulları ve teknik arızalar, bu uçakları daha da riskli hale getirdi. 2025'in ilk dokuz ayında, küresel çapta 12 askeri uçak kazası rapor edildi ve bunlardan 7'si C-130 benzeri nakliye modellerdeydi. Uzmanlar, bu kazanın muhtemel nedenleri arasında hava durumu, navigasyon hatası veya mekanik arıza olduğunu söylüyor – zira Gürcistan'ın dağlık arazisi, özellikle sonbahar fırtınalarında ölümcül bir tuzak olabiliyor. MSB, kaza kırım ekibini hemen devreye soktu; Türk uzmanlar, enkaz sahasına intikal ederken, radar verileri de inceleniyor.
Arama kurtarma operasyonu, tam bir uluslararası dayanışma örneği. Gürcistan İçişleri Bakanı Gela Geladze, enkaza saat 17.00 civarında ulaşarak çalışmaları bizzat yönetti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "Gürcistan İçişleri Bakanı Sayın Gela Geladze ile düzenli olarak görüşmeye devam ediyorum. Sayın Bakan C130 askeri kargo uçağımızın enkazına saat 17.00 civarında ulaşmış ve arama kurtarma çalışmalarına devam etmektedir. Şehitlerimize Allahtan rahmet, Milletimize, ailelerine başsağlığı dilerim" diye konuştu. Operasyona, Azerbaycanlı ekipler de destek veriyor; zira uçak Gence'den kalkmıştı ve sınır hattı hassas bir bölge. Hürriyet gazetesinin haberine göre, Türk kaza kırım ekibiyle birlikte AKINCI TİHA (İnsansız Hava Aracı) de Gürcistan'a gönderildi – bu, enkaz sahasını havadan taramak ve olası hayatta kalanları tespit etmek için kritik bir adım. Saatler ilerledikçe, enkazdan gelen ilk görüntüler yürekleri dağladı: Dağlık bir vadide paramparça olmuş uçak gövdesi, etrafa saçılmış ekipmanlar ve sessiz bir yas. Kurtarma ekipleri, zorlu araziye rağmen cesetleri toplamak ve DNA örnekleri almak için gece boyu çalıştı; zira kimlik tespiti, ailelere en hızlı şekilde ulaştırılmak isteniyor.
Bu trajedi, sadece Türkiye'yi değil, komşu ülkeleri de sarstı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk tepkiyi hızlıca verdi: "Askeri uçağımızın Azerbaycan-Gürcistan sınırında düştüğünü üzüntüye öğrendim. İnşallah bu kazadan en az badire ile çıkarız." Bu sözler, Ankara'da yas ilanını tetikledi; camilerde okunan hatimler, sokaklardaki Türk bayrakları yarım bayrakla dalgalanıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise, kardeş ülke vurgusuyla taziye mesajı yayınladı: "Gence'den kalkan ve Türkiye Kara Hava Kuvvetlerine ait askeri kargo uçağının Gürcistan topraklarında kaza yapması sonucu askerlerin hayatını kaybetmesi haberi bizi derinden üzdü. Bu zor zamanlarda acınızı paylaşıyor, yaşanan trajedi nedeniyle size, hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına, kardeş Türkiye halkına kendi adımdan ve Azerbaycan halkı adına derin üzüntülerimi sunuyorum. Allah rahmet eylesin." Bu mesaj, Bakü'de anma törenlerini başlattı; Azerbaycanlı yetkililer, Gence Havalimanı'nda bir dakikalık saygı duruşu düzenledi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, "Azerbaycan’dan ülkemize dönüş yolunda düşen askeri kargo uçağımıza ilişkin yürütülen arama kurtarma çalışmalarını, Gürcistan makamlarıyla birlikte yakından takip ediyoruz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun." diyerek, diplomatik koordinasyonu vurguladı.
Sosyal medyada ise yas ve spekülasyonlar iç içe. X platformunda (eski Twitter), #C130Kaza ve #ŞehitlerimizeRahmet etiketleri trending oldu; binlerce kullanıcı, "Başımız sağ olsun, vatan sağ olsun" paylaşımları yaptı. Savunma Günlüğü hesabından gelen bir paylaşım, radar verilerini analiz ederek uçağın güzergahını haritaladı: Gence kalkışından sonra doğu rotasında ilerlerken, ani bir sapma ve sinyal kaybı. Bazı kullanıcılar, "gürcistan’da düşen uçağın kaza olma ihtimali çok az.. c130 üç parça olmuş.. sabotaj veya yanlışlıkla vurulma ihtimalleri masada.." diye speküle ederken, resmi kaynaklar bunu yalanladı. CHP Milletvekili Gürsel Erol, "Azerbaycan’dan görev dönüşüne çıkan C130 tipi askerî uçağımızın Gürcistan’da kaza yapması haberi hepimizi derinden yaraladı. Vatan görevi başında hayatını kaybeden kahramanlarımıza sonsuz rahmet diliyorum." diyerek muhalefetin de yasını paylaştığını gösterdi. Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği bile taziye mesajı yayınladı, bu da olayın bölgesel boyutunu ortaya koydu. Halkın tepkisi, acının ötesinde bir gurur dalgası: 20 asker, Azerbaycan'daki ortak tatbikat sonrası dönüyordu ve bu, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin simgesi haline geldi.
Bu kaza, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin lojistik gücünü bir kez daha test ediyor. C-130 filosu, 2025'te 1500 saatten fazla uçuş yaptı; Suriye'den Libya'ya uzanan operasyonlarda kilit rol oynadı. Ancak, yaşlanan uçaklar sorunu gündemde: Savunma Sanayii Başkanlığı, yerli ANKA-3 nakliye uçağını 2027'ye yetiştirmeyi planlıyor, ama bu kayıplar aceleyi artırıyor. Uzmanlara göre, kaza raporu haftalar sürecek; kara kutu verileri, hava trafik kayıtları ve enkaz parçaları incelenecek. Gürcistan'ın dağlık coğrafyası, kurtarma ekiplerini zorluyor – sisli hava ve 1500 metre rakım, helikopterleri bile engelliyor. Yine de, umut ışığı var: İlk raporlarda, bazı ekipmanların sağlam kaldığı belirtiliyor, ki bu DNA eşleştirmesini hızlandırabilir.
Uluslararası basında da yankı bulan bu olay, BBC ve DW gibi mecralarda manşet oldu. BBC Türkçe, "Türkiye'ye dönen bir C-130 askeri kargo uçağı Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştü. Milli Savunma Bakanlığı uçakta mürettebat dahil 20..." diye başlayarak, olayın jeopolitik yansımalarını tartıştı. Euronews ise, "Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan son açıklamada, TSK'ya ait kargo uçağında uçuş ekibi ile beraber 20 personel olduğu bildirildi." vurgusuyla, NATO müttefiki Türkiye'nin dayanıklılığını öne çıkardı. Bu taziyeler, Türkiye'nin Kafkasya'daki ittifaklarını pekiştiriyor; zira Azerbaycan'la Karabağ zaferi sonrası bağlar zirvede.
Peki, bu acının ardından ne olacak? MSB, ailelere psikolojik destek ekipleri gönderdi; cenazeler, İstanbul ve Ankara'da toprağa verilecek. Vatan görevi başındaki bu 20 yiğit, madalyalarıyla uğurlanacak – bir ulusun gözyaşları, onların hatırasını yaşatacak. Benzer kazalar, ordunun eğitim protokollerini gözden geçirmesini sağlayabilir; simülatör uçuşları artacak, bakım periyotları kısalacak. Halk, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" diye haykırırken, bu kaza bir kez daha hatırlatıyor: Gökyüzü, kahramanlarla dolu ama kırılgan. Sizce bu felaket, savunma stratejilerini nasıl değiştirecek? Acımız büyük, ama birliğimiz daim. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifa, milletimize sabır dileriz. Bu gece, dualarımız onlar için – çünkü onlar, bizim için uçtu.




