Bilim Dergisi Science’da yayınlanan yeni bir araştırma, su tüketimine dair yaygın önerilerin geçerliliğini yitirdiğini ortaya koydu. 23 farklı ülkeden 5.600 kişi üzerinde yürütülen araştırma, günlük sıvı ihtiyacının kişisel koşullara göre değişiklik gösterdiğini kanıtladı. Uzmanlar, su ihtiyacının sabit bir oranı olmadığını, yaş, kilo, yaşam tarzı, iklim koşulları ve fiziksel aktivite düzeyi gibi pek çok değişken faktöre bağlı olduğunu belirtiyor. Örneğin, sıcak havalarda ağır işlerde çalışan bir kişi, serin ortamda çalışan birine göre daha fazla su tüketmelidir.

Araştırmalar, su tüketmenin en güvenilir işaretinin susama hissi olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, kişinin susuzluk hissetmediği halde kendini zorlayarak su içmesini doğru bulmuyor. Vücudun verdiği doğal sinyallerin takip edilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, ağızda kuruluk, açıklanamayan yorgunluk hissi ve koyu renkli idrar gibi belirtilerin, vücudun su ihtiyacına işaret edebileceğini söylüyor.

Kovid-19'da Yeni Rekor: İki Yıldan Fazla Savaşıp Virüsü Vücuttan Atamadı!
Kovid-19'da Yeni Rekor: İki Yıldan Fazla Savaşıp Virüsü Vücuttan Atamadı!
İçeriği Görüntüle

Düzenli olarak egzersiz yapan kişilere de özel uyarılar yapılıyor. Uzmanlar, bu kişilerin daha fazla sıvıya ihtiyaç duyduğunu, ancak sadece su tüketmenin değil, elektrolit dengesi açısından sodyum, potasyum ve magnezyum gibi minerallerin de önem taşıdığını belirtiyor. Su ihtiyacının kişisel olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, herkesin kendi vücut sinyallerini dinlemesi ve buna göre hareket etmesi gerektiğini ifade ediyor.

Sonuç olarak, günlük su tüketimi konusunda katı kurallar yerine, vücudun ihtiyaçlarına kulak vermek ve kişisel koşullara göre hareket etmek daha sağlıklı bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, su içmeyi zorlamak yerine, vücudun doğal sinyallerini takip etmenin ve gerektiğinde sıvı alımını artırmanın daha doğru olduğunu vurguluyor. Bu sayede, herkes kendi ihtiyaçlarına uygun bir şekilde sıvı dengesini sağlayabilir.