Değerli metaller piyasası son dönemde oldukça hareketli bir seyir izliyor. Özellikle güvenli liman olarak görülen varlıklara olan ilgi, küresel belirsizliklerle birlikte artmaya devam ediyor. Bu ortamda, yatırımcıların tercih ettiği seçeneklerden biri olan gümüş, dikkat çekici fiyat hareketleriyle gündemde kalmayı başarıyor.
Gümüşün ons fiyatı, yılın başında 29 dolar seviyelerindeyken, yıl sonuna yaklaşırken yüzde 158 gibi çarpıcı bir artış göstererek 74,91 dolar bandına ulaştı. Ancak pazartesi günü tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 85,87 dolara tırmandıktan sonra agresif kar realizasyonları devreye girdi ve fiyatlarda sert bir geri çekilme yaşandı.
Son 5 yılın en sert dalgalanmalarından biri olarak kaydedilen bu hareket, kısa vadeli pozisyon alan yatırımcıları zor durumda bıraktı. Özellikle zirve seviyelerinden giriş yapanlar, yoğun satış baskısıyla büyük kayıplar yaşadı. Önceki seansta yüzde 7'yi aşan düşüşün ardından gümüş, 73,50 dolar civarında dengelenmeye çalıştı.
Bu gerilemenin arkasında, Chicago Mercantile Exchange'in (CME) gümüş vadeli işlemlerine yönelik teminat gerekliliklerini artırma kararı yatıyor. Bu adım, kaldıraçlı pozisyonlarda tasfiyeleri tetikleyerek satış dalgasını hızlandırdı. Analistler, düşüşün zayıf talepten değil, pozisyon kapatmalarından kaynaklandığını belirtiyor.
Kısa vadeli dalgalanmalara rağmen, gümüşün temel dinamikleri güçlü görünümünü koruyor. Yapısal arz sıkıntıları ve sanayi talebinin gücü, fiyatları destekleyen önemli unsurlar arasında. Özellikle güneş enerjisi panelleri, elektronik cihazlar ve veri merkezi yatırımlarından gelen talep, gümüşün vazgeçilmezliğini artırıyor.
Çin'deki spekülatif ilgi de piyasayı canlandıran faktörlerden biri. Şanghay Vadeli İşlemleri Borsası'nda gümüş primleri tarihi zirvelere çıkarken, bu durum yerel talebin yoğunluğuna işaret ediyor. Yüksek primler, geçmişte Londra ve New York'ta görülen stok sıkışıklıklarını hatırlatarak küresel arz zincirinde baskı yaratıyor.
Jeopolitik riskler, gümüşe olan ilgiyi canlı tutan bir başka etken. Ukrayna-Rusya savaşıyla ilgili belirsizlikler sürerken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ikametgahına yönelik iddia edilen saldırı girişimleri gerilimi tazeledi. Orta Doğu'da ise Suudi Arabistan'ın Yemen'e hava saldırıları ve İran'ın sert söylemleri, bölgesel risk algısını yükseltti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, İran'ın nükleer programını yeniden başlatması halinde saldırı tehdidi içeren açıklamaları da küresel tedirginliği artırdı. Bu tür gelişmeler, yatırımcıları güvenli liman varlıklarına yöneltiyor ve gümüş talebini destekliyor.
Gümüş, altının ardından değerli metallerde en çok kazandıran seçeneklerden biri olmayı sürdürüyor. Yıl genelinde gösterdiği yüzde 158'lik performans, uzun vadeli yatırımcılar için hala cazip bir tablo çiziyor. Ancak kısa vadeli spekülatif hareketler, volatiliteyi artırarak riskleri ön plana çıkarıyor.
Piyasadaki olumlu beklentiler, sanayi kullanımının artması ve arz kısıtlarıyla besleniyor. Güneş enerjisi sektöründeki büyüme, gümüş talebini yapısal olarak güçlendirirken, elektronik ve yeşil teknoloji yatırımları da benzer etki yaratıyor.
Kar realizasyonlarının ardından fiyatların dengelenme çabası, piyasanın olgunlaştığını gösteriyor. Yatırımcılar, teminat artışlarının yarattığı tasfiye dalgasının geçici olduğunu düşünerek pozisyonlarını gözden geçiriyor.
Jeopolitik cephedeki gelişmeler yakından izlenmeye devam ediyor. Savaş ve gerilim haberleri, güvenli liman talebini anlık olarak etkileyebiliyor. Bu dinamikler, gümüş fiyatlarının önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceğinde belirleyici rol oynayacak.
Sonuç olarak, 2025 yılında gümüş piyasası hem fırsatlar hem de risklerle dolu bir görünüm sergiliyor. Tarihi zirve sonrası yaşanan sert düşüş, treni kaçıran veya yanlış zamanda giren yatırımcıları üzdü. Ancak temel faktörlerin gücü, orta ve uzun vadede olumlu bir seyir beklentisini koruyor. Piyasa katılımcıları, dalgalanmalara hazırlıklı olarak hareket etmeyi sürdürüyor.