Finans dünyasının en büyüleyici dansı, her zaman belirsizlikle başlar. Paranın kralı tahtını korurken, yatırımcılar ekran başında nefeslerini tutar; bir haberle servetler doğar, bir sinyalle erir. Altın, bu oyunun en sinsi oyuncusu: Yıllardır "güvenli liman" diye anılan sarı metal, son aylarda adeta bir roket gibi fırladı. Ons başına fiyatlar, eskiden hayal bile edilemeyen zirvelere koşarken, gram bazında Türk lirası cinsinden değerler de çıldırmış gibi. Peki, bu yükseliş bir balon mu, yoksa yeni bir çağın habercisi mi? Milyonlarca aile, yastık altındaki altınlarını tartarken, Wall Street'ten İstanbul Kapalı Çarşı'sına kadar herkes aynı soruyu fısıldıyor: Bu ateş, ne zaman sönecek? Yoksa hiç sönmeyecek mi? Heyecan dorukta, çünkü cevaplar, sadece rakamlarla değil, dünyanın gizli akıntılarıyla örülü.

Asıl patlama, sabahın erken saatlerinde başladı. Ons altın, 4 bin 40 dolarlık kritik eşiği aşar aşmaz, bir domino etkisiyle gram altına sıçradı. Resmi verilere göre gram altın, 5 bin 416 liraya zıplayarak tüm zamanların rekorunu tazeledi. Ama Kapalı Çarşı'da işler daha da vahşi: Alış fiyatı 5 bin 913 liraya dayandı, resmi rakamlarla arasındaki uçurum tam 500 lira! Çeyrek altın mı? O da durur mu; açılıştan beri 425 lira artarak 9 bin 600 liraya fırladı. Yıl başından beri ons altın yüzde 55, gram ise yüzde 40'a yakın kabardı. Bu, sadece bir rüya değil; gerçek bir fırtına. Stratejist Rıdvan Baştürk, bu momentumu "durdurulamaz" diye nitelendiriyor. "Gram altının 7 bin lira olması ihtimal dahilinde, neden olmasın?" diyor, sesinde bir meydan okuma. Ama durun, burada durmuyor: "Bunu 7 bin lirada durduran ne? 8 bin de olabilir, 6 bin 900'de olabilir. Yukarı yönün devam edeceğini düşünüyorum, bunun 7 binle sınırlı kalmayacağını." Altın yatırımcısının sadakatini övüyor: "Altın aldığında altınına sahip çıkıyor, o yüzden yukarı potansiyel sürecek." Sert yükselişlerin ardından düşüşler gelebileceğini kabul etse de, "Sert düşüş beklemiyorum" diye ekliyor. Eskiden 20-30 dolarlık sıçramalar sınırlıyken, şimdi her şey mümkün.

Borsa İstanbul’da 5 Hisse Tedbirle Güne Başlıyor!
Borsa İstanbul’da 5 Hisse Tedbirle Güne Başlıyor!
İçeriği Görüntüle

Bu yükselişin arkasında, sadece piyasa hırsı yok; derin, karanlık nedenler yatıyor. Para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, 51 yıllık kariyerinde ilk kez yaşadığını itiraf ediyor: "1974'ten beri böyle bir şey görmüyorum." Nedenler mi? Üç dev faktör: İsrail'in Gazze'deki saldırıları, Rusya-Ukrayna savaşının bitmeyen yankıları ve merkez bankalarının aç kurt gibi altına hücum etmesi. "Bu üç neden, ons altını yukarı taşıyor" diyor Yıldırımtürk. Merkez bankaları, doları portföylerinden hafifletip altına yükleniyor; Çin, Eylül'de 11'inci ay üst üste alım yaptı. Ülkeler arası takas sistemi canlanıyor: Pakistan İran'a ürün gönderip petrol alıyor, emtialar altın gibi değerli hale geliyor. "Eğer takas yöntemi yayılırsa, ons altının 10 bin doları bile görebilir. Bu hayal değil." Yeni dünya düzeni mi? Paranın değil, emtianın gücü konuşuyor. Jeopolitik riskler zirvede: ABD'de hükümet kapanması bile piyasayı sallamadı, ama dolar endeksi 96'dan başlayıp yükseldi. Çekirdek enflasyonda artış, Fed'in faiz indirimlerini belirsiz kılıyor. Dolar/TL'de yükseliş sınırlı kalsa da, ons etkisi gramı domine ediyor. Trump'ın ticaret savaşı baskısı, jeopolitik gerilimler... Hepsi, altını güvenli limana dönüştürüyor.

Peki, bu fırtınanın geleceği ne? Uzmanlar, 7 bin TL'yi bir basamak olarak görüyor. Baştürk, elinde altın tutanlara uyarıyor: "Risklere karşı karın bir kısmını realize edin, ama bu düşüş sinyali değil." Alım için ideal zaman geçtiğini söylüyor: "Çok yükseldi, bugün alanlar zarar etse de ileride kazanır. Teknik analiz bitti, artık momentum konuşuyor." Hızlı yükselişler ardı ardına olmaz, ama "Genel resmi bozacak düşüş yok; alım fırsatları gelecek." Yıldırımtürk ise, 1974'teki gibi talebin yetişemediği bir kaos öngörüyor. Bankalar da boş durmuyor: Goldman Sachs, sene sonu ons tahminini 4 bin 300'den 4 bin 900'e çıkardı. Başkan Yardımcısı Robert Kaplan, "Altının 4 bin doları kırması uyarı işareti; tahviller değil, altın güvenli liman" diyor. "Yüzde 40'a varan yükseliş görmezden gelinemez, her gün rekor normal değil." ING, tarihi zirveyi kutlarken potansiyel diyor; Bank of America ise "düzeltme" uyarısı yapıyor – 200 haftalık ortalama yüzde 70 üstünde, nadir bir durum. Güncel verilere göre, 8 Ekim 2025 itibarıyla ons 4 bin 39,97 dolarda; gram TL bazında 5 bin 337-5 bin 338 bandında geziniyor, ama rekorlar haftalık devam ediyor.

Bu hikayenin kökleri, altın tarihinin en vahşi sayfalarına uzanıyor. 2021'de gram 480 liradan 770'e zıpladı, 2022 sonunda 1 bin 100, 2023 ortasında 1 bin 600'ü aştı. Şimdi, 2025'te 5 binleri deldi – ve durmuyor. Gelecek tahminleri ürpertici: LiteFinance, 2025 sonu için ons 4 bin 34-4 bin 36, iyimserde 4 bin 289 diyor. Uzun vadede, 2029 Ağustos'ta ons 3 bin 929, 2040-2050 arası 10-11 bin 370 dolar öngörülüyor. Türkiye'de, ons 5 bin dolara dayanırsa gram 7 bin TL'yi görür – Goldman Sachs, 2026 için parlak diyor. Merkez Bankası rezerv alımları, jeopolitik riskler, faiz karışıklığı... Hepsi destekliyor. Dolar 43 TL olursa, gram 6 bin 774'e koşar. Ama dikkat: Bu bir rüya mı, yoksa tuzak mı? Baştürk'ün dediği gibi, ardı ardına yükseliş yok; düşüşler fırsat. Yıldırımtürk'ün takas devrimi, ons'u 10 bine taşır mı? Kaplan'ın uyarısı: "İyiye işaret değil."

Heyecan burada bitmiyor; altın, sadece bir metal değil, bir kehanet. Yatırımcılar, yastık altındakileri sayarken, Wall Street'ten Ankara'ya kadar herkes nefesini tuttu. 7 bin TL, bir eşik mi yoksa yeni başlangıç mı? Jeopolitik fırtınalar diner mi, Fed faizleri ne yapacak? Merkez bankalarının altın seferi, doları tahttan indirir mi? Bu sorular, piyasayı titretiyor – ve biz, roketin son durağını beklerken, kalplerimizle bahse giriyoruz. Gram altın, 8 bini mi zorlayacak, yoksa bir düzeltmeyle mi şaşırtacak? Cevap, önümüzdeki haftalarda gizli; ama bir şey kesin: Bu yükseliş, servetlerin yeniden yazıldığı bir destan. Altın avcıları, kemerleri bağlasın – fırtına yeni başlıyor!