Gonca Vuslateri'nin sosyal medyada paylaştığı o video, sadece bir kiraz sepeti değil; Türkiye'nin artan meyve fiyatlarına karşı sessiz bir çığlık gibi patladı. Ünlü oyuncu, 8 Aralık 2025'te, yani tam da kışın ortasında yaz meyvesi kirazın astronomik fiyatına isyan ederek, hayranlarını hem güldürdü hem düşündürdü. Vuslateri'nin elinde tuttuğu kiraz poşetini göstererek yaptığı esprili yorum, kısa sürede binlerce izlenme ve paylaşım aldı. Bu paylaşım, sadece bir bireysel şikayet olmanın ötesinde, günlük hayatın ekonomik gerçeklerini mizahla yansıtan bir ayna haline geldi. Oyuncunun, Yalan Dünya dizisindeki 'Eylem' karakteri ve tiyatro-TV'deki ikonik 'Vasfiye Teyze' tiplemesiyle tanınan mizah anlayışı, burada da devreye girdi; zira kirazın fiyatı karşısında hissettiği şoku, abartılı bir cenaze metaforuyla dile getirmesi, sosyal medyada anında viral oldu. Bu olay, enflasyonun sofralara yansımasını bir kez daha gözler önüne sererken, Vuslateri'nin cesur çıkışı, pek çok vatandaşı benzer hikayelerini paylaşmaya teşvik etti. Kiraz gibi mevsim dışı bir meyvenin bu kadar pahalılaşması, tarım politikalarından ithalata kadar geniş bir tartışma zincirini tetikledi ve gündemin en komik ama en acımasız köşesine yerleşti.

Gonca Vuslateri, kariyerinin başından beri mizahı bir silah gibi kullanan bir sanatçı. 1980 doğumlu oyuncu, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunu olmasına rağmen, sahne aşkını seçerek tiyatro ve televizyona adım attı. Yalan Dünya gibi kült bir dizide 'Eylem' karakteriyle geniş kitlelere ulaşan Vuslateri, absürt komedi anlayışıyla izleyicileri kendine bağladı. Ancak asıl ününü, 'Vasfiye Teyze' tiplemesiyle kazandı; bu karakter, mahalle teyzelerinin abartılı hallerini öyle gerçekçi ve komik bir şekilde yansıtıyordu ki, sosyal medyada meme'lere ve skeçlere konu oldu. Tiyatro sahnelerinde de aktif olan Vuslateri, son yıllarda 'Çok Güzel Hareketler Bunlar' gibi programlarda da boy gösterdi. Bu paylaşımı, onun mizah repertuarına mükemmel bir ekleme oldu; zira pahalılık gibi ağır bir konuyu, hafif bir video formatıyla işleyerek, milyonlara ulaştırdı. Vuslateri'nin sosyal medya hesabı, genellikle günlük hayatından kesitler ve esprili yorumlarla dolu; ancak bu seferki, ekonomik bir manifesto gibi algılandı. Oyuncunun, kirazı eline alıp kameraya dönerek yaptığı o jest, sadece bir anlık öfke değil; yıllardır biriken tüketici frustrasyonunun patlamasıydı. Bu video, Vuslateri'yi bir kez daha "halkın sesi" konumuna taşıdı, zira sanatçılar arasında fiyatlara bu kadar dobra bir şekilde isyan eden nadir isimlerden biri.

Videoda, Vuslateri'nin elinde tuttuğu kiraz poşetini göstererek söylediği o cümle, adeta bir slogan haline geldi: *“Buna 5 bin lira ödedim. Çekirdeğini bile atamam artık. Ekilmez de bu, buna cenaze lazım.”* Bu sözler, hem güldürdü hem yürek burktu. 5 bin TL'lik bir kiraz alışverişi, Türkiye'de asgari ücretin yarısına yakın bir meblağ demek; hele ki kirazın kilogram fiyatı mevsim dışı dönemde 500-1000 TL bandına dayanmışken, bu rakam hiç de abartılı değil. Vuslateri, manavdan aldığı meyveleri tartarken yaşadığı şoku, abartılı bir yas töreni metaforuyla dile getirerek, izleyicilere "Bu kadar mı oldu?" dedirtti. Çekirdekleri bile atamama vurgusu, israfın lüks hale geldiği bir ekonomideki ironiyi yansıtıyor; ekim fikrinin bile saçma kaçması ise, tarımsal üretimdeki sorunlara dolaylı bir gönderme. Bu esprili itiraf, Vuslateri'nin mizah tarzını özetliyor: Acıyı güldürerek iyileştirmek. Video, Instagram ve Twitter gibi platformlarda saniyeler içinde yayıldı; ilk saatlerde 10 binden fazla beğeni ve yüzlerce yorum aldı. Hayranları, "Vasfiye Teyze kiraza cenaze düzenlesin" gibi esprili yanıtlarla olayı büyüttü, ancak altında yatan hüzün, herkesin ortak paydasıydı. Bu paylaşım, Vuslateri'nin sadece bir oyuncu olmadığını; toplumun nabzını tutan bir gözlemci olduğunu kanıtladı.

Fener Rum Patrikhanesi'nde Kritik Atamalar ve Jeopolitik Yansımalar
Fener Rum Patrikhanesi'nde Kritik Atamalar ve Jeopolitik Yansımalar
İçeriği Görüntüle

Türkiye'de meyve fiyatlarının bu denli yükselmesi, son yılların en büyük ekonomik yaralarından biri. 2025 Aralık ayı itibarıyla, enflasyon oranları resmi verilere göre yüzde 70'leri aşmış durumda; ancak gıda sepeti, bu ortalamanın çok üzerinde seyrediyor. Kiraz gibi ithal ağırlıklı meyveler, döviz kurlarındaki dalgalanmalardan doğrudan etkileniyor. Yazın 100-200 TL olan kilogram fiyatı, kışın depolama ve nakliye masraflarıyla katlanıyor. Vuslateri'nin manav ziyareti, sıradan bir alışverişin nasıl bir lüks haline geldiğini simgeliyor. Ülke genelinde, sebze-meyve pazarlarında benzer hikayeler çoğalıyor: Domatesin tanesi 50 TL, elmanın kilosu 150 TL'yi buluyor. Bu durum, tarım sektöründeki yapısal sorunlardan kaynaklanıyor; iklim değişikliğiyle azalan verim, artan girdi maliyetleri ve aracı zincirleri, fiyatları şişiriyor. Hükümetin son açıkladığı gıda enflasyonu önlemleri –yerel üretim teşvikleri ve pazar denetimleri– henüz meyvesini vermemiş; zira vatandaşlar, market raflarındaki etiketlere bakarken ceplerini düşünmek zorunda kalıyor. Vuslateri'nin videosu, bu gerçekliği bireysel bir hikaye üzerinden ulusallaştırdı; sosyal medyada "Kiraz cenazesi" etiketiyle başlayan kampanya, binlerce paylaşımı tetikledi. Kullanıcılar, kendi alışveriş kabuslarını paylaştı: "Bir kilo erik aldım, maaşın yarısı gitti" veya "Meyve yemeyi bıraktık, vitamin hapı alıyoruz" gibi yorumlar, olayın komik yüzünün ardındaki acıyı ortaya koydu.

Sosyal medyanın gücü, Vuslateri'nin paylaşımını bir anda gündem tahtına oturttu. Video, ilk 24 saatte 50 binden fazla izlenmeye ulaştı; Twitter'da #BuKirazaCenazeLazım etiketi, Türkiye trendlerinde ilk sıraya yükseldi. Ünlüler de sessiz kalmadı: Bazı oyuncular, "Gonca abla doğru söylüyor, meyve değil mücevher satıyorlar" diye destek verdi; komedyenler ise skeçler çekerek konuya dahil oldu. Bu viral etki, sadece eğlence sağlamadı; aynı zamanda ekonomik tartışmaları alevlendirdi. Gazeteciler ve ekonomistler, Vuslateri'nin sözlerini referans göstererek yazılar kaleme aldı: "Mizahla ifşa edilen enflasyon" başlıklı köşeler, fiyat denetimlerini gündeme taşıdı. Sosyal medya platformları, bu tür paylaşımların toplumsal farkındalık yarattığını kanıtlıyor; zira Vuslateri'nin esprisi, bireysel bir yakınmadan kolektif bir isyana dönüştü. Hayran grupları, oyuncunun hesabını "ekonomik aktivist" ilan etti; hatta bazıları, kiraz fiyatlarını protesto eden online imza kampanyaları başlattı. Bu olay, dijital çağın en etkili silahlarından birini hatırlattı: Mizahın, politikayı bile sarsma gücü.

Gonca Vuslateri'nin hayatı, bu paylaşımın arka planını anlamak için bir pencere açıyor. Sanat hayatına tiyatroyla başlayan oyuncu, 2010'larda televizyona transfer oldu ve Yalan Dünya'da 'Eylem' rolüyle patlama yaptı. Karakterin naif ama dobra hali, Vuslateri'nin kendi kişiliğini yansıtıyordu. Vasfiye Teyze ise, 2015'te bir skeçle doğdu ve anında fenomen oldu; teyzenin mahalle dedikoduları ve abartılı tepkileri, milyonları güldürdü. Vuslateri, son yıllarda sinema filmleriyle de adından söz ettirdi; ancak pandemi sonrası sosyal medyaya ağırlık verdi. Bu platform, onun için bir terapi alanı: Günlük hayatın absürtlüklerini paylaşarak, takipçileriyle bağ kuruyor. Kiraz videosu, bu bağın zirvesi; zira pahalılık, herkesin ortak derdi. Oyuncunun, manavdan dönerken çektiği o spontane kayıt, planlı bir kampanya değil; içten bir patlama. Bu samimiyet, videoyu bu kadar etkili kıldı. Vuslateri, geçmiş röportajlarında da ekonomik eşitsizliğe değinmişti: "Sanatçı olarak, halkın acısını hissetmek zorundayız" demişti. Bu paylaşım, o sözleri eyleme döktü; mizahı, bir kalkan gibi kullanarak, konuyu hafifletmeden gündeme taşıdı.

Ekonomik bağlamda, kiraz fiyatlarının 5 bin TL'ye varması, Türkiye'nin tarım politikalarının bir özeti gibi. Ülke, kiraz üretiminde dünya liderlerinden; ancak iç piyasa fiyatları, ihracat odaklı politikalarla dengelenemiyor. 2025 verilerine göre, meyve ithalatı yüzde 30 artmış; döviz baskısı, yerel ürünleri bile pahalılaştırıyor. Vuslateri'nin "ekilmez" esprisi, tohum fiyatlarının bile yükseldiğini ima ediyor; zira çiftçiler, gübre ve sulama maliyetlerinden şikayetçi. Bu durum, sofralardaki çeşitliliği azaltıyor: Aileler, meyve yerine konserve veya sentetik alternatiflere yöneliyor. Uzmanlar, Vuslateri'nin videosunu bir "fiyat şoku" örneği olarak görüyor; zira mizah, istatistiklerden daha etkili bir uyarıcı. Hükümetin Tarım Bakanlığı, son aylarda "yerel pazar" projelerini duyurdu; ancak uygulama yavaş. Bu paylaşım, baskı unsuru olabilir; sosyal medya kampanyaları, geçmişte benzer fiyat indirimlerini tetiklemişti. Vuslateri'nin etkisi, burada devreye giriyor: Bir sanatçının sesi, milyonları mobilize edebiliyor.

Viral videonun yankıları, sosyal medyayı bir forum haline getirdi. Kullanıcılar, kendi hikayelerini döktü: Bir anne, "Çocuğuma kiraz alamıyorum, üzülüyor" diye yazdı; bir emekli, "Eskiden bahçemizden toplardık, şimdi vitrinde bakıyoruz" diye iç çekti. Bu yorumlar, olayın komik yüzünü gölgeliyor; zira altında yatan, alım gücünün erimesi. Etiket, 100 binden fazla etkileşime ulaştı; influencer'lar, Vuslateri'yi etiketleyerek destekledi. Bu dalga, sadece eğlence değil; farkındalık yarattı. Gazeteler, ertesi gün manşet yaptı: "Kiraza cenaze, ekonomiye defin" gibi başlıklarla. Vuslateri, bu ilgiye sessiz kalmadı; takip eden hikayesinde, "Gülmekten başka çaremiz yok" diye yanıt verdi. Bu olgunluk, onu daha da sevdiriyor.

Gonca Vuslateri'nin mizahı, Türkiye'nin zor günlerinde bir nefes alma aracı. Kiraz cenazesi metaforu, absürtlüğüyle kalıcı olacak; belki bir skeçe, bir şarkıya dönüşür. Ancak asıl mesajı, ekonomik adaletsizliğe: Fiyatlar düşmedikçe, mizah da yetmeyecek. Vuslateri'nin çıkışı, umut verici; zira sanat, değişimin katalizörü. Bu video, kışın en tatlı isyanı olarak hafızalara kazındı – güldürürken düşündüren, düşündürürken birleştiren.