Son dönemde Filistin meselesi ve Gazze'deki gelişmeler, uluslararası gündemin en sıcak konularından biri haline geldi. Özellikle Trump Gazze planı olarak bilinen düzenlemeler, dünya genelinde yoğun tartışmalara yol açıyor ve çeşitli kesimlerden tepkiler geliyor. Gazze planı protesto eylemleri de bu bağlamda dikkat çekici bir şekilde çoğalıyor, Filistin dostlarının sesini daha güçlü duyurmasına vesile oluyor.
Asıl heyecan verici detaylar burada başlıyor: Filistin Eylem Komitesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planına karşı Beyoğlu'ndaki Tünel Meydanı'nda güçlü bir eylem düzenleyerek protesto gerçekleştirdi. Eylemde okunan basın açıklamasında, iktidarın ABD'nin Gazze'yi kontrol etme planını desteklediği vurgulanarak, "Türkiye’de iktidar, ABD’nin Gazze'yi kontrol etme planını destekliyor ve Filistin halkının iradesini ve tarihsel haklarını yok sayanlar arasında yer alıyor" denildi. Bu sert eleştiri, planın Filistin halkının haklarını ihlal ettiği yönündeki görüşleri net bir şekilde ortaya koydu.
Açıklama devamında, geçtiğimiz kasım ayında Türkiye’nin de aralarında olduğu 9 ülkenin, ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunduğu 'Trump Planı' çerçevesindeki karar tasarısını destekleyen bir açıklama yaptığı hatırlatıldı. Bu karar, Gazze’yi 2 yıl boyunca ABD yönetiminde bir sözde 'Barış Meclisi'ne devreden, Filistin direnişinin silahsızlandırılmasını ve Gazze’de egemenliğin Filistinlilere değil sömürge yönetimi niteliğinde bir uluslararası heyete verilmesini içeren bir yapı olarak nitelendirildi. Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen bu karar, uluslararası vesayet dayatması olarak eleştirilerek büyük tepki topladı.
Filistin Eylem Komitesi'nin çağrısında, Türkiye hükümetini Filistin ulusunun kendi kaderini tayin etme hakkı ve işgal devletinin soykırım suçunun hesabını vermesi doğrultusunda hareket etmeye davet edildi. Ayrıca, arabulucu değil soykırımın hamisi olan ABD’nin planına ortak olmaktan vazgeçmeye zorlamak elimizdedir ifadeleriyle, halkın bu sürece müdahil olması gerektiği vurgulandı. Dünyanın her yerinde soykırımın ve suç ortaklığının karşısında, Filistin halkının yanında sesini yükselten halklarla birlikte, Türkiye'de de Filistin dostlarının emperyalist-siyonist planın arabuluculuk kisvesi altında kabul ettirilmesine izin vermemek üzere mücadeleyi büyütmesi gerektiği belirtildi.
Trump Gazze planı, esasen Gazze'nin savaş sonrası yönetimini uluslararası bir yapıya devreden ve Filistinli aktörlerin dışlandığı bir geçiş modeli öngörüyor. Bu plan kapsamında Gazze'de uluslararası vesayet mekanizması kurulması, silahsızlandırma süreçleri ve Barış Kurulu gibi oluşumlar öne çıkıyor. Filistin Eylem Komitesi'nin Tünel Meydanı'ndaki eylemi, bu plana karşı çıkan kesimlerin kararlı duruşunu simgeliyor ve Gazze planı protesto dalgasının bir parçası olarak önem taşıyor.
Bu tür eylemler, Gazze'deki insani krizin ve siyasi gelişmelerin yakından takip edildiğini gösteriyor. Trump Gazze planı eleştirileri, özellikle Filistin halkının iradesinin yok sayıldığı ve tarihsel haklarının ihlal edildiği noktalarında yoğunlaşıyor. BM kararı çerçevesindeki destekler de tartışma konusu olurken, uluslararası toplumdaki farklı görüşler çatışmayı derinleştiriyor.
Gazze planı protesto eylemleri, sadece yerel değil küresel bir dayanışmanın parçası olarak değerlendiriliyor. Filistin Eylem Komitesi'nin açıklamaları, soykırım suç ortaklığına karşı ses yükseltme çağrısıyla sona ererken, benzer tepkilerin artması bekleniyor. Bu gelişmeler, Gazze'nin geleceğine dair belirsizlikleri ve mücadele alanlarını daha da görünür kılıyor.
Sonuç olarak, Tünel Meydanı'ndaki bu güçlü protesto, Trump Gazze planı karşısında Filistin dostlarının net tavrını ortaya koydu. Gazze planı eleştirileri ve uluslararası vesayet tartışmaları, önümüzdeki dönemde daha fazla gündeme gelecek gibi duruyor. Filistin Eylem Komitesi'nin çağrısı, dayanışmayı büyütme yönünde önemli bir adım olarak kaydedilirken, gelişmelerin yakından izlenmesi gereken bir süreç olduğu açıkça görülüyor. Bu detaylı tablo, Gazze meselesinin karmaşıklığını ve önemini bir kez daha hatırlatıyor.