Afrika'nın en kalabalık ülkelerinden biri olan Nijerya, uzun yıllardır terör örgütlerinin gölgesinde yaşıyor. Özellikle kuzey bölgelerde faaliyet gösteren radikal gruplar, sivil halkı hedef alarak kaos yaratmaya devam ediyor. Son dönemde uluslararası dikkatleri üzerine çeken gelişmeler, bölgedeki gerilimi daha da artırdı.
Kuzeybatı Nijerya'da, Sokoto eyaletinde yaşananlar herkesin dikkatini çekti. ABD güçleri, burada IŞİD bağlantılı kamplara yönelik hassas bir operasyon gerçekleştirdi. Operasyon, Nijeryalı yetkililerle yakın koordinasyon içinde yürütüldü ve çok sayıda militanın etkisiz hale getirildiği belirtildi. Bu saldırı, bölgedeki terör unsurlarına karşı kararlı bir mesaj olarak yorumlanıyor.
ABD Başkanı Donald Trump, operasyonun doğrudan kendi talimatıyla başlatıldığını açıkladı. Trump, IŞİD militanlarını "terörist pislik" olarak nitelendirerek, uzun yıllardır görülmemiş seviyelerde masum sivilleri, özellikle Hristiyanları hedef aldıklarını vurguladı. Daha önce yaptığı uyarıları hatırlatan Trump, bu tür saldırıların devam etmesi halinde daha fazla operasyonun gelebileceğini ima etti.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ise sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Nijerya hükümetine teşekkür ederek "Devamı gelecek" mesajını verdi. Pentagon tarafından paylaşılan görüntülerde, bir savaş gemisinden fırlatılan mühimmatlar net bir şekilde görülüyor. Bu görüntüler, operasyonun gücünü ve teknolojik üstünlüğünü gözler önüne seriyor.
Nijerya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, operasyonun uluslararası ortaklarla sürdürülen güvenlik işbirliğinin bir parçası olduğu belirtildi. Bakan Yusuf Maitama Tuggar, saldırının belirli bir dine yönelik olmadığını, tamamen terörist hedeflere odaklandığını ifade etti. Uzun süredir planlanan bu ortak hareketin, Nijerya istihbaratıyla desteklendiği ve sivillerin korunmasına öncelik verildiği vurgulandı.
Operasyonun arka planında, Kasım ayından beri ABD'nin Nijerya üzerinde yoğun istihbarat uçuşları yaptığı biliniyor. Trump, Ekim ayında Hristiyan topluluklara yönelik şiddeti durdurmaması halinde askeri müdahale tehdidinde bulunmuştu. Bu uyarılar, şimdi somut bir eyleme dönüştü.
Nijerya'da güvenlik durumu oldukça karmaşık. Ülkenin kuzeyinde ağırlıklı Müslüman, güneyinde ise Hristiyan nüfus yaşıyor. Silahlı gruplar, yıllardır hem Müslümanları hem Hristiyanları hedef alıyor. Son olarak, kuzeydoğuda bir camide meydana gelen intihar saldırısında en az beş kişi hayatını kaybetti, 35 kişi yaralandı. Bu olay, terörün ayrım gözetmediğini bir kez daha gösterdi.
Bölgedeki IŞİD bağlantılı gruplar, özellikle kuzeybatıda faaliyetlerini artırdı. Lakurawa gibi yerel oluşumlar da dahil olmak üzere, bu gruplar sınır ötesi tehditler yaratıyor. ABD'nin müdahalesi, sadece Nijerya'yı değil, tüm Batı Afrika bölgesini etkileyebilecek bir dönüm noktası olabilir.
Operasyonun detayları incelendiğinde, Tomahawk füzeleri gibi ileri teknoloji silahların kullanıldığı anlaşılıyor. AFRICOM (ABD Afrika Komutanlığı), ilk değerlendirmelerde birden fazla IŞİD kampının vurulduğunu ve çok sayıda militanın öldürüldüğünü doğruladı. Bu, terörle mücadelede yeni bir sayfa açabilir.
Nijerya hükümeti, şiddetin dini bir çatışma olmadığını, daha çok güvenlik ve kaynak anlaşmazlıklarından kaynaklandığını savunuyor. Uluslararası gözlemciler de, saldırıların hem Müslüman hem Hristiyan toplulukları etkilediğini belirtiyor. Ancak Trump'ın vurgusu, operasyonun Hristiyan toplulukların korunması açısından önemli bir adım olarak görülmesini sağladı.
Bu gelişme, küresel terörle mücadelede ABD'nin aktif rolünü bir kez daha ortaya koydu. Geçen hafta Suriye'de benzer geniş çaplı saldırılar düzenleyen ABD, şimdi Afrika kıtasında da benzer bir strateji izliyor. Bölgedeki istikrarsızlık, sadece yerel değil, uluslararası güvenlik açısından da endişe verici.
Nijerya'daki terör faaliyetleri, on yıldan fazla süredir devam ediyor. Boko Haram ve IŞİD Batı Afrika Province gibi gruplar, binlerce insanın ölümüne neden oldu. Orta bölgelerde çoban-çiftçi çatışmaları da şiddeti körüklüyor. Bu karmaşık tablo, tek bir operasyonla çözülecek gibi görünmüyor.
Uzmanlar, operasyonun kısa vadede terör unsurlarını zayıflatabileceğini, ancak uzun vadede diplomatik ve ekonomik çözümlerin gerektiğini söylüyor. Nijerya'nın egemenliği ve uluslararası hukuk çerçevesinde yürütülen bu işbirliği, gelecekteki operasyonlar için emsal olabilir.
Görsel olarak, operasyonun en çarpıcı yanı Pentagon'un paylaştığı video. Karanlık denizde bir gemiden yükselen alevler ve fırlatılan füzeler, gücün sembolü gibi. Bu görüntü, ABD Başkanı Donald Trump'ın kararlı duruşunu yansıtıyor: Beyaz Saray'dan verilen talimatla, uzak bir kıtada anında etki yaratılıyor.
Sonuç olarak, Nijerya'daki bu hava saldırısı, terörle mücadelenin yeni bir evresini başlatmış görünüyor. Bölgedeki gelişmeler yakından takip edilecek. IŞİD bağlantılı tehditler azalırsa, bu operasyon başarı olarak kaydedilecek. Ancak devam eden şiddet, daha fazla uluslararası müdahaleyi gerektirebilir.
Bu tür gelişmeler, küresel güvenlik dengelerini doğrudan etkiliyor. Nijerya gibi stratejik ülkelerde istikrar, tüm dünya için önemli. Gelecek günlerde yeni açıklamalar ve olası operasyonlar bekleniyor.
