Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmiş dönem hukuk danışmanlarından, kamuoyunun yakından tanıdığı isim Prof. Dr. İzzet Özgenç, yargı camiasında geniş yankı uyandıran bir karara karşı çok sert sözlerle tepki gösterdi. Tepkinin odağında, Gezi davası tutuklusu şehir plancısı Tayfun Kahraman hakkında verilen ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına uyulmaması ile sonuçlanan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hükmü yer alıyor. Özgenç, mahkeme heyetinin aldığı kararın hukuki sınırlar dışına çıktığını belirterek, bu durumun “açık bir Anayasa ihlali” olduğunu iddia etti.

Tartışmanın fitilini ateşleyen süreç, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin aldığı kararla başladı. Anayasa Mahkemesi, Tayfun Kahraman için daha önce “adil yargılanma hakkı ihlali” tespiti yapmış ve bu doğrultuda yeniden yargılama ile tahliye kararı vermişti. Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, beklenenin aksine bu talepleri reddetti. Mahkeme heyeti, ret kararının gerekçesinde Anayasa Mahkemesi'ni hedef alarak, AYM'nin bireysel başvuru sürecinde “adeta temyiz makamı gibi davrandığını” ve “hem Anayasa'ya hem de kanunun emredici hükümlerine aykırı şekilde yetki gasbında bulunduğunu” savundu. Mahkeme, AYM'yi adeta “süper temyiz mahkemesi gibi davrandığını” öne sürdü.

Özgenç’ten Ağır Suçlamalar: Yargı Gücü Kötüye Kullanıldı

Bu kararın ardından sosyal medya platformu X üzerinden açıklama yapan Prof. Dr. İzzet Özgenç, mahkeme başkan ve üyelerini hedef alan, hukuki ve siyasi çevrelerde büyük etki yaratan ifadeler kullandı. Özgenç, 6 Kasım 2025 tarihli kararda sorumluluğu bulunanların suç işlediğini ileri sürdü ve şu çarpıcı değerlendirmelerde bulundu:

“İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin başkan ve üyeleri ile azmettiricileri tarafından alınan/alınması sağlanan, 6 Kasım 2025 tarihli karar ile suç işlenmiştir ve işlenmeye devam edilmektedir. Yargı gücü kötüye kullanılarak Anayasa Mahkemesi kararının bağlayıcılığı çiğnenmiş, bir kişinin hürriyetinden yoksun bırakılması sürdürülmüştür.”

Özgenç, sözlerinin devamında mahkeme kararını çok net bir şekilde tanımlayarak, “Bu açık bir Anayasa ihlalidir” dedi ve yargı mercilerindeki bu durumun ciddiyetini vurguladı.

HSK’ya Acil Çağrı ve AYM Başkanı İçin İstifa Talebi

Hukuk profesörü Özgenç, yaşananların sıradan bir hukuki anlaşmazlık olmadığını, yargının itibarını zedeleyen bir durum olduğunu belirterek, yetkili kurumları derhal göreve çağırdı. Öncelikle Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) bu kararla ilgili harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.

Ardından, Anayasa Mahkemesi'nin kurumsal saygınlığını ve gücünü koruması gerektiğini belirterek, AYM yönetimine yönelik dikkat çekici bir çağrıda bulundu. Özgenç, Anayasa Mahkemesi’nden gelmesi gereken ilk tepkinin sadece soyut bir açıklama olmaması, “eylemli bir duruş” sergilenmesi gerektiğini söyledi. Bu eylemli duruşun ne olması gerektiğini de açıkça dile getirdi:

“Hukuka dönmek ve Anayasa Mahkemesi'nin saygınlığını korumak için, tepki olarak Başkan derhal istifa etmelidir.”

Başsavcı Akın Gürlek’in Yasa Tanımazlığı ve Siyasette Yargı Krizi
Başsavcı Akın Gürlek’in Yasa Tanımazlığı ve Siyasette Yargı Krizi
İçeriği Görüntüle

Bu istifa talebi, mahkemenin AYM kararına uymama hamlesine karşı verilen en üst düzeydeki tepkilerden biri olarak kayıtlara geçti.

Gezi Davası ve Tayfun Kahraman Süreci

Yaşanan bu hukuksal krizin temelini oluşturan olaylar silsilesinde, Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu bulunan şehir plancısı Tayfun Kahraman yer alıyor. Kahraman hakkında Anayasa Mahkemesi daha önce bireysel başvuru incelemesi sonucunda “adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine” kanaat getirmiş ve yeniden yargılanma yolunu açan bir karar vermişti. Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin AYM kararına rağmen tahliye ve yeniden yargılama taleplerini reddetmesi, yargı çevrelerinde büyük bir şaşkınlık ve tepki dalgası yarattı. Edinilen bilgiye göre, Tayfun Kahraman'ın avukatları mahkemenin bu tartışmalı kararına karşı gerekli hukuki itirazlarını da gerçekleştirmiştir. Erdoğan'ın eski hukuk danışmanının bu net ve sert çıkışı, gözleri bir kez daha yargıdaki bu kritik gelişmeye çevirdi.