Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde aralarında futbolcuların da bulunduğu isimlerin gözaltına alındığı yasa dışı bahis operasyonlarının gölgesinde, partisinin kritik bir toplantısında net bir duruş sergiledi. 11 Aralık 2025 tarihinde, AK Parti'nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında başkanlık yapan Erdoğan, gündemin en sıcak maddelerinden biri olan yasa dışı bahis ve sanal kumar faaliyetlerini masaya yatırdı.
Bu talimat, sadece siyasi bir karar değil, aynı zamanda toplumun temel yapılarını koruma altına alma girişimi olarak yorumlandı; Erdoğan'ın sözleri, yıllardır süren bu sorunun artık görmezden gelinemeyeceğini bir kez daha ortaya koydu. Toplantı, Ankara'da AK Parti genel merkezinde gerçekleştirildi ve Erdoğan'ın kurmaylarına verdiği direktifler, haber ajansları tarafından anında kamuoyuna duyuruldu. Yasa dışı bahis, son haftalarda futbol dünyasını sarsan operasyonlarla birlikte ulusal bir skandala dönüşmüştü; maç manipülasyonları, para aklama iddiaları ve gençlerin bağımlılığı gibi unsurlar, olayı daha da karmaşık hale getirmişti. Erdoğan'ın bu konuya el atması, hükümetin yıllardır mücadele ettiği organize suç ağlarının yeni bir cephesini işaret ediyor; talimatın arkasında, hem iç güvenlik hem de ekonomik istikrar kaygıları yatıyor.
MYK toplantısının atmosferi, olağan gündem maddelerinin ötesinde bir ciddiyet taşıyordu. Erdoğan, toplantının açılış konuşmasında doğrudan yasa dışı bahis konusuna değinerek, "Bu işin kökünü kurutacağız," diye başlayan sert bir uyarıda bulundu. Bu ifade, sadece bir retorik değil, somut adımlar atılmasını emreden bir emir niteliğindeydi. Toplantıya katılan AK Parti genel başkan yardımcıları, bakanlar ve üst düzey yetkililer, Erdoğan'ın sözlerini not alırken, oda adeta bir savaş odasına dönüştü. Yasa dışı bahis operasyonları, son aylarda Emniyet Genel Müdürlüğü'nün koordinesinde yürütülen soruşturmalarla hız kazanmıştı; bu operasyonlarda ele geçirilen milyonlarca liralık bahis cirosu, konunun ne kadar derin bir yara açtığını gösteriyordu.
Özellikle futbolcuların dahil olduğu iddialar, spor camiasını derinden sarsmış, taraftarlar arasında güvensizlik yaratmıştı. Erdoğan, bu bağlamda, konuyu "aile yapımıza, toplumsal yapıya başlı başına tehdit içeren, zarar veren" bir unsur olarak tanımladı; bu benzetme, bahis bağımlılığının sadece bireysel değil, kolektif bir yıkım aracı olduğunu vurguluyordu. Toplantı sırasında, Erdoğan'ın gözleri masadakilere dönükken vurguladığı nokta, sorunun ideolojik veya siyasi sınırları aşan bir boyutta olduğuydı: "Bu, siyaset üstü bir mesele; bir milli güvenlik meselesi."
Erdoğan'ın talimatı, pratik bir eylem planını da içeriyordu. Kurmaylarına hitaben, "Ne gerekiyorsa yapılması lazım," diyen Cumhurbaşkanı, hemen ardından partisinin ve kabinesinin tüm birimlerini harekete geçirme çağrısında bulundu. Bu, genel başkan yardımcılarından bakanlara, hatta yerel teşkilatlardan İçişleri Bakanlığı'na kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyordu. Erdoğan, "Partimizin ve kabinemizin her bir üyesi, her birim, her genel başkan yardımcım bu konuda bir şey yapacak," şeklinde net bir emir verdi; bu sözler, sorumluluğun paylaştırılmasını ve bürokratik engellerin aşılmasını hedefliyordu. Yasa dışı bahis, Türkiye'de yıllardır süren bir sorun; yasal platformların dışında faaliyet gösteren sanal siteler, genç nüfusu hedef alarak milyarlarca liralık bir yeraltı ekonomisi yaratmıştı.
Son operasyonlarda, aralarında profesyonel futbolcuların da bulunduğu 50'den fazla şüpheli tutuklanmış, bu da Erdoğan'ın "kökünü kurutma" vaadini daha acil kılıyordu. Talimatın arkasında, Adalet Bakanlığı'nın yeni yasal düzenlemeleri ve BTK'nın site engellemeleri gibi adımlar yatıyor; ancak Erdoğan'ın vurgusu, mevcut önlemlerin yetersiz kaldığını ima ediyordu. Bu direktif, aynı zamanda uluslararası boyuta da işaret ediyordu; bahis ağlarının yurtdışından yönetildiği iddiaları, Interpol işbirliğini zorunlu kılıyordu.
Yasa dışı bahis sorununun kökenleri, teknolojinin hızlı yayılmasıyla derinleşmişti. Sanal kumar platformları, mobil uygulamalar üzerinden kolay erişim sağlayarak, özellikle 18-35 yaş arası gençleri tuzağa düşürüyordu. Erdoğan'ın toplantıdaki konuşması, bu platformların aileleri parçaladığını ve toplumsal dokuyu erozyona uğrattığını detaylı bir şekilde ele aldı; "Hiçbir adıma müsaade etmeyeceğiz," ifadesi, sıfır tolerans politikasını yansıtıyordu. Operasyonların son dalgasında, futbol maçlarında bahis oranlarını manipüle eden çeteler çökertilmiş, bu da sporun geleceğini tehdit etmişti.
Erdoğan, milli güvenlik vurgusuyla, konuyu terör finansmanı ve organize suçla ilişkilendirdi; geçmişte benzer ağların uyuşturucu ticaretiyle bağlantılı olduğu raporları, talimatın ciddiyetini artırıyordu. AK Parti içinden sızan bilgilere göre, toplantı sonrası hemen bir koordinasyon grubu kuruldu; bu grup, yasa tasarılarını hızlandıracak ve farkındalık kampanyalarını koordine edecekti. Erdoğan'ın "Bu meseleyi çözün" emri, kabine üyelerine bireysel sorumluluk yüklerken, başarısızlık durumunda siyasi hesap verme mekanizmasını da devreye sokuyordu. Bu talimat, sadece iç politika değil, aynı zamanda uluslararası arenada Türkiye'nin imajını güçlendirme hamlesi olarak görülebilir; yasa dışı bahis, AB ve FATF raporlarında Türkiye'nin zayıf noktalarından biriydi.
Toplantının yankıları, siyasi kulislerde hızla yayıldı. Erdoğan'ın sözleri, muhalefet partileri tarafından da olumlu karşılandı; CHP Sözcüsü, "Sonunda bir adım atılıyor, ama geç değil mi?" diye yorum yaptı, bu da konunun siyaset üstü niteliğini pekiştirdi. Yasa dışı bahis mağdurları dernekleri, Erdoğan'ın talimatını "umut verici" bulurken, daha sıkı denetimler talep etti. Sanal kumarın psikolojik etkileri, uzmanlar tarafından yıllardır dile getiriliyordu; bağımlılık tedavisi gören binlerce kişinin hikayeleri, Erdoğan'ın aile yapısı vurgusunu haklı çıkarıyordu.
Talimatın uygulanmasında, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları öncü rol oynayacak; yeni operasyonlar için özel birimler oluşturulması bekleniyor. Erdoğan, konuşmasının sonunda, "Ne gerekiyorsa," diyerek bütçe ve personel desteğini de serbest bırakmış oldu. Bu, yasa dışı bahis çarkını yavaşlatacak bir dönüm noktası olabilir; ancak uzmanlar, kökünü kurutmanın uzun vadeli eğitim ve teknoloji yatırımı gerektirdiğini belirtiyor. Toplantı, rutin bir MYK oturumu olmaktan çıkıp, ulusal bir seferberlik çağrısına dönüştü; Erdoğan'ın liderliği, bu hassas konuda test edilecek.
Erdoğan'ın talimatı, Türkiye'nin yasa dışı bahis mücadelesinde yeni bir sayfa açıyor. "Bu işin kökünü kurutacağız" vaadi, milyonlarca vatandaşı ilgilendiren bir söz; sanal kumarın gölgesinde yaşayan aileler, nihayet bir umut ışığı görüyor. Milli güvenlik meselesi olarak tanımlanan bu sorun, futbol sahalarından evlere, sokaklardan internete kadar her alanı kapsıyor. Erdoğan'ın kurmaylarına verdiği "Bu meseleyi çözün" emri, bürokrasiyi harekete geçirirken, toplumda da farkındalık yaratacak. Yasa dışı bahis operasyonları, tutuklamalarla sınırlı kalmayacak; önleyici tedbirler, yasal reformlar ve uluslararası işbirliğiyle güçlenecek. Bu talimat, sadece bir konuşma değil, bir manifesto niteliğinde; aile ve toplumun korunması, Erdoğan'ın siyasi mirasının bir parçası haline geliyor. Gelecek haftalarda, yeni yasa tasarıları ve operasyon dalgaları bekleniyor; bu süreç, Türkiye'nin organize suça karşı ne kadar kararlı olduğunu gösterecek. Erdoğan'ın vizyonu, zararlı adımlara geçit vermeyen bir Türkiye'yi hedefliyor; bu yolda atılan her adım, yarınların teminatı olacak.
