Ekonomi-Piyasalar

Emeklilikte Buz Gibi Gerçek: 2 Ay Daha Erteleyen Büyük Kaybedecek

Emeklilik planlarınızı gözden geçirme zamanı geldi! EYT fırsatını kaçırmayın, erteleme kararları beklenmedik sonuçlar doğurabilir ve finansal geleceğinizi etkileyebilir. Detayları keşfedin ve harekete geçin!

Emeklilik, birçok insanın hayatında dönüm noktası olarak görülen bir aşama. Yıllarca çalışmanın ardından hak edilen dinlenmeyi ve finansal özgürlüğü vaat eden bu dönem, doğru zamanlamayla daha da verimli hale gelebilir. Ancak son dönemlerdeki gelişmeler, bu süreci etkileyecek önemli değişiklikleri beraberinde getiriyor ve karar verme sürecini hızlandırma ihtiyacı doğuruyor.

3 Mart 2023'te yürürlüğe giren Emeklilikte Yaşa Takılanlar düzenlemesi, yaş şartını kaldırarak sigortalılık süresi ve prim gününü tamamlayanlara kapıları açtı. Bu düzenleme sayesinde yaklaşık 4,5 milyon kişi kapsam altına alındı. Fakat aradan geçen süre içinde, resmi verilere göre Şubat 2023'te 9 milyon 519 bin 368 olan emekli sayısı, 2025 Temmuz sonunda 12 milyon 207 bin 779'a yükseldi ve Ekim 2025 sonunda 12 milyon 243 bin 779'a ulaşması öngörülüyor. Bu artış, düzenlemenin etkisini gösterse de, hala 2 milyon 725 bin kişi emeklilik hakkını kullanabilmiş durumda. Kalan 1 milyon 775 bin kişi ise çeşitli nedenlerle bu hakkı ertelemek zorunda kalıyor.

EYT kapsamında emekli olamayanların karşılaştığı başlıca engeller arasında eksik prim günleri, dondurulmuş veya silinmiş BAĞ-KUR günleri, hizmet birleştirmesinin tamamlanmaması, son 2520 gün kuralı nedeniyle statü değişiklikleri, kamuda veya özel sektörde emeklilik sonrası çalışma kısıtlamaları ve yurtdışı borçlanmasındaki mevzuat karmaşıklığı yer alıyor. Bu teknik detaylar, hak sahiplerinin sürecini uzatıyor ve zamanlama açısından kritik bir rol oynuyor.

2026 yılına girilmesiyle birlikte borçlanma oranlarında önemli artışlar bekleniyor. Diğer borçlanmalarda oran yüzde 32'den yüzde 45'e, BAĞ-KUR ihya oranında ise yüzde 34,5'ten yüzde 45'e çıkacak. Bu değişiklikler, maliyetlerde yüzde 60 ila yüzde 80 arasında bir fark yaratacak. Ayrıca, asgari ücrete yapılması öngörülen yüzde 20-30'luk zam, borçlanma tutarlarını daha da yukarı çekecek ve aynı prim gününü tamamlamak isteyenler için binlerce lira ek yük getirecek.

Emekli maaşları hesaplanırken enflasyon, büyüme oranı ve kazanç güncelleme katsayısı gibi faktörler devreye giriyor. Bu katsayıların her yıl değişmesi, emeklilik başvuru tarihini doğrudan etkiliyor. Örneğin, 2026'da başvuru yapan bir kişi, aynı prim günleriyle 2025'te başvuru yapana göre daha düşük maaş alabilir. Kıdem tazminatı tavanı da brüt asgari ücrete bağlı olduğundan, 2026 zamları tazminat miktarını artıracak olsa da, genel maaş hesabı açısından dezavantajlı durumlar oluşabilir.

Uzman analizlerine göre, emeklilik kararı sadece hak kazanma kriterleriyle sınırlı kalmamalı. Prim gününün nasıl tamamlanacağı, borçlanma yöntemleri ve tazminat hesaplamaları bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmeli. Özellikle 31 Aralık 2025'e kadar başvuru yapmayanlar, artan oranlar ve zamlar nedeniyle ciddi finansal farklılıklarla karşılaşabilir. Bu durum, doğum borçlanması hariç tüm hizmet borçlanmalarını etkileyecek ve mevcut avantajlı koşulları kaçırma riskini artıracak.

Doğum borçlanması oranının sabit kalması bir avantaj gibi görünse de, asgari ücret artışları bu alana da yansıyacak. Şu an aylık borçlanma için ödenen tutarlar, önümüzdeki yılda önemli ölçüde yükselecek. Bu nedenle, eksik primi olanlar için askerlik veya diğer borçlanmaları şimdiden planlamak, uzun vadede tasarruf sağlayabilir.

Emeklilik sürecini ertelemek, sadece mali kayıplara değil, aynı zamanda fırsat maliyetlerine de yol açabilir. Hak sahipleri, teknik engelleri aşmak için hizmet birleştirmesi veya yurtdışı borçlanması gibi adımları hızlandırmalı. Bu adımlar, maaş hesaplama formülünü olumlu etkileyecek ve gelecekteki finansal istikrarı güçlendirecek.

Sonuç olarak, 2025 yılı emeklilik kararları için son ekonomik avantaj dönemi olarak öne çıkıyor. Erteleme, maliyetleri neredeyse iki katına çıkarabilecek bir risk taşıyor. Bu yüzden, prim günlerini kontrol etmek, borçlanma seçeneklerini incelemek ve başvuru tarihini optimize etmek, herkesin önceliği olmalı. Akıllıca bir planlama, emeklilik dönemini daha huzurlu ve kazançlı kılabilir.