Türkiye’nin ekonomik nabzı, Merkez Bankası’nın eylül ayı Piyasa Katılımcıları Anketi ile yeniden hızlanıyor. Enflasyonun gölgesinde milyonlarca emekli ve memur, Ocak 2026 maaş zamlarını beklerken, rakamlar hem umut hem de hayal kırıklığı yaratıyor. İşçi emeklileri düşük zamlarla geçim derdinde, memurlar ise seyyanen eklemeyle bir nebze nefes alıyor. Ancak enflasyonun %30 sınırında dans etmesi, herkesin cüzdanını zorlayacak. Bu zamlar, sadece bir maaş artışı değil; ekonomik politikaların, geçim mücadelesinin ve toplumsal beklentilerin kesişme noktası. Peki, bu rakamlar kimin yüzünü güldürecek, kimleri kuyruklara itecek?
Merkez Bankası’nın 12 Eylül 2025 tarihli anketine göre, 2025 yıl sonu enflasyon tahmini %29.86 olarak belirlendi. Bu, yılın ikinci yarısında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) artışının %11.3 civarında olacağı anlamına geliyor. Eğer bu tahmin tutarsa, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine Ocak 2026’da %11.3 zam yapılacak; bu, işçi, esnaf ve çiftçi emeklilerinin maaşlarını bu oranda artıracak. Memur ve memur emeklileri ise %11 toplu sözleşme zammına ek olarak %7.69 enflasyon farkı alacak; toplam oransal zam %19.53 olacak. Üstüne brüt 1.000 TL (net yaklaşık 800 TL) seyyanen zam eklenecek. Bu, ortalama memur maaşında %20.94, ortalama memur emeklisi maaşında %22.9, en düşük memur emeklisi maaşında ise %23.72 kümülatif zam anlamına geliyor.
Rakamlara bakıldığında, en düşük emekli aylığı (bugün 16.881 TL) %11.3 zamla 18.789 TL’ye, en düşük işçi emeklisi aylığı (18.413 TL) 20.494 TL’ye yükselecek. En düşük memur emeklisi aylığı (19.106 TL) %23.72 zamla (seyyanen dahil) 23.637 TL’ye, en düşük memur maaşı (50.503 TL) %21.11 zamla 61.166 TL’ye çıkacak. Ancak bu artışlar, enflasyonun %30’a yakın seyretmesiyle erime riski taşıyor. TÜİK’in 2025 gıda enflasyonu tahmini %70; domates 50 TL, et 500 TL/kg bandında. Emekliler, maaşlarının %60’ını gıdaya harcıyor; kira ve faturalar için para kalmıyor. Memurların seyyanen 800 TL’si, yüksek maaşlılarda etkisini yitiriyor; düşük maaşlılar içinse bir damla rahatlama.
Bu tahminler, ekonomik tabloyu yansıtıyor. 2025’te resmi enflasyon %50’yi aşmış, gayriresmi tahminler %100’e yaklaşıyor. Dolar/TL 35’e dayanırken, gram altın 2.500 TL’yi zorluyor. Merkez Bankası’nın %29.86 tahmini, iyimser bulunuyor; bazı analistler, yıl sonu enflasyonunun %32’yi aşabileceğini söylüyor. Eğer enflasyon %30’u geçerse, emekli zammı %12-13’e, memur zammı %24-25’e çıkabilir; ama bu, geçim krizini çözmez. Geçmişte, 2023’te emekliye %25 zam yapılmış, ancak enflasyon %65’i bulunca maaşlar erimişti. Edirne’deki market kuyrukları, emeklilerin indirim günlerine mahkumiyetini gösteriyor; memurlar, ek iş arayışında.
Sosyal medyada fırtına koptu. X’te #EmekliZammı ve #MemurZammı etiketleri trend oldu; bir kullanıcı, “%11.3 zamla domates alınır mı?” diye yazdı, 10 bin görüntülenme aldı. Sözcü’nün haberi 50 bin kez paylaşıldı; yorumlar, “Memura seyyanen, emekliye sadaka!” ve “Enflasyon %50, zam %11, bu mu adalet?” diye doldu. CHP, “Emekliye en az %25 zam” kampanyası başlattı; iktidar, “Bütçe dengesi” savunması yaptı. Gelecekte, enflasyon %30’u aşarsa, ek zam gündeme gelebilir; ama bütçe açığı 2 trilyon TL’yi bulmuşken, hükümet temkinli. Memur-Sen, seyyanen zammın 2.000 TL’ye çıkmasını istiyor; emekli dernekleri, taban aylığın 25.000 TL’ye yükseltilmesini talep ediyor.
Bu zamlar, geçim derdini hafifletir mi? %11.3, işçi emeklisini market kuyruklarında tutar; %23.72, memuru kiradan kurtarmaz. Enflasyonun gölgesi, maaşları yutarken, Ankara’nın bütçe hamlesi belirleyici olacak. Edirne’den yükselen feryat, bu rakamlarla bastırılabilir mi? Türkiye, 2026’ya zamla değil, refahla girmek istiyor; ama bu oranlar, umutları gölgeliyor.
