Piyasalar, bir haftalık maratona nefes nefese başlıyor; ABD ekonomisinin kalbi, Fed'in çarşamba günkü toplantısıyla atacak. Altın, güvenli liman tahtında zirvelere tırmanırken, istihdam verilerindeki çöküş ve enflasyonun ısrarlı yükselişi, yatırımcıları tedirgin ediyor. Bu hafta, sadece bir faiz kararı değil; küresel ticaret savaşlarının, Trump'ın baskılarının ve merkez bankalarının açgözlülüğünün kesiştiği bir kavşak. Ons fiyatı rekorları devirirken, herkes aynı soruyu soruyor: Bu fırtına, altın rallisini sonsuza mı uzatacak yoksa bir düzeltme mi getirecek?
ABD tarafındaki gelişmeler, Fed'in 18 Eylül 2025'teki toplantısını kritik kılıyor. İşsizlik maaşı başvurularındaki artış, zayıf tarım dışı istihdam verileri ve son bir yılın istihdam rakamlarının 911 bin kişi aşağı yönlü revize edilmesi, ekonomide ivme kaybına işaret ediyor. Bureau of Labor Statistics'in (BLS) 9 Eylül 2025'te açıkladığı ön verilere göre, Mart 2025'e kadar olan dönemde ABD ekonomisi, ilk tahminlere göre 911 bin daha az iş yaratmış; bu revizyon, 2024 ve erken 2025 iş gücü piyasasının beklenenden zayıf olduğunu gösteriyor. Piyasalar, Fed'in 25 baz puanlık faiz indirimine kesin gözüyle bakıyor; beklentiler, 50 baz puanlık keskin bir indirimin zayıf kaldığını işaret ediyor. Bu karar, Başkan Donald Trump'ın faiz indirimleri yönündeki baskılarının gölgesinde alınacak; Trump, Temmuz'daki BLS verilerini "sahte" diye nitelemiş, hatta Labor Statistics Komiseri Erika McEntarfer'i kovmuştu. Fed Başkanı Jerome Powell, bağımsızlığını vurgulasa da, enflasyonun %2 hedefinin iki katına yaklaşması ve istihdamdaki gerileme, indirimi kaçınılmaz kılıyor.
Ağustos ayında tüketici fiyat endeksi (CPI), son 7 ayın en sert aylık artışını kaydederek %0.4 yükseldi; yıllık bazda enflasyon %2.9'a çıktı. BLS'nin 11 Eylül 2025 verilerine göre, bu artış, Temmuz'daki %0.2'lik yavaşlamanın tersine dönmesiyle şok etkisi yarattı. Gıda fiyatları %2.7 artarken, enerji maliyetleri %6'yı aştı; tarifelerin etkisiyle ithal mallar, özellikle giyimde fiyatları yukarı itti. Moody's baş ekonomisti Mark Zandi, "Enflasyon rahatsız edici derecede yüksek ve hızlanıyor; önümüzdeki 6-12 ayda daha fazla artış bekliyoruz" diye uyardı. Bu veriler, Fed'in indirim temposunu belirleyecek; Wall Street, Eylül'de 25 baz puanlık kesintiyi %100 fiyatlıyor, ama yıl sonuna kadar toplam 75-100 baz puan indirim öngörüyor. Dolar endeksi, bu beklentilerle %10 gerileyerek 97.36'ya düştü; bu zayıflama, altın gibi emtiaları yukarı taşıyor.
Fed'in indirim politikası, altın fiyatlarını fırtına gibi destekliyor. Ons altın, 9 Eylül 2025'te 3.675 dolara fırlayarak tüm zamanların rekorunu kırdı; haftayı 3.634 dolardan kapattı. Yıl başından beri %39 değer kazanan sarı metal, düşük faiz ortamında güvenli liman olarak parlıyor; enflasyona ve küresel belirsizliklere karşı koruma aracı olarak tercih ediliyor. Trading Economics verilerine göre, 12 Eylül'de ons fiyatı 3.642.37 dolara yükseldi; aylık %8.52, yıllık %41.26 artış gösterdi. ETF girişlerindeki patlama, talebi körüklüyor; Çin ve Rusya gibi merkez bankaları, rezervlerini altınla şişiriyor. LiteFinance analistleri, 14 Eylül itibarıyla ons'un 3.643.40 dolarda seyrettiğini ve zirvenin 3.681.70 olduğunu belirtiyor. Bu ralli, Trump'ın tarifeleriyle alevlenen ticaret gerilimlerinden besleniyor; doların çöküşü, altını rakipsiz kılıyor.
UBS analisti Giovanni Staunovo'nun öngörüsü, altın rallisini daha da heyecan verici kılıyor. Staunovo, "ETF girişlerindeki artışla birlikte altının gelecek yıl ortasında 3.900 dolara yükselmesini bekliyoruz" dedi; bu, UBS'in önceki 3.200 dolarlık tahminini yukarı çekiyor. UBS CIO'su, küresel ticaret çatışmalarının uzayacağını belirterek, 2025 sonu için 3.500 dolar hedef koydu. Staunovo'nun yorumu, ETF net alımlarının 450 tonu aşacağını ve merkez bankalarının 1.000 ton altın toplayacağını öngörüyor; bu, arz-talep dengesini altın lehine bozuyor. Piyasalar, Fed Başkanı Powell'ın çarşamba günkü konuşmasını yakından izleyecek; yumuşak tonlar, ons'u 3.700'e taşır; şahin bir duruş ise düzeltme getirir.
Altın piyasasının geçmişi, bu rekorların tesadüf olmadığını kanıtlıyor. 2020 pandemi krizinde ons 2.000 dolara fırlamış, 2022 Ukrayna savaşıyla 2.000'i aşmıştı; 2024 sonunda 2.500'ü geçmiş, 2025'te Fed indirimleri ve tarifelerle 3.000'i devirmişti. Yıl başından beri %39'luk yükseliş, merkez bankalarının 950 tonluk alımlarını yansıtıyor; Çin'in 200 ton eklemesi, ralliyi tetikledi. Gram altın Türkiye'de 2.500 TL'leri zorlarken, döviz kurlarının etkisiyle 3.000 TL'ye yaklaşabilir. Uzun vadeli enflasyon beklentisi %3.9'a çıkarken, kısa vadeli %4.8'de sabit; bu, Fed'in %2 hedefini zorluyor. Trading Economics, ons'un Eylül sonu için 3.926 dolar öngörüyor; ancak Fed freni, 3.500'e çekebilir.
Piyasalar, Fed'in 17-18 Eylül toplantısını nefeslerini tutmuş bekliyor; 25 baz puan indirim %100 fiyatlanmış, ama 50 baz puan olasılığı %20'ye geriledi. İstihdam revizyonu, aylık iş yaratmayı 76.000'e düşürdü; işsizlik %4.3'e çıkmış, maaş artışı enflasyonun gerisinde. Powell'ın konuşması, "yumuşak iniş" sinyali verirse, altın 3.800'e koşar; şahin olursa, %5 düzeltme gelir. Küresel etki: Dolar zayıflığı, TL'yi güçlendirir; Türkiye enflasyonu %50'yi aşar, gram altın 3.000 TL'yi zorlar. UBS'in 3.900 dolar tahmini, ETF akımlarını temel alıyor; merkez bankaları 1.000 ton toplayınca, arz daralır. Yatırımcılar, çeşitlendirme önerisi alıyor; altın, %60 portföyde tutulsun.
Bu hafta, Fed'in kararı altın rallisini zirveye taşır mı yoksa frenler mi? İstihdam çöküşü ve enflasyon ısrarı, piyasaları tedirgin ediyor; Trump'ın tarifeleri, belirsizliği körüklüyor. Altın, rekorları devirirken, yatırımcılar pozisyonlarını sıkılaştırıyor; Powell'ın sözleri, bir sonraki patlamayı tetikleyecek. Bu fırtına, cepleri dolduracak mı yoksa sarsacak mı? Piyasalar, çarşambayı iple çekiyor; altın, tahtını kimseye bırakmayacak gibi!