Adalet sistemine güvenin hızla düştüğü Türkiye’de, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamenin yankıları sürüyor. Siyasi aktörler ve hukukçular konuyla ilgili ardı ardına açıklamalar yaparken, herkesin farklı bir görüş bildirdiği ortamda, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in adli yargılamaların TRT ekranlarından canlı olarak yayınlanması önerisi dikkat çekiyor. Özel, bu teklifini genişleterek tüm belediye davalarını kapsaması yönünde yasa değişikliği de istedi.
Bu öneriye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Ak koyunun, kara koyunun maşeri vicdan huzurunda tefrik ve teşhir edilmesini ümit ve temenni ediyoruz” diyerek destek verirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Sayın Bahçeli böyle bir şey kullandıysa gayet güzel bir takdirdir; inşallah hayırlı olur” sözleriyle öneriye yeşil ışık yaktı. CHP grup başkanvekilleri de, Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) ve TRT Kanunu’nda değişiklik talep eden yasa teklifini 9 Mayıs 2025’te TBMM Başkanlığı’na sundu. Teklifte, açık duruşmaların sanık ve mağdur izniyle TRT veya internet ortamında yayınlanabilmesini, mahkeme kararına bağlayan düzenlemeler sunuluyor. Ayrıca, bu yayınların Türkiye genelinde ücretsiz ve protokolle belirlenen esaslarla yapılması isteniyor.
Yasa teklifinin iyi niyetle hazırlandığı vurgulanırken, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere CHP’li belediyelere yönelik soruşturmaların adil biçimde yürütülmesi hedefleniyor. Ancak İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişliği’nden emekli Mahmut Esen, öneride çok sayıda sorun olduğunu söylüyor: “Kapsam çok geniş tutulmuş; ülkemizde 1402 belediye başkanı ve 20 binin üzerinde belediye meclisi üyesi var. Seçimle gelen kamu görevlisi kavramının sınırları belirsiz. Davalar yıllarca sürebiliyor ve güncelliğini yitiren davalar kamuoyu ilgisini çekmiyor. TRT yayınları için herkesin izninin alınması da şart koşulmuş.”
Düzenleme ile ilgili genel sorunların etraflıca araştırılması gerektiği, sadece gündemdeki konu ve kişiler için yapılacak değişikliklerin ülkesel anlamda ciddi sonuçlar doğurabileceği vurgulanıyor. Özellikle, yargının siyasete bağımlı hale geldiği yönündeki yaygın görüşler ve olası siyasi manipülasyonların dikkate alınmasında yarar var. Seçim dönemlerinde belediye başkanlarına yönelik davaların TRT ekranlarından canlı izlenmesinin seçim sonuçlarını etkileme riski taşıdığı uyarısı dikkat çekiyor.
Ekrem İmamoğlu ve ekibiyle ilgili çok sayfalı iddianameye karşı oluşturulan sosyal medya hesabına erişim engeli getirilmiş olması ise kamuoyunun iddiaları ve savunmaları doğrudan öğrenmesini engelliyor. Bu durumda, halkın gerçekleri görebilmesi ve siyasetin yargıya müdahale etmemesi amacıyla adil karar verilecek davaların önemi bir kez daha öne çıkıyor. Türkiye’de adalete duyulan güvenin kamuoyu araştırmalarında yüzde 27’ye kadar düştüğü, “tünelden önce son çıkış” döneminde olunduğu vurgulanıyor. Demokrasi, hak, hukuk ve adalet sağlama çabaları ters etki yaratabilir; başta İmamoğlu olmak üzere belirli isimlere özgü geçici düzenlemeler yapılmasının, genel düzenlemelerden daha güvenli olacağı öneriliyor.





