Diyarbakır'da 18 Ekim akşamı yaşanan olaylar, şehirdeki siyasi atmosferi iyice gerginleştirdi. Akşam saatlerinde başlayan ve beklenmedik şekilde gelişen olaylar, birçok kişiyi etkiledi.
Ali Pınar Köprüsü'nden başlayan bir grup yürüyüş, kısa sürede dikkat çekici boyutlara ulaştı. Yaklaşık 2 kilometre süren bu hareket, şehrin farklı noktalarından katılımcılar topladı.
DEM Parti Gençlik Meclisi'nin organize ettiği etkinliğe, parti milletvekilleri de dahil birçok kişi katıldı. Mardin Milletvekili Beritan Güneş, Diyarbakır milletvekilleri Serhat Eren, Adalet Kaya ve Mehmet Kamaç gibi isimler grubun önde gelen simaları arasında yer aldı.
Yürüyüş sırasında taşınan posterler ve atılan havai fişekler, etkinliğin boyutlarını gösteriyordu. Grubun hedefi, Sur ilçesindeki Ben u Sen burcu olarak belirlenmişti ve burada özel bir eylem planlanıyordu.
Ancak Urfa Kapı mevkisine gelindiğinde beklenmedik bir gelişme yaşandı. Polis güçleri burada grubun ilerlemesini engelledi ve katılımcılara dağılmaları konusunda uyarı yaptı.
Grubun ısrarla Ben u Sen burcuna gitme konusundaki kararlılığı, gerilimin artmasına neden oldu. DEM Parti İl Eş Başkanı Abbas Şahin de katılımcılar arasında bulunuyordu ve durumu yakından takip ediyordu.
Yürüyüşün asıl amacı ise oldukça tartışmalı bir konuydu. PKK lideri Abdullah Öcalan'a "özgürlük" talebiyle düzenlenen bu etkinlik, başından beri dikkat çekiciydi. Katılımcılar, terörist başı Öcalan'ın posterlerini taşıyarak yürümüşlerdi.
Polis müdahalesi sırasında bazı katılımcıların polise yönelik sarf ettiği sözler, durumu daha da gerginleştirdi. "Düşman" olarak niteledikleri polise karşı, "Teröristlerin izinden gideceğiz" ve "PKK halktır" gibi ifadeler kullandılar. Bebek katili olarak adlandırılan terörist başı Öcalan'ın serbest kalması için büyük bir eylem yaptılar.
Gerilimin doruk noktasına ulaştığı anlarda polis, biber gazı kullanarak müdahale etti. Bu müdahale sırasında DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya da biber gazından etkilenenlerin arasında yer aldı.
Özellikle DEM Parti İl Eş Başkanı Abbas Şahin'e doğrudan biber gazı sıkıldığı anlar, kameralar tarafından görüntülendi. Bu görüntüler, olayın ciddiyetini gözler önüne serdi. Müdahale sonrasında yaşanan gerginlik kısa sürede azaldı ve grup dağılmaya başladı. Ancak dağılmadan önce Kürtçe bir açıklama yapılması, olayın politik boyutunu bir kez daha vurguladı.
Bu olay, Diyarbakır'daki siyasi gerilimin ne boyutlarda olduğunu gösterdi. Özellikle milletvekillerinin de dahil olduğu bir etkinlikte polis müdahalesinin yaşanması, konunun hassasiyetini ortaya koydu.
Yürüyüş öncesinde Ben u Sen burcuna poster asmak gibi sembolik bir eylemin planlanması, etkinliğin sadece protesto olmadığını gösteriyordu. Bu tür sembolik hareketler, genellikle daha büyük mesajlar vermek için kullanılıyor.
Olayın akşam saatlerinde gerçekleşmesi ve havai fişek kullanılması, etkinliğin dikkat çekici olması için özel olarak planlandığını düşündürüyor. Bu detaylar, organizasyonun ne kadar profesyonel yapıldığını gösteriyor.
Polis müdahalesinin biber gazı kullanılarak yapılması, güvenlik güçlerinin durumu kontrol altına almak için hangi yöntemleri tercih ettiğini ortaya koydu. Bu müdahale şekli, benzer olaylarda sıkça kullanılan bir yöntem.
Milletvekillerinin de etkilendiği bu müdahale, yasama organı üyelerinin gösteriler sırasındaki konumları hakkında önemli sorular gündeme getiriyor. Dokunulmazlık kavramının bu tür durumlardaki geçerliliği tartışma konusu.
Olayın Kürtçe açıklama ile son bulması da dikkat çekici bir detay. Bu durum, etkinliğin sadece politik değil, aynı zamanda kültürel boyutları olduğunu gösteriyor.
Diyarbakır'da yaşanan bu olay, bölgedeki siyasi dinamiklerin ne kadar karmaşık olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu tür olayların tekrarlanma ihtimali, bölgedeki gerginliğin sürmesi anlamına geliyor.