Ekonomi-Piyasalar

Demirören'in 800 Milyon Dolarlık Kredi Borcu Skandalı Büyüyor!

CHP'li Deniz Yavuzyılmaz'dan çarpıcı eleştiri: Vatandaşa üç kuruş borçta aslan kesilen iktidar, Demirören Grubu'na verilen dev kredide sessiz kalıyor. Ziraat Bankası borcu 34 milyar TL'ye dayandı, tahsilat krizi derinleşiyor.

Kamu bankalarının kredi politikaları son dönemde yoğun tartışmalara sahne olurken, özellikle büyük holdinglere sağlanan kolaylıklar dikkat çekiyor. Vatandaşların küçük borçlarında hızlı icra süreçleri işlerken, milyarlarca dolarlık kredilerde farklı bir yaklaşım sergilenmesi vicdanları rahatsız ediyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, 2018 yılında Ziraat Bankası'ndan Demirören Grubu'na Doğan Medya Grubu'nun satın alınması için verilen **800 milyon dolarlık kredi**nin tahsilat sürecini sert bir dille eleştirdi. Yavuzyılmaz'a göre, iktidar devlete olan üç kuruşluk borçlarda vatandaşın boğazına çökerken, bu devasa kredi borcunda süt dökmüş kediye dönüyor.

Sayıştay'ın son raporlarına göre, söz konusu kredi geri ödenmediği için borç faiziyle birlikte hızla büyümüş durumda. 31 Aralık 2024 itibarıyla borç tutarı yaklaşık **33 milyar 910 milyon TL**'ye ulaşmış, bazı hesaplamalarda ise **961 milyon dolar** seviyesine çıktığı belirtiliyor. Bu rakam, bankanın takipteki alacaklarının önemli bir kısmını oluşturuyor ve bilanço açısından ciddi risk taşıyor.

Kredi iki kez yapılandırılmış, faiz indirimleri uygulanmış olmasına rağmen ödeme planlarına uyulmadığı tespit edilmiş. İlk yapılandırmada faiz oranı %6,5'ten %6'ya, ikincisinde ise %4'e düşürülmüş. Buna rağmen teminatlar dışında anlamlı bir tahsilat sağlanamamış. Grup şirketlerinin gelir yaratma kapasitesinin düşük olduğu, öz kaynaklarını büyük ölçüde yitirdiği ve yüksek mali borçlanma içinde bulunduğu raporlarda vurgulanıyor.

Yavuzyılmaz, bu durumun vatandaşlara çektirilen çileyle kontrast oluşturduğunu belirterek, kredinin medya grubunun satın alınması ve belirli propagandaların yapılabilmesi amacıyla verildiğini ima ediyor. Borcun bu kadar büyümesine rağmen yasal takip süreçlerinin başlatılmaması, ayrı bir tartışma konusu.

Sayıştay, bankaya alacakların tahsilatı için firmaların finansal yapılarının yakından izlenmesini, yapılandırma aksamalarında yasal takip dahil her türlü önlemin hızlıca alınmasını öneriyor. Ancak bugüne kadar bu yönde somut adımlar atılmamış görünümü, kamu kaynaklarının korunması açısından soru işaretleri yaratıyor.

Demirören Grubu'nun borcu, bankanın toplam takipteki alacaklarının yüzde 101,73'üne tekabül edecek kadar yüksek bir orana ulaşmış. Bu oran, riskin boyutunu gözler önüne seriyor. Grup, geçmiş yıllarda da zarar eden bir yapıdayken bu krediyi alabilmiş olması, kredi verme kriterlerinin esnekliği konusunda eleştirileri artırıyor.

Ziraat Bankası Demirören kredi haberleri, son günlerde en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Borcun 34 milyar TL'ye dayanması, ekonomik koşullarda vatandaşların yaşadığı zorluklarla karşılaştırıldığında tepki çekiyor. Küçük borçlarda hızlı tahsilat mekanizmaları çalışırken, büyük ölçekli bu dosyada sessizlik hakim.

Yavuzyılmaz'ın açıklamaları, kredinin defalarca yapılandırılmasına rağmen tahsil edilememesini "süt dökmüş kedi" benzetmesiyle özetliyor. Bu ifade, iktidarın çifte standart uyguladığı iddiasını güçlendiriyor. Vatandaşların vergi yükü altında ezildiği bir dönemde, kamu bankalarından verilen milyarlık kredilerin akıbeti yakından takip ediliyor.

Raporda teminat detayları da yer alıyor: Gayrimenkul ipotekleri, marka rehni ve hisse senetleri gibi varlıklar olmasına rağmen nakdi tahsilat sınırlı kalmış. Geçmişte bazı gayrimenkullerin devriyle kısmi ödemeler yapılmış, ancak anapara ve faiz yükü büyümeye devam etmiş.

Demirören Ziraat Bankası borcu güncel gelişmeleri, Sayıştay uyarılarının ne ölçüde dikkate alınacağını gösteriyor. Borcun bu seviyeye ulaşması, sadece finansal bir mesele olmanın ötesinde, kamu vicdanını yaralayan bir boyut kazanıyor.

Bu kredi skandalı, medya sektöründeki ownership değişikliklerinin arka planını da aydınlatıyor. 800 milyon dolarlık başlangıç tutarının faiziyle katlanarak büyümesi, ekonomik yönetimdeki önceliklerin sorgulanmasına yol açıyor.

Sonuç olarak, Demirören Grubu'na verilen kredi dosyasındaki tahsilat sorunu derinleşirken, CHP'li Yavuzyılmaz'ın çağrısı yankı buluyor. Vatandaşa uygulanan sert tutumla büyük borçlardaki yumuşak yaklaşım arasındaki fark, adalet tartışmalarını alevlendiriyor. Kamu bankalarının kaynaklarının korunması için acil önlemler bekleniyor, ancak süreçteki sessizlik dikkat çekici. Bu dosyanın geleceği, ekonomik şeffaflık açısından önemli bir sınav niteliğinde.