Siyaset gündeminin en sıcak başlıklarından biri olan çözüm süreci tartışmaları ve İmralı görüşmeleri ekseninde sular durulmuyor. DEM Parti cephesinden gelen son dakika açıklaması, tartışmaların seyrini değiştirecek nitelikte. Parti genel merkezinde devam eden Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sürerken basın mensuplarının karşısına geçen DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, hem medyada yer alan iddialara sert yanıt verdi hem de ana muhalefet partisi CHP’ye tarihi bir çağrıda bulundu.
Toplantının uzaması nedeniyle kameralar karşısına bir saatlik gecikmeyle çıkan Ayşegül Doğan, sözlerine medyada yer alan bazı manşetleri eleştirerek başladı. Özellikle partilerinin sessizliğe büründüğü yönündeki iddialara tepki gösteren Doğan, "Buradan bir algı yaratmak veya manipülasyon yapmak isteyenler olmuş. 'DEM Parti sessizliğe büründü' diyenlere sesleniyorum; biz sessizliğe bürünmedik, buradayız. Her zaman olduğu gibi oldukça gür bir sesle karşınızdayız" ifadelerini kullandı. Bu sözler, siyaset kulislerinde partinin stratejisine dair yapılan spekülasyonlara net bir cevap niteliği taşıyordu.
Doğan'ın açıklamalarının en can alıcı noktası ise Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yönelik sözleri oldu. Ana muhalefet partisinin şu dakikalarda toplantı halinde olduğunu hatırlatan Doğan, CHP yönetimini barış mücadelesinde daha cesur adımlar atmaya davet etti. Ana muhalefet partisinin, toplumsal barışın inşasında en ön saflarda yer alması gerektiğini vurgulayan Doğan, mevcut tutumun kamuoyunda yanlış algılanabileceği uyarısında bulundu.
DEM Parti Sözcüsü, CHP'ye yönelik eleştirilerini ve beklentilerini dile getirirken "çözümsüzlük" vurgusu yaptı. Ana muhalefet partisine yakışanın barış mücadelesinin öncüsü olmak olduğunu belirten Doğan, aksi bir tutumun "barış korkusu" olarak okunabileceğini söyledi. "Çözümsüzlük, barış korkusu olarak algılanır. Biz böyle bir tuzağa düşmeyecek iradeyi tüm siyasi partilerin göstereceğine ve göstermeleri gerektiğine inanıyoruz" şeklindeki sözleri, CHP yönetimine açık bir mesaj olarak kayıtlara geçti.
Ayşegül Doğan, konuşmasında medyanın sorumluluğuna da değinerek, "DEM Parti'nin en çok konuşulduğu zamanlarda dahi DEM'i DEM'siz konuşma ısrarınızdan vazgeçin" çağrısını yineledi. Halkın haber alma hakkının korunması gerektiğini ve gerçek gazeteciliğin manipülatif başlıklar arkasına sığınmamak olduğunu ifade eden Doğan, bu süreçte medyanın da yapıcı bir dil kullanması gerektiğinin altını çizdi.
Siyasi arenada tansiyonun yükseldiği bu günlerde, DEM Parti'nin CHP'ye yönelik "tuzak" ve "barış korkusu" çıkışı, iki parti arasındaki ilişkilerin geleceği açısından kritik bir dönemece işaret ediyor. Doğan, seslerinin duyulmamasını amaçlayan bir akıl olduğunu ve bu aklı tanıdıklarını belirterek, partilerine yönelik izolasyon çabalarının farkında olduklarını da sözlerine ekledi.
Gözler şimdi, DEM Parti'nin bu net ve sert çağrısına CHP kanadından gelecek yanıta çevrilmiş durumda. "Barış mücadelesinin ön saflarında yer alın" çağrısı, önümüzdeki günlerde siyasetin ana gündem maddelerinden biri olmaya aday görünüyor. DEM Parti'nin bu hamlesi, çözüm tartışmalarında inisiyatif alma ve ana muhalefeti de bu sürece daha aktif bir şekilde dahil etme stratejisinin bir parçası olarak yorumlanıyor.
