Ankara'nın siyasi koridorlarında esen rüzgarlar, bir kez daha beklenmedik bir yöne savruldu. DEM Parti, yani Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, başkentte büyük bir heyecanla hazırlanan basın toplantısını son dakikada iptal etti. Bu karar, sadece parti içindeki rutin bir erteleme değil; Türkiye'nin sol-sosyalist blokundaki ittifak arayışlarını, HDP'nin mirasını ve yaklaşan yerel seçimlerin gölgesinde güç dengelerini doğrudan etkileyen bir hamle olarak yorumlanıyor. Parti sözcüleri tarafından "teknik nedenler" diye açıklanan iptal, muhalefet kulislerinde fısıltılara yol açtı: Acaba bir kriz mi patlak verdi, yoksa stratejik bir geri çekilme mi? Bu olay, 30 Kasım 2025'te duyurulurken, siyasi analistleri "ilginç gelişme" diye nitelendirdi ve DEM Parti'nin karar alma süreçlerini bir kez daha mercek altına aldı. Peki, bu iptalin perde arkasında yatan dinamikler neler? Hikayenin başından sonuna, adım adım inceleyelim ki, bu son dakika değişikliğinin yarattığı dalgaları tam olarak anlayalım.

Olayın kökeni, DEM Parti'nin son haftalardaki yoğun siyasi ajandasına uzanıyor. Parti, Haziran 2023 genel seçimlerinden bu yana, HDP'nin devamı niteliğinde bir oluşum olarak konumlanıyor. Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden verdiği mücadele, Pervin Buldan'ın liderliğinde sürdürülen barışçıl siyaset ve Kürt meselesine odaklanan programlarıyla dikkat çekiyor. Ancak, 2024 yerel seçimlerinin yarattığı hezimetten ders çıkaran DEM, şimdi 2029 genel seçimlerine yönelik ittifak arayışlarında hız kazandı. İptal edilen basın toplantısı, tam da bu bağlamda planlanmıştı: Parti yönetimi, Ankara'da bir otelde, ulusal medyaya açık bir etkinlik düzenleyerek, muhalefet partileriyle olası iş birliği sinyalleri verecekti. Davetiyeler gönderilmiş, gazeteciler akın etmiş ve hatta sosyal medyada #DEMDemokrasi etiketiyle ön duyurular yapılmıştı. Toplantının ana gündemi, "Halk İttifakı" olarak adlandırılan bir oluşumdu; bu, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi gibi aktörlerle masaya oturma niyetini yansıtacaktı. Parti yetkililerine göre, bu adım, "Türkiye'de eşitlikçi bir demokrasi için ortak zemin" arayışının parçasıydı.

Ancak saatler 14.00'ü gösterdiğinde, her şey değişti. DEM Parti Genel Merkezi'nden gelen kısa bir mesaj, tüm davetlilere ulaştı: "Planlanan basın toplantımız teknik nedenlerle ertelendi. Yeni tarih en kısa sürede duyurulacaktır." Bu lakonik açıklama, kulisleri karıştırdı. Teknik nedenler denilen şey, neydi? Parti içinden sızan bilgilere göre, toplantı salonunda yaşanan bir ses sistemi arızası ilk akla gelen bahane olsa da, asıl mesele daha derindi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, sabah saatlerinde yaptığı bir iç toplantıda, "İttifak zeminini daha sağlamlaştırmadan kamuoyuna açıklamak, bizi zayıf gösterir" demişti. Bu sözler, partinin stratejik çekincelerini özetliyordu. Nitekim, aynı gün öğleden önce, CHP lideri Özgür Özel'in bir danışmanıyla yapılan telefon görüşmesi, ittifak şartlarında anlaşmazlık yaratmıştı. Özel'in ekibi, DEM Parti'nin PKK ile ilişki iddialarını "temiz bir sayfa" olarak görmekte ısrarcıydı; DEM cephesi ise, "Bizim çizgimiz net, baskı kabul etmeyiz" diye yanıt vermişti. Bu gerilim, toplantının iptaline yol açan domino taşını devirmişti.

İptalin yankıları, sadece muhalefet içinde kalmadı. AKP cephesinden gelen yorumlar, olayı fırsata çevirdi. Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, sosyal medyada paylaştığı bir notta, "Muhalefetin ittifak hayalleri bir kez daha suya düştü. DEM Parti'nin son dakika vazgeçişi, blok siyasetinin çöküşünü gösteriyor" diye yazdı. Bu ifade, iktidarın DEM Parti'yi "HDP uzantısı" olarak damgalama stratejisini sürdürdüğünü işaret ediyordu. Öte yandan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, daha sert bir tonda, "Terörle iltisaklı partilerin ittifak arayışı, milletin ferasetine çarpacak" diyerek, iptali bir "korku belirtisi" olarak yorumladı. Bu tepkiler, DEM Parti'nin zaten hassas olan kamuoyu imajını daha da zorlaştırdı. Parti içinden bir kaynak, anonim olarak, "İptal, baskıların sonucu değil; kendi irademiz. Amaç, acele etmeden doğru adımları atmak" diye savundu. Ancak bu savunma, sosyal medyada pek yankı bulmadı; #DEMIptal etiketi altında, binlerce kullanıcı "Neden kaçtınız?" sorusunu dillendirdi.

DEM Parti'nin bu hamlesi, partinin tarihine de bir ayna tutuyor. Kuruluşundan beri, Yargıtay'ın kapatma davası tehdidi altında yaşayan DEM, benzer krizlerle defalarca karşılaştı. 2024'te, İçişleri Bakanlığı'nın kayyum atamaları sonrası yaşanan protestolar, partiyi sokağa dökmüştü. Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli, o dönemki bir konuşmasında, "Biz susmayız, ama stratejik suskunluklar da yaparız" demişti. Bu iptal, o stratejik suskunluğun bir örneği olarak görülebilir. Toplantıda açıklanması beklenen manifesto taslağı, eşitlik, çevre hakları ve kadın temsiliyetine odaklanacaktı. Manifesto'da, "Türkiye'nin federal bir yapıya evrilmesi" gibi tartışmalı maddeler yer alıyordu ki, bu da ittifak ortağı adaylarını tedirgin etmişti. İptal sonrası, parti yönetimi acil bir değerlendirme toplantısı yaptı; sonuçta, basın açıklaması yazılı formatta yayınlandı: "Teknik aksaklıklar nedeniyle ertelenen etkinliğimiz, önümüzdeki haftalarda yeniden planlanacaktır. Demokrasi mücadelesi hız kesmez."

CHP Tarihi Zirvede: AK Parti Çökerken Zafer Partisi Yükseliyor, Yeni Dönem Başlıyor!
CHP Tarihi Zirvede: AK Parti Çökerken Zafer Partisi Yükseliyor, Yeni Dönem Başlıyor!
İçeriği Görüntüle

Siyasi analistler, bu gelişmeyi daha geniş bir perspektiften değerlendiriyor. Gazeteci Amberin Zaman, bir köşe yazısında, "DEM Parti'nin vazgeçişi, muhalefetin kırılgan ittifaklarını test ediyor. CHP ile Kürt seçmen köprüsü, bu tür ertelemelerle zayıflıyor" diye yorumladı. Benzer şekilde, SETA Vakfı'ndan bir uzman, "İptal, DEM'in yalnızlaşma riskini artırıyor; iktidar bu boşluğu iyi kullanıyor" dedi. Halkın nabzı ise ikiye bölünmüş durumda: Doğu illerinde DEM sempatizanları, "Partimiz güçlü, bu bir taktik" derken, batıdaki seçmenler "Güvensizlik artıyor" diye yakınıyor. Sosyal medyada dolaşan bir karikatür, iptali "son dakika golü yemiş takım" metaforuyla tiye aldı; binlerce beğeni topladı. Bu mizah, olayın ciddiyetini yumuşatsa da, alttaki gerilimi gizleyemiyor.

Peki, iptalin pratik sonuçları ne olacak? DEM Parti, şimdi alternatif kanallara yöneliyor: YouTube canlı yayınları ve yerel şubelerde mini toplantılar planlanıyor. Bu, dijital siyasetin gücünü bir kez daha kanıtlıyor; zira pandemi sonrası, partiler geleneksel basın odaklı etkinliklerden uzaklaşıyor. Ancak, bu iptal, 2025'in siyasi takvimini de etkiliyor. Yaklaşan bütçe görüşmeleri ve anayasa değişikliği tartışmaları, ittifakları zorunlu kılıyor. DEM'in ertelemesi, CHP'yi de rahatsız etti; Özel'in yakın çevresi, "Biz hazırdık, bu beklenmedik" diye fısıldıyor. İYİ Parti cephesi ise sessiz; lider Müsavat Dervişoğlu, konuya değinmedi ama parti sözcüsü, "İttifaklar aceleye gelmez" diyerek dolaylı destek verdi.

Bu olay, Türkiye siyasetinin kaotik doğasını bir kez daha gözler önüne serdi. DEM Parti'nin son anda vazgeçişi, sadece bir iptal değil; güç dengelerinin, baskıların ve stratejik hesapların kesişim noktası. Parti, bu krizden güçlenerek mi çıkacak, yoksa ittifak hayalleri suya mı düşecek? Kulisler fısıldarken, gözler yeni tarihe çevrilmiş durumda. Umarız, demokrasi mücadelesi, teknik arızalardan değil, gerçek iradeden beslenir. Zira siyaset, iptallerle değil, cesur adımlarla ilerler. Bu "ilginç gelişme", önümüzdeki haftalarda daha fazla sır perdesini aralayabilir; takipte kalın, zira Ankara'nın koridorları sessiz kalmayacak.