Türkiye'nin siyasi sahnesi, adeta bir gerilim filminin en kritik sahnesinde donup kalmış gibi. Ankara’nın Dışkapı Adliyesi, sabah saatlerinden itibaren gazetecilerin, partililerin ve meraklı gözlerin akınına uğradı; herkes, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kaderini belirleyecek o mahkeme salonuna kilitlenmişti. 4-5 Kasım 2023’teki 38. Olağan Kurultay ve 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultay’ın iptali için açılan davaların birleştiği bu beşinci duruşma, saat 10:00’da başladı ve sadece birkaç saat içinde beklenmedik bir kararla sonuçlandı: Mahkeme, duruşmayı 24 Ekim 2025 saat 10:00’a erteledi. Bu erteleme, korkulan “mutlak butlan” kabusunu öteledi, ama siyasi ve ekonomik dalgaları durdurmadı; aksine, yeni bir gerilim dalgası yarattı. CHP kurmayları, bu kararı bir nefes alma fırsatı olarak görse de, koridorlarda fısıldananlar, bu ertelemenin yeni bir satranç oyununun başlangıcı olabileceğini söylüyor.

Davanın kökeni, CHP’nin 2023’teki çalkantılı kurultayına dayanıyor. Özgür Özel’in, Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan ederek genel başkan seçildiği o kurultay, zafer coşkusunu gölgede bırakan usulsüzlük iddialarıyla sarsılmıştı. Eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın öncülük ettiği, delegelerin de desteklediği şikayetler, “para karşılığı oy” ve “delege manipülasyonu” gibi ağır suçlamalarla mahkemeye taşınmıştı. 15 Şubat 2025’te birleştirilen davalar, Nisan’dan bu yana dört duruşma görmüş; delil toplama, tüzük incelemeleri ve savcılığın Haziran’daki iddianamesiyle gerilim tırmanmıştı. İddianame, Ekrem İmamoğlu, Cemil Tugay ve Özgür Çelik gibi isimleri şüpheli sırasına oturtmuş, “oylamaya hile karıştırma” suçlamasıyla hapis talepleri havada uçuşmuştu. 6 Nisan’daki olağanüstü kurultay da iptal taleplerine eklenince, dava iki kurultayı birden yutmuş, ertelemeler belirsizliği körüklemişti. Hikmet Çetin’in T24’e verdiği röportajda Kılıçdaroğlu’nun “en üst düzey” temaslarla mutlak butlan için çalıştığı iddiası, Bahçeli’nin danışmanı Yıldıray Çiçek’in “yeni paralel yapı” uyarısı derken, bu dava sadece CHP’yi değil, tüm muhalefeti ve hatta ekonomiyi bir uçurumun kenarına sürüklemişti.

Bugünkü erteleme, CHP kurmaylarını rahatlattı; T24’ten Ceren Bayar’ın haberine göre, parti kaynakları kararı “iyi senaryolardan biri” olarak selamladı. Kurmaylar, “Mahkeme idare etme yolunu seçti,” derken, 21 Eylül’de planlanan olağanüstü kurultayın bu erteleme sayesinde tamamlanacağını ve yeni yönetimin şekilleneceğini müjdeliyor. Bu hamle, davayı “konusuz” bırakma stratejisinin bir zaferi; zira yeni kurultay, iptal taleplerini boşa çıkarabilir, Özel’in liderliğini perçinleyebilir. Kasım veya Aralık’taki olağan kurultay takviminin de sarsılmayacağını vurgulayan kurmaylar, “Kurultay delegelerinin iradesini kimse durduramaz!” diye haykırıyor. X platformunda (eski Twitter) CHP’li isimler, “Özgür Özel’le yola devam!” diye coşarken, bir kullanıcı, “Erteleme, CHP’nin zaferi!” diye yazıyor. Ama bu coşku, Kılıçdaroğlu cephesinin sessizliğini gölgeliyor; Çetin’in ima ettiği Erdoğan temasları, kulislerde hâlâ fısıldanıyor. Acaba eski lider, 24 Ekim’e kadar yeni bir hamle mi planlıyor?

Ekonomik yankılar ise ertelemenin en çarpıcı yüzü. Borsa İstanbul, sabah saatlerinde 10.372 puanda sallanırken, erteleme haberiyle adeta kanatlandı; BIST 100 endeksi, yüzde 4,23 sıçrayarak 10.810 puana fırladı, bankacılık hisseleri yüzde 5’in üzerinde prim yaptı. Dolar 41,33 TL’ye, euro 48,55 TL’ye geriledi; yatırımcılar, mutlak butlan korkusunun ötelenmesini bir bayram havasıyla kutladı. X’te Radikal’in paylaşımı, “Borsa erteleme sonrası uçtu!” diye manşet atarken, Money Queen, “Kısa vadeli rahatlama, ama risk bitmedi” uyarısı yapıyor. Ekonomist Filiz Eryılmaz’ın tahmini, ertelemenin piyasada ilk etapta olumlu karşılandığını, ama belirsizliğin yükselişleri sınırlayabileceğini gösteriyor. Mutlak butlan gelseydi, borsa 9.600’e çakılır, döviz kuyrukları uzar, Merkez Bankası rezerv satardı; 19 Mart’taki İmamoğlu krizinin kâbusu geri dönerdi. Erteleme, bu fırtınayı durdurdu, ama Aziz Konukman’ın sözleri hâlâ kulaklarda: “Türkiye’nin temel meselelerini konuşamıyoruz, sorunlar derinleşiyor.”

Yeni Kaos Senaryosu mu Hazırlanıyor?
Yeni Kaos Senaryosu mu Hazırlanıyor?
İçeriği Görüntüle

Bu erteleme, sadece bir mola değil; siyasi ve ekonomik bir dönemeç. 21 Eylül kurultayı, CHP’nin elindeki koz; eğer başarıyla tamamlanırsa, 24 Ekim’de dava boşa düşer, Özel koltuğunu korur, muhalefet nefes alır. Ama Kılıçdaroğlu’nun gölgesi hâlâ büyük; Çetin’in “üst düzey temaslar” iddiası, Bahçeli’nin “paralel yapı” çıkışı, hepsi bu ertelemenin gölgesinde. X’te Barış Yarkadaş, “Hakim karar vermeliydi, erteleme ciddiyete zarar” diye eleştiriyor; Nur Batur, “Bu siyasi bir oyun!” diye haykırıyor. İktidar kanadı ise tepkili; “Hukuka saygı” çağrıları, ertelemeyi “zaman kazanma” olarak görüyor. Tandoğan’daki protestolar, “Serbest seçimler” sloganlarıyla sürüyor; Genel Merkez’de nöbet devam ediyor, ama umut yükseliyor. Ekonomistler, hukukun üstünlüğü olmadan krizlerin bitmeyeceğini söylüyor; V-Dem’in 2024 endeksinde Türkiye’nin 147’nci sıraya çökmesi, bu davanın gölgesini büyütüyor.

Geçmişte, benzer ertelemeler partileri ya birleştirmiş ya bölmüştü. 1980’lerde CHP’nin kongre davaları, lider değişimlerini hızlandırmış; 2000’lerde ise iç çekişmeler muhalefeti zayıflatmıştı. Şimdi, 2025’in bu eşiğinde, erteleme CHP’ye zaman kazandırıyor; ama 24 Ekim, yeni bir savaşın başlangıcı olabilir. X’te OZAN ÖZTÜRK, “CHP teslim alınamaz!” diye videoyla sesleniyor; Ses Kocaeli, “Erteleme haberi yayıldı” diyor. Borsa rallisi, kısa vadeli bir sevinç; ama enflasyonun yüzde 30’larda gezindiği, işsizliğin 12 milyonu aştığı bir ülkede, bu erteleme sadece bir mola. Eğer kurultay tamamlanırsa, dava düşer, borsa 11.600’e koşar; ama Kılıçdaroğlu hamle yaparsa, kaos kapıyı çalar. Türkiye, bu ertelemenin gölgesinde nefesini tutmuş bekliyor; 21 Eylül kurultayı, sadece CHP’nin değil, tüm muhalefetin kaderini yazacak. Bu satranç oyununda kim mat olur, kim kazanır? Salon kapıları kapandı, ama fırtına hâlâ dinmedi.