Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun açılışında dünya liderleri konuşmalar için kürsüye çıkarken, en dikkat çekici anlardan biri Donald Trump’ın sahne aldığı dakikalarda yaşandı. Protokolün en prestijli kürsüsünde, teknik bir aksaklık nedeniyle teleprompter devre dışı kaldı ve bu beklenmedik durum, salonda kısa süreli bir sessizliğe yol açtı.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Açıklamalarda Bulun Abd Başkanı Donald Trump

Trump, konuşmasının başında “Bu konuşmayı prompter olmadan yapıyorum” diyerek salona dönüp, “Prompter şu anda çalışmıyor… Yalnızca şunu söyleyeyim, bu prompteri yöneten kişi gerçekten çok büyük bir belaya girdi. Evet dostum, başın belada” sözleriyle dikkatleri üzerine çekti. Bu ifadeler hem salonu hareketlendirdi hem de dünya basınında hızla yankı buldu.

Konuşmanın ilerleyen bölümlerinde ise Trump, yalnızca bu aksaklıkla değil, gündeme taşıdığı sert mesajlarla da dikkat çekti. BM’yi işlevsiz olmakla eleştirdi, Filistin meselesinde sert ifadeler kullandı ve özellikle enerji ile göç konularında Avrupa’ya yüklenen açıklamalar yaptı. Telepromptersiz konuşma deneyimi, Trump’ın doğrudan üslubunu daha görünür kıldı.

Salondaki atmosfer, bu çıkışlarla birlikte giderek daha gerildi. Bazı liderlerin tebessüm ettiği, bazılarının ise ciddi bir yüz ifadesiyle dinlediği görüldü. Trump’ın “prompter operatörünü” hedef alan sözleri, mizah ile sertlik arasında bir yerde konumlandı ve bu, BM kürsüsünde alışılmadık bir an yarattı.

Geçmişte dünya liderlerinin de teknik sorunlar nedeniyle zorlandığı bilinse de, Trump’ın bu durumu doğrudan yorumlaması ve kişiselleştirerek dile getirmesi farklı bir boyut kazandırdı. Özellikle diplomatik ortamda bu tür çıkışlar, yalnızca teknik bir aksaklık olarak değil, liderin iletişim tarzını da ortaya koyan önemli göstergeler olarak değerlendiriliyor.

Olayın yankıları konuşmanın ötesine geçti. Salondaki o anların görüntüleri kısa sürede sosyal medyada yayıldı ve farklı yorumlara konu oldu. Kimileri bu çıkışı “doğal ve samimi” bulurken, kimileri “kurumsal bir platformda ciddiyeti zedeleyen” bir davranış olarak yorumladı.

Trump’ın konuşma stratejisi açısından bakıldığında, bu olay bir yandan beklenmedik bir krizi kendi lehine çevirmeye çalıştığını gösterirken, diğer yandan diplomatik sahnede riskli bir imaj yarattı. Özellikle BM gibi protokolün sıkı uygulandığı bir ortamda bu tür ifadeler, ülke imajı ve liderin diplomatik dili açısından uzun süre tartışılacak gibi görünüyor.

Avrupa Birliği’nden Rusya’nın enerji gelirlerini kökünden kesecek tarihi on dokuzuncu yaptırım kararı tüm dünyayı şok et
Avrupa Birliği’nden Rusya’nın enerji gelirlerini kökünden kesecek tarihi on dokuzuncu yaptırım kararı tüm dünyayı şok et
İçeriği Görüntüle

Sonuçta, bir teleprompter arızası yalnızca teknik bir aksaklık olmaktan çıkıp küresel gündeme taşındı. Trump’ın tepkisi, salondaki atmosferi ve konuşmasının sert tonunu pekiştirdi. Bu olay, BM kürsüsünde küçük bir arızanın bile nasıl dünya çapında bir tartışmaya dönüşebileceğinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak tarihe geçti.