Ekonomi-Piyasalar

Bitcoin Çöküşü Tüm Piyasaları Tehdit Ediyor: ABD'den Çözüm Bekleniyor

Bitcoin 126 bin dolardan 93 bin dolara düştü ve bu çöküş teknoloji hisselerini de vuruyor. Piyasaların tek kurtuluşu ABD hükümetinin Bitcoin alımı mı? Detaylar haberimizde.

Kripto para piyasalarında yaşanan dramatik düşüş, yalnızca dijital varlık yatırımcılarını değil, küresel finans piyasalarının tamamını tehdit eden boyutlara ulaştı. Bitcoin'in tanıtılmasının üzerinden tam 17 yıl geçmesine günler kala, sektörün yaşadığı bu kriz, finansal istikrar açısından ciddi endişelere yol açıyor.

Kripto varlıklar tarihinin en parlak dönemini yaşarken, beklenmedik bir şekilde ibre tersine döndü. Bir zamanlar finans çevrelerinin alay ettiği ya da düzenleyici otoritelerin hedef aldığı kripto para sektörü, bugün bankaların, büyük yatırım fonlarının ve yasa koyucuların desteklediği bir yapıya dönüşmüştü. Ancak tam da bu zaferlerin ortasında, piyasada dengeler bozulmaya başladı ve Bitcoin ekim başında gördüğü 126 bin dolar seviyesinden 93 bin dolar bandına kadar geriledi.

Bu düşüş, kripto piyasasının kabul edilme sürecindeki eşi benzeri görülmemiş hızın ardından gelen bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Sektörün yıllarca beklediği kurumsal kabul ve düzenleyici netlik sağlanmış olmasına rağmen, fiyatlar beklenmedik bir şekilde gerileme sürecine girdi.

İngiltere merkezli The Economist'te yer alan analizlere göre Bitcoin'in temel sorunu, fiyat artışlarını besleyecek yeni bir hikayenin kalmamış olması. Kripto paralar, gelir üretmeyen ve tamamen gelecekteki değer beklentisiyle alınıp satılan spekülatif varlıklar olduğundan, yükselişlerini sürdürebilmeleri için sürekli yeni bir ivmeye ihtiyaç duyuyor. Ancak mevcut durumda ABD'de borsalar aracılığıyla kriptoya erişim kolaylaşmış, borsa yatırım fonları onaylanmış ve düzenleyici belirsizlikler büyük ölçüde giderilmiş durumda. Piyasa uzmanları durumu şu şekilde özetliyor: "Artık herkes Bitcoin'e erişebiliyor, yeni bir katalizör yok."

Bazı merkez bankalarının kripto alımları konusunda yaratılan beklentiler de büyük hayal kırıklığı yarattı. Örneğin Çekya Merkez Bankası'nın gerçekleştirdiği 1 milyon dolarlık Bitcoin alımı, kurumun 171 milyar dolarlık toplam rezervi düşünüldüğünde sembolik bir adım olmaktan öteye geçemedi. Bu durum, merkez bankalarının kripto varlıklara yönelik ilgisinin abartıldığını gösteriyor.

Kripto sektöründeki düşüş sadece küçük bireysel yatırımcıları değil, agresif pozisyon alan büyük şirketleri de ciddi şekilde sıkıştırıyor. Bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri, Michael Saylor'ın sahibi olduğu ve tüm bilançosunu Bitcoin üzerine kuran Strategy adlı yazılım şirketi. Firma yaklaşık 60 milyar dolarlık Bitcoin taşıyor ve bu varlıkları büyük oranda borçlanarak satın aldı. Şirketin piyasa değeri, iki yıl sonra ilk kez sahip olduğu Bitcoin'in değerinin altına indi. Bu durum, piyasa uzmanlarının en çok korktuğu senaryolardan birini gündeme getiriyor: olası bir zorunlu satış dalgası.

Strategy gibi yüksek kaldıraçlı pozisyonlara sahip şirketlerin, fiyatlar daha da düşerse Bitcoin varlıklarını elden çıkarmak zorunda kalabileceği endişesi, piyasada panik havasının yayılmasına neden oluyor. Böyle bir zorunlu satış dalgası, fiyatları daha da aşağı çekebilir ve domino etkisi yaratabilir.

Ancak asıl büyük risk, kripto piyasasındaki düşüşün diğer finansal piyasalara sıçraması olarak görülüyor. Bitcoin, 2020 yılından bu yana teknoloji hisseleriyle giderek artan bir korelasyon gösteriyor. Bu nedenle kripto piyasasındaki moral bozukluğu, teknoloji hisselerinde de ciddi satış baskısı yaratabilir. Nitekim bu etkileşim çoktan başladı ve Nasdaq 100 endeksi son günlerde yüzde 6 oranında geriledi.

Bu paralellik, artık Bitcoin'in sadece izole bir spekülatif varlık olmadığını, geniş finansal sistemle entegre olmuş bir varlık sınıfına dönüştüğünü gösteriyor. Dolayısıyla kripto piyasasındaki bir çöküşün etkileri, tahmin edilenden çok daha geniş bir alana yayılabilir. Teknoloji ağırlıklı portföylere sahip yatırım fonları, emeklilik fonları ve bireysel yatırımcılar, bu çift taraflı düşüşten olumsuz etkilenebilir.

Bitcoin'in yeniden güçlü bir yükseliş trendi yakalaması için geleneksel olarak kullanılan tüm katalizörler artık tükenmiş durumda. Borsa yatırım fonu onayları alındı, düzenleyici netlik sağlandı, kurumsal kabul gerçekleşti ve yatırım kolaylığı maksimum seviyeye ulaştı. Piyasa analistlerinin büyük çoğunluğuna göre geriye tek ihtimal gibi görünen bir başlık kaldı: ABD federal hükümetinin doğrudan Bitcoin alması.

Mart ayında Donald Trump yönetimi tarafından kurulan Stratejik Bitcoin Rezervi, başlangıçta piyasalarda büyük beklentiler yaratmıştı. Ancak bu rezerv, şu ana kadar sadece kolluk kuvvetlerinin suçlulardan el koyduğu Bitcoin'lerle büyüdü ve beklentileri karşılamaktan uzak kaldı. Hükümetin aktif olarak açık piyasadan Bitcoin satın almaması, kripto yanlısı çevrelerde hayal kırıklığı yarattı.

Bu duruma tepki olarak bazı senatörler, özellikle kripto sektörünün güçlü destekçisi olarak bilinen Cynthia Lummis, hükümetin açık piyasadan Bitcoin satın alması gerektiğini savunmaya başladı. Lummis ve benzeri düşünen politikacılar, Bitcoin'in ulusal rezerv stratejisinin bir parçası olması gerektiğini ve bunun ülke ekonomisi için uzun vadeli bir fırsat olduğunu dile getiriyor.

Bitcoin fiyatı düşmeye devam ederken, bu çağrıların daha da artması ve sesinin yükselmesi bekleniyor. Kripto sektörüne yakın isimler, mevcut düşüşü "alım fırsatı" olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve hükümetin bu fırsatı kaçırmaması gerektiğini dile getiriyor. Bu grup, düşük fiyatların ABD'nin ucuz maliyetle önemli bir Bitcoin rezervi oluşturması için ideal bir zaman dilimi sunduğunu savunuyor.

Hükümetin böyle bir adım atması halen düşük bir ihtimal olarak değerlendirilse de, kripto piyasasında tıpkı siyasette olduğu gibi sürprizler asla tamamen dışlanmıyor. Geçmişte Bitcoin ve kripto paralarla ilgili birçok beklenmedik gelişme yaşandı ve piyasa, bu belirsizliğe alışkın durumda.

Sonuç olarak, kripto para piyasalarında yaşanan bu çöküş, sadece dijital varlık sahiplerini değil, geniş yatırımcı kitlesini ve finansal sistemin tamamını etkileyen bir krize dönüşme potansiyeline sahip. Bitcoin'in 126 bin dolardan 93 bin dolara gerilemesi, sektörün yeni bir anlatıya ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Tüm geleneksel katalizörlerin tükendiği bu noktada, piyasanın gözü ABD federal hükümetinin atacağı adımlarda. Stratejik Bitcoin Rezervi'nin aktif alım yapıp yapmayacağı, önümüzdeki dönemde hem kripto piyasalarının hem de bağlantılı teknoloji hisselerinin kaderini belirleyebilir.

Piyasa uzmanları, önümüzdeki haftalarda volatilitenin artmaya devam edeceği ve hükümet politikalarına dair her türlü açıklamanın fiyatları önemli ölçüde etkileyebileceği konusunda hemfikir. Yatırımcılar için bu belirsizlik ortamında dikkatli olunması ve risk yönetiminin en üst düzeyde tutulması tavsiye ediliyo