Türkiye'de dev kamu ihalelerinin değişmez adresi olarak bilinen ve muhalif çevrelerce "Beşli Çete" tabiriyle anılan şirket grubunun önemli bir üyesi, küresel arenada beklenmedik bir soğuk duş aldı. İnşaattan enerjiye, turizmden çimentoya kadar geniş bir alanda faaliyet gösteren bu holdingin, Britanya topraklarındaki stratejik bir havalimanını satın alma girişimi, uluslararası çapta yankı uyandıran bir incelemeyle karşılaştı ve ardından tam anlamıyla çöktü.
Bu tarihi geri adımın merkezinde, İskoçya'nın stratejik öneme sahip Glasgow Prestwick Havalimanı yer alıyor. Holdingin, İskoç hükümeti ile yürüttüğü devralma görüşmeleri, İngiltere'nin ulusal güvenliği ilgilendiren kritik bir kararıyla sekteye uğradı. Dünyaca ünlü The Sunday Times gazetesinin manşetlere taşıdığı habere göre, Londra'daki merkezi yönetim, bu satın alma hamlesini "ulusal güvenlik tehdidi" olarak değerlendirdi ve Ulusal Güvenlik ve Yatırım Yasası (2021) kapsamında kesin bir veto uyguladı. Bu durum, Türkiye'de rejimle tartışmalı bağlantıları olduğu iddia edilen bir şirketin, İngiltere pazarında kırmızı çizgiye çarptığını gösteriyor.
İktidarın Zenginleri Duvara Çarptı: Mal Varlığı Endişesi Başladı
Londra'nın bu net tavrı, sadece ticari bir vetodan çok daha derin anlamlar taşıyor. Zira Birleşik Krallık, Ukrayna işgali sonrasında Rus oligarkların 25 milyar sterlinlik mal varlığını dondurarak küresel finans dünyasında emsal teşkil eden bir adım atmıştı. Şimdi, Türkiye'deki iktidar çevreleriyle yakın ilişkileri olduğu iddia edilen bu tür şirketlerin, Britanya'da ulusal güvenlik tehdidi olarak görülmesi, gözleri Avrupa ve Amerika'daki diğer varlıklara çevirdi. Bu veto, rejimin en güçlü sermaye gruplarının yurtdışındaki varlıklarının geleceği konusunda "dondurulma" endişesini de beraberinde getirdi.
Holdingin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı olan ismin, 1970'li yıllarda Necmettin Erbakan’ın asistanlığını yapmış olması ve sonrasında inşaat, enerji, çimento gibi kritik sektörlerde nasıl bir dev haline geldiği biliniyor. Özellikle 2011 sonrasında, siyasetin finansmanını sağlayan ve rant devşirmeye dayalı modelin en büyük uygulayıcıları haline geldikleri, eski Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı'nın da aralarında bulunduğu isimler tarafından dile getirilmişti. Bu şirket, yurtdışında 14 ülkede yürüttüğü 200 projenin toplam değerinin 21 milyar doları bulduğunu iddia ediyor; bu devasa büyüklük, yurtiçindeki tartışmalı kamu ihalelerinden elde edilen kaynakların nasıl küresel çapta bir varlığa dönüştüğünü gözler önüne seriyor.
Sadece Türkiye İçin Değil, ABD İçin de Stratejik Havalimanı
Glasgow Prestwick Havalimanı, sadece İskoçya için değil, ABD açısından da kritik bir öneme sahip. Havalimanı, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ordusunun yakıt ikmali duraklarından biri olarak kullanılıyor ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yakındaki golf tesisine gitmek için de favori durağıydı. Bu nedenle, İngiltere'nin vetosunda ABD'nin de stratejik hassasiyetlerinin rol oynadığı düşünülüyor. İskoç hükümetinin havalimanını özelleştirme kararı almasına ve holdingle anlaşmaya varmasına rağmen, Londra'dan gelen ulusal güvenlik gerekçeli "Hayır" kararı, merkezi otoritenin küresel güç dengelerindeki önceliğini bir kez daha ortaya koydu.
Bu olay, iktidar çevrelerinin güvendiği sermaye gruplarının uluslararası alanda ilk kez bu denli net bir duvara çarptığını gösteriyor. Rejimin iktidarda olduğu bir dönemde gelen bu veto, sadece ticari bir darbe değil, aynı zamanda iktidar için ciddi bir prestij kaybı anlamına geliyor. Uzmanlar, bu durumun, gelecekteki siyasi değişim senaryolarında bu şirketlerin akıbeti için bir kırılma noktası teşkil edebileceği yorumunu yapıyor.




