Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde son günlerin en çarpıcı konuşmasını Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptı. Bahçeli, kürsüde yaptığı konuşmada ABD ve İsrail’in politikalarını sert ifadelerle eleştirirken ülke siyasetine yönelik önemli mesajlar verdi. Özellikle, bazı siyasetçilerin yabancı güçlerden müdahale talep etmesini şiddetle eleştiren Bahçeli, barış ödüllerinin değerinin tartışmalı olduğunu belirtti. Konuşmasında, “Barış ödülü bizim nezdimizde rüşvet, hile, emperyal heves ve su katılmamış bir rezaletin küresel dolaşımından başka bir şey değildir. Alın ödülünüzü tepe tepe kullanın, başınıza külah diye geçirin. Bizim için yegane ödül Allah'ın rızasını kazanmak, milletimizin takdirine layık olmaktır,” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Cumhuriyet Halk Partisi’ni de eleştirilerinin odağına alarak, partide eksen kayması yaşandığını ve yabancı güçlerin etkisinin arttığını iddia etti. “CHP'de eksen kaymış, erdem kaybolmuş. Türkiye ve Türk milletine muhalefetten yabancı beslemesi bir anlayış maalesef yuvalanmıştır,” diyerek muhalefetin milli siyasetten uzaklaştığını savundu. Konuşmasının devamında, “Yabancı ülkelerde Türkiye’mize hakaretler yağdıran seçilmiş cumhurbaşkanına iftiralar savuran bir siyasetçinin adresi de haricimizdeki herhangi bir ülkedir,” diyerek hem iç hem dış muhalefeti sert dille eleştirdi.
Törensiz Türkiye ve Milli Dayanışma hedeflerini vurgulayan Bahçeli, teröre karşı ortak akılla hareket edilmesi gerektiğini belirtti. “Terörsüz Türkiye’de yaşamak en büyük hedefimiz,” diyen lider, “Milli dayanışma, kardeşlik ve demokrasi komisyonu istişarelerinin sonuna yaklaştık. Mazisi 41 yılı bulan bölücü terör sorununun bir günde çözümünü bekleyemiyoruz. Ancak, herkesi sorumlu bir dil kullanmaya davet ediyoruz,” şeklinde kamuoyunu bilinçli davranmaya çağırdı.
Şehitler konusunda hassasiyet gösterilmesini isteyen Bahçeli, “Şehitlerimize ceset demek doğru değildir, onlar bizim kahramanlarımız ve manevi muhafızlarımızdır,” diyerek dini referanslara da dikkat çekti. Ali İmran Suresi’nden alıntı yaparak şehitlerin canlı olduğunu, milli birliğin asla bozulmaması gerektiğini söyledi.
Konuşmanın en çarpıcı bölümünde ise Öcalan’a ve İmralı Cezaevi’ndeki sürece işaret etti. Bahçeli, “27 Şubat İmralı açıklaması dışında hiçbir söz ve değerlendirme bize göre hükmü yoktur. Kurucu önderin 27 Şubat açıklaması esastır. O esas üzerinde yürüyen her insan akıllı insandır,” diyerek sürecin ideolojik temelini ve yaklaşımını özetledi.
Ekonomik ve sosyal reformlara da değinen Devlet Bahçeli, milletin iş ve aş ihtiyacının karşılanması için çalışacaklarını vurguladı. Özellikle askeri hastanelerin yeniden açılması gerektiğine inandığını, hastanelerin kapanmasının hata olduğunu ve açılmasının ise bir sevap olacağını dile getirdi. Bahçeli, bu konuda MHP olarak ellerinden gelen gayreti göstereceklerini belirtti.
Konuşmasının sonunda, tüm milletvekillerine başarılar dileyen Bahçeli, “Terörsüz Türkiye Türk milletinin müşterek arzu ve amacıdır. Bu arzudan vazgeçenler siyaseten de, vicdanen de ağır sonuçlarla karşılaşacaktır,” diyerek toplumsal birliğin altını bir kez daha çizdi.
Sonuç olarak; Devlet Bahçeli’nin “Kurucu önderin 27 Şubat açıklaması esastır” vurgusuyla tamamladığı konuşması, Türkiye’nin hem siyasi hem toplumsal gündeminde yankı uyandırmaya devam ediyor. Tüm detaylar, TELE1 TV'nin yayınında ve Bahçeli’nin tarihi açıklamalarında saklı!